Skip Navigation Links

'Akp İktidarının Şiddetine, Polis Devleti Girişimlerine Teslim Olmayacağız!

Demokrasi Platformu Basın Açıklaması Yaptı; 'Akp İktidarının Şiddetine, Polis Devleti Girişimlerine Teslim Olmayacağız!'

Gündem   A+a-

Demokrasi Platformu Basın Açıklaması Yaptı;
“Akp İktidarının Şiddetine, Polis Devleti Girişimlerine Teslim Olmayacağız!

Sedat İSKENDEROĞLU / DÖRTYOL

Demokrasi Platformu bileşenleri dün Dörtyol Öğretmen evi bahçesinde toplanarak mecliste görüşülen Torba Yasa ve Ankara’da yapılmak istenen protestolara karşı yapılan girişimler hakkında Saat Meydanında basın açıklaması gerçekleştirdi. Öğretmen evi bahçesinde toplanan Demokrasi Platformu bileşenleri buradan ellerinde pankartlarla Abdi İpekçi Caddesi, Cezaevi kavşağı istikametinden Çaylı Caddesini sloganlar atarak geçerek saat 14;00’da Saat meydanında toplandı. Demokrasi Platformu adına basın açıklamasını okuyan Eğitim Sen Dörtyol Temsilcilik Başkanı İsmail Ateş öncelikle katılımcılara kısa bir teşekkür konuşması yaptı. Ardından güvenlik tedbirlerini alan Polis Emekçilerine de teşekkürlerini sunarak her zaman emekten yana olduklarını vurguladı.
Demokrasi Platformu adına basın açıklamasını okuyan Eğitim Sen Dörtyol Temsilcilik Başkanı İsmail Ateş; “İşçiler, Kamu emekçileri, Eve kapatılmak istenen, emeği haraç mezat sermayeye peşkeş çekilmek istenen kadınlar, kar, kış, sıcak demeden açlık sınırının altındaki asgari ücretle geçinmeye çalışanlar, üç kuruşluk staj ve deneme ücreti ellerinden alınmak istenen çıraklar, stajyer öğrenciler, üniversitelerde kısmi zamanlı çalıştırılan öğrenciler, her gün trafik kazalarında ölen ve genel sağlık sigortası primi ödemek zorunda bırakılacak olan tarım işçileri, evine yiyecek alamayan, kirasını ödeyemeyen, çocuğunu okutamayan işsiz kardeşlerim, Kızılay’da AKP iktidarının hak arayan emekçilere tahammülsüzlüğünü gösteren bir vahşet yaşandı. İşçi ve emekçilerin sadece ve sadece demokratik hakları ve insanca yaşam hakkı için gösterdikleri demokratik tepkileri su, gaz ve sis bombalarıyla bastırıldı. Bu vahşet AKP iktidarının işçi ve emekçilerin demokratik tepkilerine karşı tahammülsüzlüğünün ifadesidir. Bu vahşet AKP iktidarının özlemini duyduğu ve adım adım gerçekleştirdiği “polis devleti”nin ifadesidir. Bu gidiş ülkemizin karanlığa doğru gidişidir. Kazanılmış demokratik hakların yok edilme isteğidir. İşçi ve emekçi halk düşmanlığıdır. İktidarın, sadece ve sadece kendi temsil ettiği sermaye sınıfının taleplerini hayata geçirme politikasının kanıtıdır. Ankara’da ne yaşanmıştır? Türkiye’nin en saygın emek meslek örgütlerinin; DİSK-KESK-TMMOB-TTB’nin hem kendi üyelerinin, hem de bütün emekçilerin çalışma ve yaşam koşullarını savunmak, toplumsal ve demokratik taleplerini dile getirmek için düzenledikleri tamamen yasal ve meşru eylem, siyasi iktidarın güvenlik güçleri tarafından şiddet kullanılarak engellenmiştir. TBMM’de görüşülmekte olan “Torba Yasa” içinde gerek parlamento içinde gerekse toplumsal hayatta bir mutabakatla karşılanan cezaların indirilmesi, öğrenci gençliğe af, emeklilerin bazı taleplerinin karşılanması gibi düzenlemelerin yanında milyonlarca işçi ve emekçinin haklarının gasp edilmesi, gençlerin ve çocukların geleceğinin karartılması, daha da karanlık süreçlere götürücü düzenlemeler içermektedir. Bu yasada güvensiz çalışma vardır. Bu yasada kamu çalışanlarına sürgün vardır. Bu yasada gençlere istihdam adına mali kıskaca almak vardır. Bölgesel asgari ücret vardır. İşsizlik fonunun yağmalanması vardır. İşsizlik Fonu yağmalanacak! Primlerimizden oluşan İşsizlik Sigortası Fonu, işsizlere değil, kaynak