İskenderun Gazeteciler Cemiyetinde basınla bir araya geldi.

 

      CHP Hatay Milletvekili Adayları Dr. Riyat Kırmızıoğlu ve Sonay Aykut partisinin İlçe Başkanı Jorj Basus, Kadın Kolları İskenderun Gazeteciler Cemiyeti Basın Merkezinde İGC Başkanı Şehmus Aslan ve Gazetecilerle bir araya geldiler.

 

      CHP Hatay Milletvekili Adayı Sonay Aykut, kendisi için sıralamanın önemi olmadığını ifade ederek “Ülkemizin içinde bulunduğu durumda ben ve eşim bir işveren olarak en başta çocuklarımızın nasıl bir ülkede yaşaması gerektiği ile ilgili bir çaba harcamazsak kendimizle çelişecektik. Bunun öncesi yok idi. Ben vatandaş olarak yapmam gerekeni yapıyordum. Ama artık bireysel değil, ülkemizin içinde bulunduğu durumdan milletimizin, Cumhuriyetimizin tehlikede olduğunu görerek, ben bu yola çıktım. Bu yola devam ederken hep söyledim; benim sıralarla işim yok. Sırada olmasan dahi aynı azim ve kararla çalışacağımın onur sözünü verdim. Bu sözümün arkasında duruyorum ve devam edeceğim. Ben arkadaşlarımın hepsinin aynı yüreklilikle yola devam ettiğini biliyorum. CHP’nin Hatay’da ve Türkiye genelinde başarı sağlayacağına inanıyorum” diye konuştu.

 

      CHP Hatay Milletvekili Adayı Riyat Kırmızıoğlu da, Artık partilerin seçiminden öte tercihlerin seçimi olduğunu düşünülen bir noktaya gelindiğine vurgu yaparak “Biz neyi tercih edeceğiz? 1923’te kurulmuş ve bugüne kadar gelmiş olan demokrasiyi mi tercih edeceğiz, yoksa başka bir rejimimi konuşuyor olacağız? Maalesef bize bu dayatıldı. Böyle bir tartışmanın içine sokulduk ve bu tartışma toplumumuzu olabildiğince gerdi. Çok sesten çok yürek çıkartabiliyorsak bu sıkıntıdır. Her yürek ayrı atarsa ritim bozukluğu olur. O yüzden şimdi bizler bu seçimde sadece CHP’nin seçmenlerinden oy istemiyoruz. Bizler bu ülkenin diktatörlüğe teslim olmaması adına seçim istiyoruz. Mevcut, demokratik, laik, hukuk devletinin devamını istediğimiz için oy istiyoruz. Biz halkız. Bizimle daha önce aynı paralelde düşünmemiş insanlardan da oy istiyoruz. Bizim şuan ki farkımız bu” dedi.

 

      CHP’nin Hatay listesinin de çok speküle edildiği, çok konuşulduğuna da dikkat çeken Kırmızıoğlu “Listelerimizin içinde herhangi bir bağımlılık olup olmadığını tartışmayacağımız bir liste istiyorduk. Öyle bir liste istiyorduk, genç insanlardan ve adı duyulmamış insanlardan oluşsun istiyorduk. 6 Nisan günü hepimizin isteği buydu. Böyle bir listyele insanların ufuklarını biraz daha farklı mecralara açmalarını istedik. Sadece işçilerin, emekçilerin partisi olmadığımızı bildiğimiz için. Türkiye’de yaşayan tüm insanların partisi olduğumuzu bildiğimiz için ve artık biz sahillerin kıyıların partisi olmaktan öte Türkiye’nin tüm coğrafi bölgelerinin partisi olmaya karar verdiğimiz için beş yıldır bambaşka bir program üzerinde çalışıyor CHP. Daha önce bizim soframıza oturmamış insanlardan, soframıza gelip bizlerle beraber yemek yemelerini bekliyoruz. Beraberce Türkiye’yi düşünmelerini bekliyoruz. Çünkü biz Türkiye’nin partisiyiz” şeklinde konuştu.

 

      Son birkaç yıl içinde Türkiye’de en çok etkilenen bölgelerden biri olduğuna değinen Kırmızıoğlu nüfusda yüzde 15 civarında bir artış yaşandığını, Suriyelilerle beraber şehride huzurun, barışın ve hukukun egemenliğinin tartışılır olduğu günler yaşandığını savundu.

 

      Daha önce sağa oy vermiş insanlarında bu huzur ve barış ortamını istediğini ve ona göre siyaset yapacaklarını da kaydeden Kırmızıoğlu şunları söyledi: “Hiçbir ayrım yapmaksızın CHP Türkiye tarihinde Hatay’da bir ilki gerçekleştirmek üzere. Hatay’da ilk kadın milletvekilini çıkartmak üzere Genel Başkanımız Kemal Kılıçdaroğlu’nun oluşturduğu ekonomik paket ile birlikte gemimizin yelkenleri rüzgârla doldu. Burada ihtiyacımız olan tek şey birbirimize inanmak. Güzel bir seçim geçiriyoruz. Amacımız bir çocuğumuzun ayağına taş değmemesi, bırakın kılına zarar gelmesini, taş değmesini engellemek adına hiçbir gerginliğe izin vermeyeceğiz. Hiçbir art niyet ve provokasyona izin vermeyeceğiz. Bizim için seçim boyunca yapılacak her türlü provokasyon sadece Riyat Kırmızıoğlu’nu, Sonay Aykut’u, Hilmi Yarıyıcı’yı, Mevlüt Dudu’yu yada Dilan Bedir’i etkilemez. Türkiye Cumhuriyetinde daha tüyü bitmemiş o yetimleri etkiler. O yüzden sizden ricam hep beraber el ele olabildiğince barışı, huzuru, bozacak insanlara değer vermeyelim.”