TMMOB’un kuruluşunun 61’nci yıldönümünü muhteşem bir geceyle kutladı.
Meslek grubunda 40 ve 25’nci yılı dolduran İnşaat, Makine ve Elektrik Mühendisleri ile mimarlara plaketlerinin verildiği gecede, birlik ve beraberlik mesajı verildi.
TMMOB geleneksel kuruluş yıldönümü gecesi İskenderun İsa Taş Düğün Salonu’nda gerçekleştirdi.
Meslekte 40’ncı yılını dolduran başarılı makine mühendisi ve yönetici İskenderun Körfezi ve Türkiye’nin en önemli demir çelik tesislerinden Yazıcı Demir Çelik Sanayi A.Ş.’nin Genel Müdürü Osman Gözükara’ya plaket verildi.
Meslekte 40 ve 25’nci yıllarını dolduran Makine Mühendisleri Osman Gözükara, Hasan Solmaz, İsmail Andaç, Selahattin Şen, Malik Bereket, Ömer Dingil, Nurhan Adil Öztürk, Süleyman Yanık, Gökhan Eren’e plaketleri verildi.
Aynı zamanda meslekte 40’ncı yılını dolduran geçmiş dönem İskenderun Belediye Başkan Yardımcısı İnşaat Mühendisi Sefa Buran ile meslekte 25’nci yılını dolduran İnşaat Mühendisi Mazlum Uzungeliş ve İskenderun Belediyesi’nin geçmiş dönem CHP’den meclis üyeliğini başarıyla yapan ve halen Arsuz Belediyesi Genel Koordinatörlüğü görevini yürüten İnşaat Mühendisi Mustafa Kamil Turan’a plaketleri verildi.
İnşaat Mühendisleri Odası İskenderun Temsilcilik Başkanı Selahattin Gündüz yaptığı konuşmada, “Ülkemizde yaşanan kadın katliamına bir nebze dikkat çekmek için söze kadınlardan başladım. İkinci önemli konu ülkemizde ve dünyada emperyal güçlerin yaptırdığı katliamlardır. Üçüncüsü bu aralar unuttuğumuz ve mesleğimizi ilgilendiren depremlerde oluşan katliamlardır.
Mühendis ve Mimarlar olarak amacımız, tüm toplum katmanlarında deprem duyarlılığının geliştirilmesidir. İnşaat Mühendisleri Odası olarak depremlerin afete dönüşmemesi için önerilerimiz; Depremlerden ve diğer bütün doğal afetlerden korunma yönündeki istemler, en temel insan hakları arasında ele alınmalı. Daha güvenli, daha sağlıklı ve yaşanabilir bir çevrenin her yurttaş için temel insan hakkı olduğu kabul edilmelidir.
Doğal ekolojik toplumsal değerleri koruyan, yaşatan, geliştiren bir arazi kullanımı ve yerleşim politikası temelinde planlı kentleşmeyi sağlamak üzere gerekli kaynağı ayırmak ve gerekli organizasyonları gerçekleştirmek kamu idaresinin görevi olmalıdır. Deprem kuşağında yer alan ülkemizde yerleşim, bu gereklilik eşliğinde planlanmalıdır.
Yapı üretim süreci bir bütün olarak algılanmalıdır. Bu üretim zincirinde ilk halka olan ‘projelerin tasarımı’ safhasından başlayarak ‘projelerin uygulanması’ ve ’uygulamanın denetimi’nin aynı titizlikle gerçekleştirilmesi gerekmektedir.
Kaçak ve denetimsiz yapılaşmayı arttıran üstü örtülü imar aflarından vazgeçilmelidir.
Yapı denetim uygulamasını yönlendiren her türlü karar ilgili bütün kurum ve kuruluşların katılımıyla oluşturulmalıdır. İmar, Yapı Dönüşüm Alanları, Yapı Denetim ve Afet Yasaları TMMOB’a bağlı ilgili odalar, üniversiteler ve ilgili kesimlerin katılımıyla düzenlenmeli; bu kuruluşlar mevzuat sürecinin asli unsurları olarak tanınmalıdır.
