CHP Hatay Milletvekili Mevlüt Dudu, İskenderun Kaymakamı Hacı Hasan Özyiğit, Arsuz Kaymakamı Fatih Baysal, Belen Kaymakamı Abdülaziz Aydın, Arsuz Belediye Başkanı Nazım Culha, İskenderun Belediye Başkanı Seyfi Dingil, çeşitli din ve mezheplerin İnanç ve kanaat önderleri, sivil toplum kuruluşlarının başkan ve yöneticileri, İskenderun Engelliler derneği sporcuları, zihinsel engelli çocuklar ve ailelerinin katıldığı iftar yemeği, Hatay’ın tüm Dünya’ya örnek olan onlarca farklı kültür ve inancı yüzyıllardır bağrında yaşatan kardeşlik ve hoşgörü ortamının özetini yansıttı.
ATSİAD Yönetim Kurulu Üyeleri; Şekip Abacı, Gülden Özdemir, Haşim Sağır, Yusuf Yılmaz, Mehmet Ali Bulut, Galip Biçer, Fatin Bereketoğlu, Recep İnan, Mithat Ceritbinmez, Züher Bulgurcu ve Salim Köybaşı, davetlilerini kapıda karşıladılar.
Alevi İnanç Önderlerinden Şeyh Mennan Gündüz’ün okuduğu Kur’an-ı Kerim tilavetiyle başlayan iftar programı, yine Alevi İnanç Önderlerinden Şeyh Necati Gündüz’ün okuduğu ezan sonrası iftarın açılmasıyla devam etti.
İskenderun Müftü Yardımcısı’nın okuduğu iftar duasının ardından konuşma yapan Akdeniz Tüccar ve Sanayici İşadamları Derneği (ATSİAD) Başkanı Şekip Abacı’nın konuşması sürerken masaların etrafından koşturan, mutluluğu gözlerinden ve çığlıklarından anlaşılan bir zihinsel engelli çocuk herkesin dikkatini çekti.
Zihinsel engelli çocuk görevlilerin tüm müdahelelerine rağmen annesinin yanına oturtulamazken, bir süre sonra konuşmasını sürdüren Başkan Şekip Abacı’nın yanına giderek sarıldı. Abacı, zihinsel engelli çocuğu önce alnından öptü ve sonra da O’nu sararak konuşmasına devam etti.
İskenderun Belediye Başkanı Seyfi Dingil’in, !Bu iftar yemeği uzun bir konuşma yapma” ricasını da özür dileyerek kıran ATSİAD Başkanı Şekip Abacı, Ortadoğu’da yaşanan katliamlara dikkat çektiği konuşmasında bir çok tespitiyle gündemi belirledi.
Ortadoğu’da barış ortamının sürdüğü, tüm ülkelerin sınırlarını kaydırarak yakınlaşmaya başladıkları dönemde yaşananlara dikkat çeken Şekip Abacı, “21.yüzyılda Dünya’da ve özellikle Ortadoğu’da ve de bölgemizde yaşanan dram, bütün insanlığı hayal kırıklığına ve üzüntüye boğmuştur. Tam da ülkeler arası sınırlar kalkmaya başlamışken, zengin ülkelerin fakir ülkelere, yoksul insanlara, yardımları artmışken, kültür alışverişleri ve ticaret en üst sınıra çıkmışken sevinmiştik. umutlanmıştık. Aydınlığa doğru yürüyorduk. tam da 21.yüzyıla yakışır bir yoldaydık.
Fakat birdenbire dünya üzerinde, adeta kara bulutlar belirdi. birileri kötü bir senaryo yazdı ve maalesef, Müslüman ülkelerini aktör olarak seçti. savaş, kan revan, zulüm, kardeşler birbirini kesiyor, öldürüyor. bu içler acısı manzaralar içimizi acıtıyor. yüce Allah’tan dileğimiz o dur ki daha fazla uzamadan, büyümeden, insanlığı bu felaketten kurtarsın. bir an önce bu zulmün bitmesi için, bu mübarek ayda hepimiz lütfen dua edelim.” Dedi.
