Skip Navigation Links

'Güzel günler hepimizin olacak '

Samandağ Belediye Başkanı Mithat Nehir, Hatay'da Gün Işığı Programının konuğu oldu.

Gündem   A+a-

"669" height="325" align="top" src="/userfiles/image/nehirradyo%20B.jpg" alt="" />
Samandağ Belediye Başkanı Mithat Nehir, Hatay’da Gün Işığı Programının konuğu oldu.
Nehir Oto Tamir ve Elektrik ile Tarık Breyşoğlu’nun sponsor olduğu Show Radyo ve Mazman Medya Grubunun bütün radyolarında yayınlanan programda Başkan Nehir merak edilen birçok konuya değindi.
2,5 yılda yaptığı icraatları değerlendirdi. Mithat Öztürk’ün sorduğu soruları yanıtlayan Samandağ Belediye Başkanı, 6111 sayılı yasaya değinerek, Mecliste temsiliyeti bulunan BDP, CHP, MHP ve diğer partilerin belediyelerinden işçi gönderdiğini ve bu işçiler gönderilirken herhangi bir sıkıntı yaşanmadığınıdile getirdi. Başkan Nehir, söz konusu yasa gereği Samandağ Belediyesi işçileri gönderilirken Samandağ Belediyesinin üstüne gidildiğinin altını çizdi. Başkan Nehir, bu durum ne ahlaki ne de doğrudur’dedi.
“Bu İlçe Bizim, Devletin Gayrimenkullerimizi Satmasına İzin Veremezdik”
Nehir: Güzel günler hepimizin olacak
Baştan beri yapamayacaklarının sözünü vermediğini dile getiren konuşmasında Samandağ Belediye Başkanı Nehir, “doğru yöntemlerle bu işlerin çözülebileceğine inandık Göreve geldiğimiz ilk 1 yıl içinde belediyenin imkânlarının kısıtlılıklarını gördük. Gerçekçi ve akılcı yöntemlerle hizmetlerimizi sürdürdük. İşçilere düzenli olarak aylıklarını ödedik. Emekli işçilerimizin kıdem tazminatlarını ödedik. Çöplerin düzenli toplanması, ağaçlandırma, alt yapı üst yapı her konuda hizmetlerimizin devamlılığını sürdürüyoruz. Şehircilik anlamında uzun yıllar dokunulmamış işlere el attık. Bu günde aynı hızla, inançla, şevkle yolumuza devam ediyoruz.
Belediyeyi 72,5-73 Trilyon civarında borçla devraldık. Biz tabii ki gelir gelmez kaynak akmaya başlamadı. 187 personelimiz vardı. Personelimizin inanılmaz kangrenleşmiş sorunları vardı. Hem birikmişleri ile ilgili problemleri hem de halihazırda düzenli maaş alamama gibi kendilerinin birebir yaşadıkları ciddi sıkıntıları vardı. Düzenli olarak maaş ödeyebilmek başlı başına bir şeydi. İlk iş olarak bununla başlandı. Yol çalışmaları yapıldı, diğer bahsini ettiğimiz hizmetlerde yapıldı. Bunlar devam ederken borç ödenmedi ama yeni borç da yapılmadı. 6111 çıkana kadarki sürecimiz buydu.
İller bankasından %40 kesinti ile devam eden kesinti vardı. Personelin sigorta borçlarını ve vergi borçlarını ödeyecek paramız olmuyordu. Sizin 150- 180 personel var maaşları oranında aylık sigorta primleri var, aylık sigorta primlerini düzenli ödeyemiyorsanız; bir taraftan geliriniz üzerinden yapılan %40’lık kesinti devam ediyorken, her ay tekrar eden devlete olan borçlarınız yeniden oluşuyor. %40 azalıyor bir diğer taraftan üstüne birikiyordu. Yapılandırmayla beraber yeni tahakkuklar. SGK, vergi borçları vs ödenmeye başlandı.
Zaten 6111 nolu yasayı uygulamamıza bizi mecbur eden olayın kendisi de bundan kaynaklı. Bir taraftan carileriniz ödeyeceksiniz. Yapılandırdığınız geçmişe ait borçlarınızı ödeyeceksiniz, düzenli maaşları ödeyeceksiniz ve hizmet aksamayacak. Samandağ belediyesinin maalesef böyle bir gücü yok. Günlük gelirleri de artırsanız, su parası da alsanız, emlağı da alsanız bu imkanlarla bunları yapmak gerçekten çok zor. Mümkün değil.
Bunları yapmasaydık ne olur du? Şununla yüzyüze kalacaktık. Devlet bir taraftan size imkan sunuyor ‘buyurun, borçlarınızı yapılandırın. Fazla personelinizi alırım istihdam ederim ama aylık tahakkuk eden cari borçlarınızı ödeyin. Bunu yapmadığınız zaman kamusal arazilerinizi alırım. Gayrimenkullerinizi satarım’diyor.
