Skip Navigation Links

“Ana Hedefimiz İnsanların Refah Düzeyini Yükseltmek”

TBMM İdare Amiri ve AK Parti Hatay Milletvekili Orhan Karasayar,İskenderun Hasan Baba Restoran’da basın mensuplarıyla kahvaltıda biraraya geldi.

“Ana Hedefimiz İnsanların Refah Düzeyini Yükseltmek”Web
TV

Gündem   A+a-

TBMM İdare Amiri ve AK Parti Hatay Milletvekili Orhan Karasayar,İskenderun Hasan Baba Restoran’da basın mensuplarıyla kahvaltıda biraraya geldi.

İskenderun’un gelişimi ve geliştirilmesi hususunda yapılan ve yapılacak olan projeler hakkında önemli açıklamalarda bulunan Karasayar, gazetecilerin bölgenin problemlerini içeren ve Hatay’ı yakından ilgilendiren ulusal bazdaki sorularını da cevapladı.

Karşılıklı sohbet havasında geçen basın kahvaltısı İskenderun Gazeteciler Cemiyeti Yönetim Kurulu Başkanı Veysel Cıncık’ın açılış konuşmasının ardı sıra, İskenderun Belediye Başkanı Seyfi Dingil’in kentin gelişimine ciddi katkılar sağlayacak olan büyük projeler hakkında Karasayar’ın neler düşündüğünü ve TBMM’de İdare Amiri olmasıyla beraberinde bu projelerin hız kazanma olanağını sorusuna yanıt olarak TBMM İdare Amiri AK Parti Hatay Milletvekili Orhan Karasayar; “Yaklaşık 13 yıllık iktidarımız süresince bölgemize yapılması gereken temel hizmetler noktasında getiremediğimiz yatırım kalmadı. Bundan sonra zaten bunların daha iyisini ve daha kalitelisini yapmaya bunları halkımızın refah ve huzurunu arttırmak için daha fazla proje getirmenin mücadelesini vereceğiz. Bu konuda da hem hükümetimizin eli güçlü hem de bizim elimiz güçlü. Hükümetimizin eli neden güçlü? İktidara geldiğimiz günden bugüne kadar karşılaştığımız birçok sorunlar vardı. Örneğin İMF borcu, memura borç vs. Bunların tamamı da bitti. Ülkemizin gelirleri katlanarak arttırıldı. Artık daha güçlü projelere imza atıp ülkemizi geliştirmenin mücadelesini vereceğiz.”

“Ana Hedefimiz İnsanların Refah Düzeyini Yükseltmek”

“İskenderun'daki en büyük eksiklerden bir tanesi teknik üniversiteydi, kurduk ve geliştirmenin gayreti içinde olacağız. Rektörümüz de atandı, bu konuda nerde eksik görürsek, ne eksik varsa, eksikler hakkında sizlerde fikirleri ortaya koyarsanız bize ışık tutmuş olursunuz.

Bunun dışında alt yapı yapılandırmasının birçoğunu yaptık. Artık ana hedefimiz İskenderun'daki vatandaşlarımızın cebine nasıl daha fazla para girdirebiliriz, buranın ekonomisini nasıl daha fazla geliştirebiliriz, yaşam standartlarını nasıl daha fazla yükseltebiliriz, insanımızın işsizlik sorununu nasıl daha iyi çözebiliriz? Bu doğrultuda yoğunlaşacağız.

Hepinizin bildiği gibi gider gitmez Amanos Tünel Projemizin nerde kaldığını, hangi aşamada olduğumuzu, bundan sonraki süreçte neleri takip etmemiz gerektiğini değerlendirdik ve gerekli görüşmeleri yaptık, hiç bir problem yok. Şuan da muammer bedel hesaplamalarına girildi, projemiz bitti. İhalede bir sorun yaşanmazsa en kısa sürede buranın da kazmasını vuracağız. Tamamlandığında ise İskenderun açısından çok büyük gelir elde edeceğiz.

Bunun dışında organize sanayide yapılacak yatırımlar var. İş adamlarımız yatırıma geçtiğinde neredeyse 3500-4000 insanımıza iş imkânı sağlanacak.

