Skip Navigation Links

'Halkımı çocuklarım gibi görüyorum'

Çok eleştirilen adam İskenderun Belediye Başkanı Dr. Yusuf Civelek, eleştiri konusu olan yönetim anlayışından hizmetlerinde geldiği noktaya

Gündem   A+a-

Çok eleştirilen adam İskenderun Belediye Başkanı Dr. Yusuf Civelek, eleştiri konusu olan yönetim anlayışından hizmetlerinde geldiği noktaya, meclis üyeleriyle ilişkilerinden CHP örgütü içindeki partilileriyle arasına koyduğu mesafeye kadar birçok konuda görüşlerini ortaya koydu.
Seçim mitinglerinden Piri Reis Mahallesi mitinginde temiz eller operasyonuyla 15 yıllık Mete Aslan iktidarından hesap soracağını söyleyen Başkan Civelek, ekibimizin sorusuna çok ilginç yanıt verdi.
Herkesin en çok merak ettiği konu olan meclis üyeleri arasında bir ekibi olup olmadığı konusunda ise “Tüm meclis üyeleri benim kardeşim. Tarihin en iyi meclisi. Bu meclis çok önemli hizmetlerin altına imza atacak. Yapılan işlerin hepsinde hepimizin imzası var” dedi.
Belediyenin hizmetlerini reklam yapmayı sevmediğini belirten Civelek, gazetelerin zaten reklam yaptığını söyledi ve 8. Gün Gazetesi Sahibi Gökhan Gökpınar’dan da “Bedava reklam tatlı oluyor” cevabı gecikmedi.
Röportajın son bölümünde şen bir kahkahayla biten cümlesi ise “Herşey çok güzel olacak!!!” oldu.
Ve belki de röportajın en çok tartışılacak sözü ise; içme suyu projesiyle ilgili Başkan Civelek’in, “İçme suyu projesini bitirmek bir belediye başkanının bir dönemi için çok yeterlidir” sözü oldu.
CHP’den seçilen bir belediye başkanı olarak AK Parti ve MHP’ye daha yakın durduğu iddialarına da sert çıkan Başkan Civelek, rozetini attığını ve tüm İskenderun’un belediye başkanı olduğunu söylerken halkını çocuğu gibi gördüğünü ve bir babanın çocuklarına asla kötülük etmeyeceği gerçeğine de atıfla, “Hiçbir baba çocuklarının kötülüğünü istemez. Herşeyin en iyisini ister. Kendi çocuklarım için ne istiyorsam İskenderun halkı için de aynı şeyi istiyorum” dedi ve ekledi:

“Halkımı çocuklarım gibi görüyorum”


“Seçim mitinglerinde temiz eller operasyonu yapacağız, hesap soracağız” demiştiniz, böyle bir hesap soruldu mu?

Hesabı Sayıştay sorar. Hesabı soracak kurumlar mevkiler vardır. Biz onların hepsine zaten hesapları gönderdik ve gönderiyoruz. Şuanda da belediyede bir Sayıştay Müfettişi var denetleme yapıyor. Yani hesap sormaya kalkarsan bu sefer iş yapamazsın. Ama biz şimdi ne yaptık belediyenin gelirlerini en iyi şekilde değerlendirerek tekrar halkın yararına sunduk. Yani temiz eller derken bu anlattığım şekil. Hesap sormanın mevkileri mercileri vardır. Bu kadar yargılar var, Yargıtay var, Sayıştaylar var, mahkemeler var. Ve bir de ilahi adalet var tabi. Ondan hiç kaçmaz ve ben ona da güveniyorum ve inanıyorum.

 Ortak akıldan çok bahsettiniz. Meslek odalarıyla birlikte ortak akılla İskenderun’u yürüteceğiz demiştiniz. Ortak akıl derken kastınız neydi?

Ortak akıl lafını ben çok kullanmam. Bilim anlamında ortak akıl diyebiliriz buna. Çok sevdiğim bir laf vardır. Siyasetçi halkın duymak istediğini söyler, Bilim adamı halkın bilmediği doğruları söyler. Şimdi Türkiye kısır döngü içine girmiştir. Siyasetçi halkın duymak istediğini söylüyor, halkımız alkışlıyor böyle bir kısır döngü. Bu döngüyü ancak bilimi ortaya sokarsan kısır döngü kırılır. Biz bunu yapmaya çalışıyoruz. Ben ve arkadaşlarım ekip olarak çalışıyoruz. Her konuda bilimi mutlaka yanımıza alıyoruz. Ve biz küçük şeylerle uğraşmıyoruz insanla çok fazla uğraşan, çok iş yapamaz.