olarak hazineye ve işverenlere aktarılacak. Sürgünler yasallaşacak! Esnek ve kuralsız çalışma yasalaşacağı için on binlerce belediye işçisi “ihtiyaç fazlası” olarak Milli Eğitim veya Emniyet’in taşra teşkilatına sürgün edilecek. Bu belediyeler 5 yıl boyunca yeni işçi alamayacak. Hizmet alımı yöntemiyle taşeronlaşma yaygınlaşacak. Memurlar “kamu yararı” ve “hizmet gerekleri” sebebiyle ihtiyaç duyulması halinde diğer kurum ve kuruluşlarda 6 aya kadar geçici süreyle görevlendirilebilecek. Ödünç memurluk getirilecek! Tasarı kabul edildiğinde memurlar da işçiler gibi başka kurumlara “ödünç” verilebilecek. Norm kadro fazlası kamu emekçileri “ihtiyaç fazlası personel” olarak 4/C’ ye geçirilecektir. Çalışma yaşamı esnekleştirilecek! “Uzaktan çalışma”, “evden çalışma” ve “çağrı üzerine çalışma” biçiminde iş yaşamı esnek ve kuralsız hale getiriliyor. Bunun sonucunda hepimizi bekleyen şudur: Kısa süreli çalışma nedeniyle tüm çalışanlar primlerini 30 güne tamamlamak için kendi cebinden ödeme yapacak. Kendi cebinden primini tamamlamayan sağlık sigortasından yararlanamayacak, ömür boyu emekli olamayacak. Herkes gelirinin %12,5’u oranında prim ödemedikçe sağlık hizmetlerinden yararlanamayacak. Kadın emeği sömürülecek. Denetimsizlik artırılacak! İşçi lehine iş müfettişleri eliyle yapılan denetimler, işçinin temel haklarına ve alacaklarına dair yetki bağımsız iş müfettişlerinden alınarak bakanlık personeline verilerek denetimsizlik artırılacak. İşverene vergi affı, emekçiye ücret esnekliği ve sefalet, kadınlara ve çocuklara yoğun emek sömürüsünü getiren, tüm çalışanların iş güvencesini ortadan kaldıran “Torba Yasa” Tasarısı için Ne yapmalıydık? Hiç ses çıkarmamalı mıydık? Emekçilerin hak ve çıkarlarını korumamalı mıydık? Demokratik haklarımızı savunmamalı mıydık? Ne yapmalıydık? Teslim mi olmalıydık? Yani AKP iktidarının bugüne kadar yaptığı gibi toplumsal örgütlerden kaçırdığı, parlamento içindeki partilerden dahi kaçırdığı, kendi bildiği yolda (Sermaye direktifleri doğrultusunda yani) yürümesi karşısında susmalı mıydık? Yani bizden iktidar karşısında el pençe divan durup saygı duruşuna geçmemiz bekleniyordu? Hayır! Bin kere hayır! Bizlerin örgütsel geleneğinde “gelene ağam, gidene paşam” demek yoktur. Teslim olmak yoktur. Doğru bildiğimiz yolda yürümek, mücadele etmek vardır. Haklılığımızdan aldığımız güçle TBMM’de görüşülmekte olan Torba Yasa’yı protesto için 81 ilden sadece örgütlerimizin yöneticileri, işyeri temsilcileri ve bizi bu haklı mücadelemizde destekleyen Türk-İş’e bağlı sendikalar, siyasi parti, demokratik kitle örgütleriyle birlikte Ankara’da bir demokratik eylem düzenledik. Yaşananları gördünüz. Bu demokratik tepkimizin nasıl bir şiddetle engellendiğini gördünüz. Bunun tek bir suçlusu vardır: AKP iktidarı ve onun başı Recep Tayyip Erdoğan’dır. Yaşananlar bizzat onun talimatıyla gerçekleştirilmiştir. TBMM’ne gidip demokratik tepki ve taleplerimizi dile getirmemiz engellendi. Çünkü bizim copumuz, gazımız, tazyikli suyumuz yok. Bu saldırıyı “sadece ve sadece mücadele azmimizi bileyen bir saldırı olarak değerlendiriyoruz. Ve bugün Türkiye’nin her yerinde bu saldırı gereken kararlılıkla lanetliyoruz. Bu saldırıyı kınamak ve Torba Yasa’yı protesto etmek için işyerlerinde demokratik tepkimizi göstermeye devam edeceğiz. Teslim olmayacağız! Emekçiler aynı duygularla mücadele edecekler ve kazanacaklar. Sermayeye af emek-çilere saldırının adı olan Torba Yasa derhal geri çekilmelidir.” dedi.

 

Adınız
:
Mail
:
Mesajınız
:
Bu içeriğe ilk siz yorum yapın!
 
son gelişmeler
öne çıkanlar
deneme bonusu güncel giriş supertotobet