İçme suyumuzda son aşamaya gelindi. Yaklaşık 3 aydan beri filtrasyon sistemi deneniyor. En kısa sürede süre de musluktan akan suyu rahatlıkla içmeye başlayacağız. Buranın arıtma tesisi dünyanın en modern arıtma tesisi oldu.
Eğitim noktasında bir problemimiz kalmadı. Diş hastanesi inşaatımızda da bir sorunumuz var şuanda onu çözmeye çalışıyoruz. Biz bölgemizle alakalı gelmesi gereken yatırımların hepsini getiririz, bu konuda hiçbir endişeniz olmasın. Yeter ki birlik beraberlik içinde samimi bir şekilde İskenderun'umuzun geleceği için beraber dertlenelim.”

“Temizlik Projesiydi, 25 Milyon Liralık Projeye Dönüştürdük.”

Öncesinde basit bir temizlik projesiyken Orhan Karasayar’ın uğraşları neticesinde Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’nın talimatıyla 25 Milyon Liralık projeye dönüşen Feyezan Kanal Projesi’nin en kısa süre içerisinde bitirileceğini ifade eden Karasayar, projenin günlük takibi içerisinde olduğunu belirtti. İskenderun Belediyesi’nin AK Parti’li olması sonrası yatırımların hız kazandığını söyleyen Karasayar sözlerine şu şekilde devam etti; “Değerli hemşerilerimin belediyeyi AK Parti’li yaptıktan sonra bizim elimizi güçlendirdi, özellikle karayolları. Çok büyük mücadele vererek, Cumhurbaşkanımızın talimatını rağmen karayolları hususu günlük takip ettiğimiz bir konu. Bize orayı direkt vermediler, oranın karşılığında bu adamların Mersin’deki yerlerini hazineden devrini yaptırdık, keza Osmaniye’deki yerlerinin de hazineden devrini yaptırdık ve bunların karşılığında alabildik. Belediyemiz de gerekli proje çalışmalarını yapıyor, bittikten sonra buraya başlayacağız.

Feyezan kanalı da bildiğiniz gibi bizim kanayan yaramız. Daha önceden de belirli tedbirleri aldırmıştık. Bizim görevimiz su taşkınlığından koruma, bizim görevimiz şehirdeki kanala veya dereye peyzaj yapma değil. Belediyenin sınırları içerisinde olduğu için bu belediyenin görevidir fakat bizim bakanlıktaki samimiyetimizle, dostluğumuzla belirli şeyler yapıyoruz. Cumhurbaşkanımız İskenderun’a geldiğinde, spor salonun bahçesine helikopterle inişi sırasında feyezan kanalını görür görmez, bu ne diye sorduğunda biz feyezan kanalının kanayan yaramız olduğunu, çözüm aradığımız noktalarda bakanlık benim işim değil diyor, belediye yapmıyor diye ifade ettik. Sağ olsun Cumhurbaşkanımız o anda telefonla bakanlığa talimat verdi. Normalinde kanal projesi basit bir projeden oluşuyordu. Sanayiden aşağıya doğru temizliği içeren 15 günlük bir projeydi. Sonrasında Cumhurbaşkanımızla görüştük ve durumun esasını anlattık ve ikinci bir proje talimatıyla projeyi büyüterek peyzaj çalışmasına çevirdik ve 25 Milyon TL’ye mal olacak bir projeye dönüştürdük.

Ankara’da İskenderun’umuzla alakalı her hangi bir sorunu biz günlük olarak bilgisayarlardan takip ediyor ve yoğun çalışmalar içerisine giriyoruz. Bu tip olaylarda takip etmediğiniz takdirde sıkıntılar oluşuyor, takibi sadece biz değil DSİ, bölge müdürleri, belediyemiz hep bir koldan yürütüyoruz. Bu projeyle alakalı hiçbir sorunumuz yok ve en kısa süre içerisinde bitireceğiz.”  

“Arsuz Yolu Türkiye’nin Örnek Yolu Oldu!”