CHP’ye destek verenler, sizin yeterince ilgi göstermediğinizi söylüyorlar. Oy vermeyen mahallelere, MHP ve AKP’lilere daha yakın olduğunuz konusunda yaygın bir görüş var. Bu konuda neler söyleyeceksiniz?

Demin de söylediğim gibi Belediyeyi kurumsallaştıracağız, devletin kurumsallaşması gerek. Ve her şey kurumsallaşmamış bir işletmenin ömrü kısadır. Kurumsallaşmamış bir belediye hemşerilerine hizmet veremez. Demin dediğim gibi 28 mahalleye eşit hizmet ve ben ilk geldiğimde seçimden öncede söylüyordum, kazanırsam rozetimi çıkartacağım demiştim ve çıkarttım bu demek herkesin başkanı olacağız.
Ama kardeşim 20 senedir tepelere bir hizmet götürülmemiş. Şimdi o arkadaşlar orada oturanlar aşağıyı görmüyor mu, onlarda ücretini ödemiyor mu onlar da bizim belediyemiz demiyor mu? Şimdi onlar da sahipleniyor çünkü oraya çok büyük hizmetler götürdük. Daha bir hafta önce 40bin m2 parke taşı ihalesi yaptık. Bu kışa kadar tepe mahallelerde parkelenmemiş asfaltlanmamış yol bırakmayacağız. Tepelerde bir imar yapılacak ama bu hemen bugün yarınla olmaz. Uzun soluklu bir iştir bu ama bu insanlarda 5 sene 10 sene orada çamur içerisinde yaşayamazlar. Onun için şimdi yaşanabilir ulaşılabilir bir mahalle oluşturduk orada, ben sık sık gidiyorum oraya üstelik korumayla filanda değil, bazen kendi arabamla basıp gidiyorum. Ben fazla iyi niyetliyim diye fazla eleştiri aldım bir ara, Sayın Demirel kulakları çınlasın O’na deseler yani “kötü niyetli mi olalım” öyle derdi.
Şimdi ben halkımı hep çocuğa benzetiyorum. Püf noktası bu bence, yöneticinin halkına bakış açısı acısı, çocuğu gibi gördüğü zaman zaten her şey bitmiştir. Bende bunu Mustafa Kemal Atatürk’ten öğrendim. O herkese çocuk derdi. Ben çocuğuma bakış açımla halkıma bakıyorsam zaten iş bitmiştir. Çünkü çocuğum benim patronumdur zaten, hayatımızı çocuğumuza adamışız. Çocuğumuz için hayatımızı veririz. Çocuğumuzu kıskanır mıyız, çocuğumuzu kandırır mıyız? Çocuğumuzu dolandırır mıyız? Ama çocuğumuz hem patronumuz hem evladımızdır. Ben bunu hep böyle gördüm.


Altyapıya çok önem veriyorsunuz. Altyapı gerçekten de çok mu kötü durumda?

