Skip Navigation Links
Enerjisa-Toroslar

Barış Pankartlarından Kefen Yaptırmak İstemiyoruz!

Ankara'da Barış mitingine yapılan kalleşçe saldırıyı kınamak ve hayatını kaybedenleri anmak için Samandağ CHP Abdullah Cömert alanında 11 ekim Pazar g

Barış Pankartlarından Kefen Yaptırmak İstemiyoruz!

Gündem   A+a-

Ankara'da Barış mitingine yapılan kalleşçe saldırıyı kınamak ve hayatını kaybedenleri anmak için Samandağ CHP Abdullah Cömert alanında 11 ekim Pazar günü  saat 12.00’da  toplandı. Basına açıklamayı CHP ilçe Başkanı İbrahim Aydoğan yaparken 24. Dönem Hatay CHP  Milletvekili Refik Eryılmaz, CHP Hatay Milletvekili adayı Servet Mullaoğlu, Samandağ Belediye Başkanı Mithat Nehir birer konuşma yaptılar. Konuşmacılar AKP Hükümetini istifaya davet ettiler. Abdullah Cömert alanında toplanan kitle Sivas Şehitleri Caddesinden Postane caddesine yürüdüler.Yürüyüş Yeni parkta son buldu.

Samandağ Belediye Başkanı Mithat  Nehir'in yaptığı açıklamada: ”Değerli Dostlarım; acımız tarifsiz, acımız büyük, Barış diyen yürekler halaydaydı, Hem de “Kanlı Pazar” türküsü eşliğinde iken kalleşçe saldırı gerçekleşiyor. Kanlı cumartesi, tarih sayfalarına kara leke olarak yazılacak. ”Ne de özlemişiz gökyüzüne kansız bakmayı” pankartı; onları taşıyanlara önce kanlı sedye sonra kefen oldu. Kanlı Pazar 1969 yılında yaşandı. O gün bu gündür katiller bulunsun hesap sorulsun diye  sloganlar atarak geçirdik ömrümüzü.Ne hesap soruldu, ne de katiller bulundu. Üst üste yığıldı ölülerimiz. Gökyüzü bir türlü aydınlanmadı. İnatlaşmaksa; barış diyenlere karşı savaş diyenler karşıya dikildi. Başkanlık sevdasından “hesap veririz” korkusuyla kitleler sindirildi. Modern Güvenlik zafiyetine bakanlar gülümsedi istifa etmedi. Modern Başbakan bu katliamın özgürlüklere engel oluşturma gerekçesi gibi bahane işareti verdi. Madem; Biz çocuklarımıza bu kanlı bayrağı devretmek istemiyoruz. Barış pankartlarından kefen yaptırmak istemiyoruz. Gelin korkmadan, yılmadan, sinmeden kendi iktidarlarının bekası için meydanları ateşe veren nemrudlara karşı duralım. Bir olalım birlik olalım. Bu topraklara barış egemen kılalım. Yaşamını yitiren kardeşlerimize Allah’tan rahmet, yaralılara acil şifalar diliyorum. Hepimizin başı sağolsun." dedi.

Samandağ CHP ilçe Başkanı İbrahim Aydoğan’ın konuşması ise:”Ankara’daki barış mitinginde bomba patlaması sonucu yaklaşık 100 kişi hayatını kaybetti ve onlarca yaralı var. Hayatlarını kaybedenler gencecik bedenler, barışçıl bedenler. Acımız büyük, tarifsiz...Bir kaç saat sonra içişleri bakanı çıkıyor ve bütün toplumla alay edercesine diyor ki güvenlik zafiyeti yok. Peki ne var sayın bakan? Güvenlik zafiyeti yoksa ihmal yoksa, kasıt mı var, bunu da bu  topluma açıklamalısınız. Patlama sonrası miting alanına ambulanslardan önce tomalar gönderiliyorsa, en basit bir olaydan sonra açıklama yapan Erdoğan,  başkentin göbeğinde onlarca kişinin ölmesiyle sonuçlanan bir bombalı saldırıyı yazılı bir açıklama yaparak kınıyorsa, bu ülkenin başbakanı  bu olaya dair ilan ettiği yası bile bir paket yas haline getirip olayı geçiştirmeye çalışıyorsa, sorumluluk mevkilerinde bulunanlar sorumluluklarını yerine getirme ya da istifa etme yerine başka siyasi parti başkanlarını eleştirme yoluna gidiyorsa ya sorumsuzluk var ya da kasıt vardır ve sonunuz yakındır. 1 Kasım sendromu sizi bitirmiştir. Bu ülkede bir tweet atarsanız aynı gün tutuklanırsınız, hükümetin hoşuna gitmeyen bir haber yayınlarsanız dijital platformlardan çıkarılırsınız, hayatınızda elinize silah almasanız da bir ‘silahlı örgüt mensubu’ olarak yargılanabilirsiniz ama, bir bomba patlatıp onlarca kişiyi öldürürseniz bulunamazsınız.”dedi