“Gittiği günden beri uğraştığım en önemli meselelerden biri Arsuz yolu sorunuydu. İlk zamanlarda Arsuz yolu basit ödeneklerde 100 yılda bitmeyecek şekilde planlanmıştı. Bunu gerekçesi ise, hükümetin almış olduğu kararda; önce ilden ile duble yollar bitecek, ondan sonraki süreçte ilçeyi illere bağlayan duble yollar, ilçeyi ilçeye bağlayan duble yollar bitecek ondan sonra kalanlara sıra gelecekti. Buna göre Arsuz’a sıra gelme olanağı yoktu. Arsuz büyükte olsa, kalabalıkta olsa üst birimde belediye görünüyor. Buna da yukarısı ödenek vermiyordu. Bizde Binali Bey’le büyük uğraşlar içerisine girdik. Arsuz’un önemi sürekli olarak vurgulayarak önce Arsuz’u bitirilmesi gereken yollar arasına aldık, bunun anlamı ise; firma ne kadar iş yaparsa parası hazır anlamına geliyor. Ondan sonraki süreçte firmanın yoğunlaştı ve hızlandırdı, bizde sürekli aradık, sıkıştırdık ve Arsuz yolunu çakıl yol olarak bitirdik. Ondan sonraki süreçte elimize bir fırsat geçti, müsteşarla olan dostluğumuza samimiyetimize binaen Arsuz’a bu yolun yakışmadığını dile getirdik. O da isteğimiz kırmadı, projeyi geliştirdi ve bu projeyi yaptık. Bu proje bizim hayalimizde bile yoktu.

Arsuz yolu Türkiye’nin örnek yolu oldu. Üzerine normal asfaltı dökülüyor ve üzerine 5 santimlik konfor asfaltı dökülüyor. Şuan ki son çalışmalar bu nedenle yapılıyor ve yolun ağaçlandırılması, ışıklandırılması, kaldırım yapılması, inanın bu uzunluktaki başka bir yolda kaldırım göremezsiniz. Bunların hepsi özel gayretlerimizle, arkadaşlarımızla aramızdaki samimiyetimizin neticesindeki bir sonuçtur.

Bu standartlara göre bundan sonraki süreçte altyapı bakımından yağmur suyunu çekecek her 50 metreye bir rögarlar konulacak. Bu yola artık yüz yıl boyunca el vurulmayacak şekilde bölgemize hizmet edecek, bu açıdan yol yapımı uzadı. Bu hafta içerisinde bitiyor ardındaki süreçte konfor çalışmalarıyla dört dörtlük hale dönüşecek.”

“Amirlik, Cumhurbaşkanımız ve Başkanımızın Tercihiydi.”

“İdare Amirliğin bize getirdiği avantaj nedir, meclis divan üyesiyiz aynı zamanda, meclis başkanımızla çalışıyoruz. Meclis yönetimindeyiz, meclis üyelerinin her türlü çalışmalarında amiri olarak görev almaktayız. Ana binadayız, bakanlarla, başbakanımızla üst birimlerle daha fazla ilişkilerimiz oluyor, daha fazla yakınlık oluşuyor. Önceden de ikili ilişkilerimizde sorun yaşamıyorduk zaten bu tür avantajlarımız oluyor. Cumhurbaşkanımız ve Başkanımızın tercihi noktasında amirlik noktasındayım onların verdiği bir görev. Kaldı ki zaten grup toplantısında bütün arkadaşlarla beraberken öğrendik. Cumhurbaşkanımız ismimi okuyunca acaba bir şey mi söyleyecek, beni mi çağırıyor diye düşündüm. Bir arkadaşımızla sohbet esnasında söyledi ve ardı sıra hayırlı olsun dediler öyle öğrendim yoksa bizim bir talebimiz olmadı bu yönde.”

“Suriyeli Mülteciler Türk Vatandaşı Olamaz!”

Suriyeli mülteciler için Türkiye’nin 3 ilinde kurulacak kampların birinin de Hatay’da kurulması ve bu kamplardaki mültecilerin ülkedeki nüfus bozukluklarına sebep olacağı iddialarına yanıt olarak Karasayar, mültecilerin vatandaş olmayacaklarını vurgulayarak, Türkmen bölgesinden gelecek Türkmenler için yeni bir kamp kurulabileceğini fakat bu konuda net bir bilgisi olmadığını, gelecek mültecilerin ülkedeki nüfus bozukluklarına sebep olmayacağını belirterek konuşmasına şu şekilde devam etti; “3 Milyar Euro konusunda, biz bu güne kadar mülteciler için 4 buçuk, 5 milyar dolar harcadık. Bunlar burada tutunmasaydı Avrupa’ya gideceklerdi. Gidenler için bir şey olacağını zannetmiyorum, bundan sonraki süreçte burada kalmasıyla ilgili, kaldı ki burada sorun yaşayan ve burada uzun süredir barınan mülteciler tekrardan Avrupa’nın kapılarına dayanacaklar. Benim düşüncem; en azından buradakiler buradan gitmesin ve buradaki hayatlarını devam ettirme noktasında böyle bir yardımda bulunuyorlar.