“Otomotiv Sektörünün İlgisi Körfeze Çekilmeli !!!”
Sanayici tüccar ve iş adamları olarak birinci önceliklerinin, bölgenin gelişimi için çalışmak, istihdamın kentimizde artmasına yardımcı olmak ve buna rehberlik etmek olduğunu belirten ATSİAD Başkanı Şekip Abacı, “İskenderun’umuz ve çevresi artık bir mega sanayi bölgesidir.
Bugün en büyük demir çelik sektörü bölgemizde bulunmaktadır. dolayısı ile bu bölgede üretilen özellikle yassı sac, başlı başına bir lokomotif sanayi mamülüdür. Bölgemizdeki filtre sanayisi, dünyadaki hemen hemen tüm otomotiv markalarına, buradan filtre satmaktadır ve artık bir dünya markası olarak tescil edilmişlerdir. Enerji santralleri kurulmaktadır ve daha birkaç önemli sektör, bölgemizde faaliyet göstermektedir, imalat yapmaktadır. bu ve buna benzer üretimlerin, bölgemizde olması bizi bir mega sanayi kenti yapmaya bence yeterli tanımlardır. Fakat bunları yeterli bulmamalıyız. Bununla iktifa etmemeliyiz.
Burada parlamenterlerimize, kamu ve yerel yöneticilerimize iş düşmektedir. İskenderun ve çevresine daha fazla yatırım yapılması konusunda çabalarını bekliyoruz. Eminim gayret harcıyorlardır ama biraz daha gayret göstermelerini rica ediyoruz. Ekonominin lokomotifi olan otomotiv üreticilerinin dikkatini bu bölgeye çekmeleri ve burada yatırım yapmaları için teşvik etmelerini arzu ediyoruz. Bir otomotiv sanayinin memleketimize geldiğini düşünün. Yaratacağı olumlu etkiyi düşünün. onlarca, yüzlerce otomotiv yan sanayi fabrikaları ve onların istihdama yapacakları katkı, inanılmaz boyuttadır.
Bir otomobil, ortalama 10.000 parçadan oluşmaktadır. Ve bu parçaların bir kısmı az önce sözünü ettiğim, yan sanayi tesislerinde üretilmektedir. Buna birde beyaz eşya üretiminin, bölgemizde yapılacak olduğunu varsayacak olursak bölge ekonomisinde nasıl bir canlılık yaratacağı ve aynı şekilde istihdama nasıl bir katkı yapacağı, hepiniz tarafından tahmin edilebilir. Sadece bu iki sektörde bölgenin kazanacağı dinamizmi hayal bile edemiyorum.
Bölgemiz coğrafi yapısı itibarıyla limanı, demir yolu, hava yolu, kara ve deniz nakliyatı ile lojistiği en kolay bölgelerden bir tanesidir. Ve Ortadoğu’ya açılan en büyük kapıdır. Yukarıda saydığım bu özellikleri birleştirecek olursak, bölgemizin geleceğinin önünün ne kadar açık olduğunu açık bir şekilde görebiliriz.
işte bizler ve bizim gibi olan sivil toplum örgütleri, bunların gerçekleşmesi için, güçlü olmak zorundadır. Her sorumlu kişinin kendi ilgi alanında olan, bir sivil toplum örgütüne üye olması, ülke ve toplum yararına olan meselelerde söz sahibi olması gereklidir. bu gelişmiş ülkelerde böyledir. Biz de öyle olmak zorundayız.
Bakınız saf. suresi 4.ayetinde yüce Allah şöyle buyurmaktadır. ‘hiç şüphe yok ki Allah kendi yolunda duvarları birbirine kenetlenmiş bir bina gibi saf bağlayarak mücadele edenleri sever.’o zaman gelin memleketimizin ve ülkemizin kalkınması için, işsizliği azaltmak için, birlik beraberliğimizin güçlenmesi için, kardeşliğimiz için, dünyaya örnek bir toplum ve örnek bir kent olmak için. Hangi din, dil, ırk, renk inanç ve mezhepten olursanız olun gelin. gelin ki, Allah’ın rızasını birlikte kazanalım.” Dedi.