      Aydoğan Konuşmasının devamında: ”Hükümetin bu olayın sorumlularını bulacağına inanmıyoruz. Bu güne kadar hangi olayın sorumlularını buldu ki? Dibimizde yaşanan ve yüzlerce ailenin ocağına ateş düşüren Reyhanlı patlaması önce üç beş masuma ihale edildi sonra bu masumlar birer ikişer serbest bırakıldı. Bunun dışındaki bir çok patlamada, onlarca gencimiz öldü ama bir tutuklama bile olmadı, olaylar örtbas edildi. TBMM’de terör olaylarının araştırılmasına dair önergemiz bizzat hükümet tarafından reddedildi. Bu durum toplumda hükümetin ihmal, sorumsuzluk veya kasıt düzeyinde dahil olduğu kuşkularını güçlendiriyor. Ankara barış mitingi patlamasında da olaydan sonra hükümetin ciddiyetten uzak açıklamaları yüzünden hükümete inanmıyoruz, güvenmiyoruz.”dedi

 Aydoğan:”  Ölenler arasında iki tane de hemşehrimiz olduğunu öğrendik. Biz Hatay halkı olarak diyoruz ki  savaşa karşı barış, baskı şiddet ve zora karşı özgürlük ve demokrasi, yolsuzluk hırsızlık ve sömürüye karşı emeğin mücadelesi,zorbalığa karşı örgütlenme hakkı için Ankara sokaklarında yürüyen ve hayatını kaybeden herkes bizim evladımızdır,  mücadeleleri bizim mücadelemizdir.

 Hükümete sesleniyoruz, bu ülkede en büyük sorun hükümetin kendisidir. Hiç bir soruna çözüm üretemeyen, yaptığı bütün soruşturmaları şaibeli olan, hiç bir karanlık olayı çözemeyen,  açılan her soruşturmada iş kendisine uzandığı takdirde yetkilileri görevden alan, toplumda kutuplaşma yaratan, bu kutupları keskinleştiren, bütün toplumsal olaylarda yalan söyleyerek toplumu yanlış yönlendiren,  başka ülkelerin rejimini değiştirmeye çalışan ve orada akan kanın ortağı olan, bütün dünyada hızla itibar kaybeden bu hükümeti bu ülke hakketmemektedir. Derhal istifa edin, bu ülkeyi rahatlatın. Bu ülke sizi daha fazla taşımak zorunda değil.”dedi.

Halkız biz yeniden doğarız ölümlerde 

Halkım ben, parmakla sayılmayan

Sesimde pırıl pırıl bir güç var

Karanlıkta boy atmaya

Sessizliği aşmaya yarayan

Ölü, yiğit, gölge ve buz, ne varsa

Tohuma dururlar yeniden

Ve halk, toprağa gömülü

Tohuma durur bir yerde

Buğday nasıl filizini sürer de

Çıkarsa toprağın üstüne

Güzelim kızıl elleriyle

Sessizliği burgu gibi deler de

Biz halkız, yeniden doğarız ölümlerde.”İbrahim Aydoğan dizeleriyle konuşmasını bitidi. 

Adınız
:
Mail
:
Mesajınız
:
Bu içeriğe ilk siz yorum yapın!
son gelişmeler
öne çıkanlar
deneme bonusu güncel giriş