İskenderun’da dağ, tepeler, ova ve deniz yani global olarak İskenderun’u tarif ederseniz. Yağmur yağdığı zaman tepelerden su aşağı iniyor ve denize ulaşmaya çalışıyor. Su bu, bundan doğal daha ne olabilir. Su yatağına akmak ister ve denize kavuşmak ister. Şimdi siz bunun yatağını değiştirmişseniz. Yatağına suni bir takım şeyler evler barınaklar yapmışsanız onları süpürür. Ovada da önüne engeller koymuşsanız su basar. Önemli olan orada suyu yatağında akıtıp denize kavuşturmaktır. Bizim bir defa yapmaya çalıştığımız bu, görüyorsunuz devasa kanallar yapıyoruz eski Antakya yolu üzerine, 1 hafta sonrada e-5 yani E-91 yolu üzerine Cemnur tesislerinin oraya başlayacağız. Görmüşsünüzdür sazlık filan olan kısım, İskenderun’da çirkinliğe de sebep olan o kısma başlıyoruz. Oda 2,5 – 3 metre kadar devasal bir kanal ve üzeri kapanacak orası da bulvar haline gelecek. Çift taraflı bir bulvar Alay’dan Liman’a kadar ve alışveriş merkezi önünde hem zeminde, hem de geçit yapacağız. 15-20 gün sonra o geçide de başlayacağız. Yani projeler tamam. O kanalı bekliyoruz. Kanal dolmaya başlar herhalde, 25 Ağustos’ta da prime mall açılacak. Arkasından adliye sarayı faaliyete başlar, orası sıkışacak. İşte alt yapı ve en önemli bir şey su…
Geçen ay 460 bin TL civarında Tedaş’a elektrik parası ödedik. Bunun 300 bin TL’si su pompalarının, kuyulardan su çekilmesi için harcanan para, suyunda yüzde 70’i kaçıyor. Ne demek 200 bin TL’yi enerji için havaya atıyorsun. Biz enerji fakiri bir ülkeyiz, enerjinin çoğunu dışardan ithal ediyoruz artık. Ayrıca kaçan su, hem su boşa gidiyor, hem enerji için verdiğimiz para boşa gidiyor. Ve akan suya kanalizasyonda karışıyor. Çünkü çok eski bir şebeke negatif basınç geliyor. Su kesilince dışarıdaki basınç artıyor, içeriye kanalizasyondan karışmış su girer. Biz onu da klorluyoruz. Yüksek toz klor kullanıyoruz. Onun için hafta da iki defa kontrol ediyoruz. Ben hekim olduğum için yakından bilirim, uzun zaman yöneticilik yaptığım için daha da yakından bilirim. Zaman zaman genelde bahar aylarında çocuklar da ishal salgını olur. Allaha şükür bu sene fazla olmadı. Çünkü çok kontrollü yapıyoruz bütün sistemleri, klorları kontrol ediyoruz. Ama sürdürülebilir bir şey değil, bir belediyenin bir devletin halkına verebilecek en güzel güvence, musluktan akan suyu içerebilmektir. Akan suyun sürekliliğini sağlamak ve içirebilmektir.

Musluktan ne zaman su içeceğiz?

İşte projeler filan her şey hazır, tabi bu fidan gibidir ekeceksin zaman içerisinde yükselecek. Tahmin ediyorum ki 2,5 – 3 sene sonra musluktan akan suyu içeceğiz. Tabi bu arada Aslantaş barajından gelen su DemirÇelik’te oda buraya gelene kadar iki sene geçecek Biz de 2,5-3 yıl içerisinde şebeke suyunu halledersek. Sadece şunu hayata geçirebilmek, bir dönem belediye başkanlığı için yeter. O kadar önemlidir. Su hayattır, elektrik kesilince idare ediyorsun ama su olmayınca olmaz. Ve içilebilir bir su. Vatandaşlarımız mesela damacanaya su parası ödüyor. Ortalama hesap ettik 40 TL ayda her aile su parası ödüyor damacanaya, üstelik bu damacanaları da çok iyi kontrol edemiyorsunuz, nereden geliyor, bunların hepsinin tek kalıcı çözümü 50 yıla 100 yıla yönelik şebekeyi değiştirmektir.

 

Meclis’te zaman zaman sert tartışmalar oluyor. Sizin desteklediğiniz bir konuya muhalefet tepki gösteriyor. Hâlbuki siz tarihin en iyi meclisi diyorsunuz? Düşünceniz nedir?

Meclis bir tartışma ortamıdır. Her şey tartışılır iyi oluyor, yani hayat siyasettir zaten şekerim orada bence konuşulmasında yarar var. Artılarıyla eksileriyle herkes eteğinde ki taşı döksün.
Mesela su oy birliğiyle çıktı. Bir tek senin bu söylediğin Casmin’in yanında bir otel yeriydi, onların hepsi bence yanıldı ama herkes yanılabilir. Orada meclis üyeleri başka bir şeyler düşünmüş olabilirler. Bende düşünmüştüm ilk önce, acaba ne var burada diye, ben yanlış bir şeye imza atmam. Ben bunda kararlıyım, araştırdım daha yakın yani olması gerek.


Meclis Üyelerini nasıl ikna etmeyi düşünüyorsunuz?

Onlar da olması gerek olduğunu zaman içerisinde göreceklerdir. Şimdi hepimiz biliyoruz burada otel ihtiyacı var mı? Var!, neymiş yatırımcı kazanacakmış, şimdi sen kaybetmek için yatırım yapar mısın? Var mı böyle bir şey? Tabi ki kazanacak. Kazanırken kazandıracak. Yani kazanırken kazandırıyorsa yeşil alana yapmıyorsa, doğayı kirletmiyorsa yatırımcı başımızın üstünde yeri var.