Mevcut Yapı Denetim Yasası’nın öngördüğü, ticari yanı ağır basan yapı denetim şirketi modeli yerine; meslek örgütlerinin sürece etkin katılımını sağlayacak yeni bir planlama yapılmalı, tasarım, üretim ve denetim süreci modeli benimsenmelidir.
Yapı üretimi sisteminin asli öğelerden olan müteahhitlik kurumu yeniden tanımlanmalı, sistem meslekten olmayanlara kapatılmalıdır. Müteahhitlik bir masa bir kasa olmaktan kurtarılmalıdır.
Gerek yapılar için, gerekse yapı üretim sürecinde ‘’Mali Sorumluluk Sigortası’’ ve ‘’Mesleki Sorumluluk Sigortası’’ hayata geçirilmelidir.
Proje ve yapı denetim ücretlerinde haksız rekabet önlenmeli ‘’Kamu Yararı’’ gözetilerek yapımcı denetçi ilişkisi birbirinden koparılmalıdır.
Okullar, hastaneler başta olmak üzere kamu yapılarının depreme karşı güvenli olup olmadıkları uzaman mühendisler tarafından tespit edilmeli, üniversiteler,TMMOB’ye bağlı ilgili Odalar ve Belediyeler bu çalışmada yer almalıdır.
11)Bir deprem ülkesi olan ülkemizde, deprem gerçeğini göz ardı etmeden mesleki denetim devam etmelidir. Bu dönemde odasına sahip çıkıp mesleki denetimi devam ettiren ve belgesini odadan tüm meslektaşlarımıza sonsuz saygı duyuyoruz ve Buradan sesleniyoruz TMMOB ve bağlı odalar bilim ve teknolojiyi halkın ve üyelerinin hizmetine sunmaya, halkın ve üyesinin emeğinden yana olmaya devam edecektir. TMMOB ve bağlı odaları karanlığa karşı aydınlığı, sömürüye karşı emeği, eşitsizliğe karşı adaleti, ırkçılığa karşı kardeşçe bir arada yaşamayı, savaşa karşı barışı, baskı ve zulme karşı özgürlük ve demokrasiyi savunmaya devam edecektir. Bir meslek örgütüne düşen en önemli görev budur. Katılımınızla bizleri onurlandıran sizlere iyi eğlenceler diler, birliğimizi pekiştiren bu güzel gecede TMMOB ye bağlı diğer 3 odamızın temsilcilerine yönetim kurallarına ayrıca tertip komitesine şahsım ve yönetim kurulum adına teşekkürü bir borç bilirim saygılarımla.” dedi.
Geceye Elektrik Mühendisi olan oğlu Cihan Culha ve nişanlısı Mimar İnci Kirmit ve diğer aile bireyleriyle beraber katılan Elektrik Mühendisleri Odası eski Başkanı, Arsuz Belediye Başkanı Nazım Culha yaptığı konuşmada, meslekte yeni yetişen mühendis ve mimarlara, odalarına sahip çıkmalarını vurgulayarak mesleki haklarını savunmalarını belirtti. Culha konuşmasında şunları belirtti; ‘Günümüzde Meslek Odası Yöneticisi olmak ve Sivil Toplum Yöneticisi olmak zor zanaattır. Ben bu anlamda bu görevi üstlenmiş olan sevgili meslektaşlarıma arkadaşlarıma burandan selam gönderiyorum.
Değerli arkadaşlar özellikle yeni yetişen arkadaşlarıma seslenmek istiyorum. Odalarınıza meslek kuruluşlarınıza sahip çıkın çünkü onlar sizin mesleki haklarınızı savunan kuruluşlardır. Tabi bu kuruluşlar susturulmaya çalışılıyor bu kuruluşlar susmayınca gelirleri kısılarak terbiye edilmeye çalışıyor. Değerli arkadaşlar tabi ki meslek odaları kendi mesleki faaliyetlerini sürdürecekledir fakat meslek odaları ülkenin demokrasisiyle, barışıyla, hukukuyla, insan haklarıyla, kendi meslektaşlarının haklarıyla da ilgilenecekler o mücadeleyi de verecekler.’