Daha önceden de bize sorulan bir soru; Türkiye’de bulunan Suriyelileri Türk vatandaşı yapmak istiyorsunuz diye. Arkadaşlar bu durum belirli uluslar arası yasalara tabii. Her istediğinizi kendi ülkenizin vatandaşı yapamıyorsunuz, isteseniz de yapamazsınız. Daha önceleri biz bunu ilgili birimlerimize sorduk, vatandaş olabilecek çok az sayıda insan var. Örnek vermek gerekirse oranın büyük elçileri, generalleri vb vasfında olanlar olabilir. Rastgele her insanı kendi vatandaşınız yapamazsınız.”

“Suriye Krizine 1 Ocak’ta Çözüm Bulunacak…”

“Fransa’nın İskenderun Limanı’nı talep etmesi gibi bir durum söz konusu değil. Şuanda dünya ülkeleri arasında Suriye’ye yönelik bir savaş düşüncesi yok. Suriye’de sadece DAEŞ ve IŞİD’e karşı bir mücadele var, onların temizlenmesine karşı bir harekât var. Türkiye, Amerika ve Avrupa ülkeleri dâhil hep beraber bunun mücadelesini veriyoruz. Yoksa Suriye’ye karşı bir savaş söz konusu değil, 1 Ocak’ta da oturup inşallah bir çözüm bulunacak diye bekliyoruz. Bazı Avrupa ülkelerinin İncirlik üssü ile ilgili talepleri vardı ve verildi fakat limanla alakalı bir şey yok. Bu taleplerin DAEŞ’le mücadele için yapılıyor, yoksa Suriye halkına, Suriye’ye karşı bir savaş olacağını düşünmüyorum.”

"Artık Türkiye Ne Gerekiyorsa Gücünü Gösterecektir!”

"Dünya ülkeleri ve ulusal güçler her zaman kendi güçlerini göstermenin, kendi güçlerini dünya üzerinde hissettirmenin mücadelesini verirler, bu her zaman olur. Bizim bölgemizde de Rusya daha önceden uyarılmasına rağmen, birkaç kez idare edilmesine rağmen sürekli olarak sınırlarımızı ihlal ediyordu. En son ihlalde on defa uyardık bunun neticesinde de angajman kuralları gereği, sınırı ihlal ettikleri için uçakları düşürüldü. Uluslar arası hukuk olsun, uluslar arası ülkeler olan hiç kimse Türkiye haksız diyemedi. Rusya’nın buradaki amacı ise bana göre 1 Ocak’ görüşmesinde Suriye’de daha güçlü olduğunu, hâkim olduğunu hissettirip kendini ön plana çıkarmaktı. Bu durum süper güçlerin arasındaki boy gösterme hususudur. Bu süreçte ben bir şey çıkacağına inanmıyorum. Ama artık şu var, Türkiye’de artık bu masada yerini aldı. Daha önceki gibi Türkiye’nin sınırına istediğiniz gibi girip çıkacaksanız, Türkiye’ye siz rol biçeceksiniz Türkiye de o rolü oynayacak yok. Artık Türkiye ne gerekiyorsa gücünü gösterecektir. Türkiye’nin gücü vardır, iradesi vardır, savunması vardır. Türkiye’nin hakkını ve sınırlarını korunması gereken en güçlü şekilde ve hiç kimseye taviz vermeden devam edeceğiz."

"Bu tür şeyler yaşanacak, bu tür problemler olacak fakat bizim bu sorunları çözecek güçlü bir irademiz var. Sorunun olmaması mümkün değil, önemli olan bu tür sorunların çözülmesidir. Cumhurbaşkanımızla, Başbakanımızla, hükümetimizle uyumlu bir ekip var, halkımızın büyük desteği var, birlik ve beraberliği var. Bakın Suriye krizi Türkiye’nin lehine dönüştü. Şuanda dünya ülkeleri Türkiye’yi haklı buluyor. Bunlar yaşanacaktır önemli olan bu durumların karşılığında atılacak adımlardır."

“Ana Hedefimiz İnsanların Refah Düzeyini Yükseltmek” videosunu izlemek için tıklayın.
Adınız
:
Mail
:
Mesajınız
:
Bu içeriğe ilk siz yorum yapın!
 
son gelişmeler
öne çıkanlar
deneme bonusu güncel giriş supertotobet