Peki, Hilton Ne oldu?

Hilton başlıyor. Hiçbir problemi yok şuanda, İskenderun’un ihtiyacı olan her şeye desteğimiz var. Birde benim en önem verdiğim şey İskenderun’da hemşerilik ruhunu pekiştirmek, hemşerilik bilinci işte, bunun için insanları birbirine kinlendirmeyip, kıskandırtmayacaksın. Şimdi burada 28 mahalle var. Bu 28 mahalleye eşit hizmet yapılırsa herkes rahat eder. Ama birine 10 diğerine 1 götürürsen veya hiç götürmesen orada hemşerilik ruhu hiç arama.

Deniz memleketinde, denize hasret kalmış İskenderun halkı ne zaman denize kavuşacak?

Birinci adımı denize köprü iskeledir. Bugün yarın iskele projesi bakanlıktan onaylandıktan sonra artık başlayacağız. O da 5–6 ay kadar sürer.

Sahilde farklı düzenlemelere gitmeyi düşünüyor musunuz? Neler planlıyorsunuz?

Evet düşünüyoruz. Şimdi iki tane proje yapıldı. Pek hoşumuza gitmedi yani bizde İskenderunluyuz otuz yıldır buradayız burada çalıştım burada yöneticilikler yaptım. Bizim de kendimizce fikirlerimiz var çok hoşumuza gitmedi bu projeler, yeniden bir proje yapıyoruz şimdi, peyzaj çalışması. Gelen projeler kendilerine göre doğruydu, çok hareketli şeylerdi, oyun alanları, deniz içerisinde çeşitli atraksiyon alanları, ama şimdi ben düşünüyorum işimden çıkıp şöyle bir deniz kenarında yürüyerek stres atmak istiyorum, biraz sessizliğe ihtiyaç var. Şimdi İskenderun’a gelenler bu İskenderun sahilini seviyorlar. Bu sessizliği aşırı bozmamak lazım diye düşünüyorum.

 

Yeni İskenderun Spor konusu çok soruluyor çok gündeme geliyor. Yusuf Civelek İskenderun Sporun arkasında mı değil mi?

Elbette manevi olarak arkasındayım. Zaten bir belediye maddi olarak yasalar gereği bir yardımı olamaz. İşte İspanya dünya şampiyonu oldu, bütün ispanya halkı sevindi ve daha çok tanındı. Sporun her dalının 7’den 70’e herkese şart olduğunda hem fikiriz. Sporu spor olarak seviyorum. Çünkü spor çocuğa lazımdır, gence lazımdır, yaşlıya lazımdır. Spor insan vücudunu hastalıktan koruduğu gibi, sporcu zihniyeti de yerleştirir insanın beynine sportmen birisi olur. Bütün amatör sporları destekliyorum tabi imkânlar çerçevesin de çok talep var yetişebildiğimiz kadarına yetişiyoruz.


Niye Reklâm Yapmıyorsunuz?
17 trilyon civarında borç ödedik 14 ay içerisinde az para değil bu ve dünya kadar da yatırım yaptık. Bir tek eksiğim reklâmmış, yapmıyormuşum, bana göre eksik değil.
Onu da siz yapacaksınız gazeteciler işiniz bu! Gelip göreceksiniz.
(Gökhan Gökpınar : Bedava Reklam tatlı oluyor yani!!!) mesela şimdi geldin ne kadar güzel, ama ben çağıramam “Gökhan gel” diyemem. Benim de böyle bir alışkanlığım var.


Meclis üyelerinin içinde kendinize oluşturduğunuz bir ekibiniz var mı?

Meclis üyelerinin hepsiyle birlikte İskenderun’a hizmet vereceğiz. Ben onlara söylüyorum şu meclis tarihe iyi geçmiş bir meclis olmalı çünkü altında hepimizin imzası var. Hepsi kardeşim benim.

Meclis üyelerinin halkla bütünleşmede yetkisiz konumda olmasının yarattığı olumsuzluklar var mıdır?

Buranın bir idaresi vardır. İdareyi yürüten müdürler var. Onlar gelirler sorunları aktarırlar, müdürlerde kendiişlerini yaparlar.

Adınız
:
Mail
:
Mesajınız
:
Bu içeriğe ilk siz yorum yapın!
 
son gelişmeler
öne çıkanlar
deneme bonusu güncel giriş supertotobet