Buna rıza göstermedik. Gayri menkullerin, SGK,vergi borçları için satılmasına rıza gösteremezdik. Zaten Samandağ’da kamusal alan az. Gelecek, kuşakları, çocuklarımızı böylesi bir mirastan mahrum etmeye rıza gösteremezdik. Hem etik, hem ahlaken, hem siyaseten bu uygulama doğru değildir.
Gelir noktasında ilk belediyeye geldiğimizde o tabloları incelediğimizde tahakkuk-tahsilat oranı %18 civarındaydı. 100 liranız tahakkuk eder. 18 lirası tahsil ediliyor. 82 lirası borca yazılıyor. Böylesi bir sistemde hizmet üretemezsiniz. Bizim vatandaşa bu durumu bir şekilde anlatmamız bunu anlaması, ödediği her kuruşun hizmet olarak döneceğini öğretmemiz gerekiyordu. Bir kuruş yatırıldı, vatandaşa hizmet için kullanıldı. Akabinde bu oranlar artmaya başladı. Bu gün başladığımız bu noktada %50’lilerde iken, bu gün itibariyle 250’lileri 300’leri bulan bir artış oldu. Önemli bir oran ama hedefimiz daha yüksektir. Vatandaşın belediyeye karşı sorumluklarına imkan yaratabilecek, onu belediye işlemlerini yaparken zorlayan bir yerde durmayıp daha genele yaymak gibi bir hedef koyuyoruz önümüze. Ve bu şekilde yolumuza devam edersek inanıyorum; Samandağ halkı üstüne düşeni yapacaktır.
Meclis toplantılarına gelince, aslında bu kadar abartılacak büyütülecek bir şeyler yok. Mecliste siyasi temsiliyeti olan arkadaşlarımız kendilerini oraya taşıyan insanları tatmin etmek için çaba sarf ediyorlar. Demokratik yapıda da bu vardır. Olması da gerekiyor. Biz o meclis çalışmalarında her bir vatandaşın sesini yükseltmesini basına taşıyamayız. Bu bağlamda basın açıklamalarının yapılmasını hiç doğru bulmuyorum.
Mecliste siyasi temsiliyeti olan arkadaşlarımız kesinlikle kendilerini ifade ediyorlar. Görev ve yetkiler kanunla tanımlanmış. Bu konuda herkes görevini ve yetkisini bilse sıkıntılar olmayacak. Saptırmalara, kişisel hakaretlere varan konuşmalara tahammül edemeyiz.. Talep edilen her önerge geçirilebilir. Kararların pek çoğu ezici çoğunlukla çıkmıştır.
Bizim mahallelerde yaptığımız toplantılar basına yansımaz. Dinleriz, yapabileceklerimizi söyleriz. Toplantıya o ailelerin en büyükleri gelir. Orada gördüklerimi ifade edeceğim. İnsanlar inanıyorlar. O insanların güvenini sarsmayacağız. O insanlar 5-10 tane belediye başkanı görmüş insanlar. O insanlar geldiklerinde hizmet üretebilecek meramlarını anlatabilecekleri birilerini istiyor.
Bu sadece toplantılarla sınırlı bir olay değil. 50 bin insanın yaşadığı bir yerleşim merkezi düşünün. İnsanların talepleri doğrultusunda siyaset yapıyoruz. Bir ilçe siyasete kurban edilmiş. Buna hakkımız yok. Siyaseti bir kenara tutup hizmet zemininde ne yapmamız gerekiyor. Solda durmanın gerekçesi nedir?. Sol bir proje, insanları refahını, sağlayacaksınız bunlardan dolayı solda duracağız. Bu ilçe hak ettiği yere gelsin diye elimizden geleni yapacağız. Bu sorumlukla taşıdığımız ideolojik yapının, biz üzerimize düşeni yaparsak ilçe daha iyi bir yere gelecek.
6111 sayılı yasayla ilgili işçilerin durumlarına değinecek olursak, Siyaset Samandağ da zor. Giden arkadaşlarla ilgili hak kaybı olmadığını ifade etsek, biz tarafız. Kurumun başındaki kişi olarak bütün sorumluluğu üstüme alarak şöyle davrandım. Siyasi partisi, etnik aidiyeti her türlü şeyi hesaba katarak davrandım. Hak kaybı yoktur. Alacaklarının tamamını ödeyecek bir noktaya geldiğimizi düşünüyorum, inşallah bir sürprizle karşılaşmayız.
Bu işçiler Belediye değil de, belediyenin karşısındaki okula yerleşecekler. Yada başka bir okula yerleşecekler. Bizimle görüşmek isteyenlerle kişi kişi ilgilendik. Kurumlardaki yetkililer de sağolsunlar, bizim hatırımızı kırmadılar.
Giden işçi arkadaşlarımızdan “biz bu işe tepkiliyiz görüşmek istemiyoruz demeyen” yaklaşık 33-34 işçi nereye gitmek istiyorlarsa, hangi kurumda çalışmak istiyorlarsa, vasıfları yine işçi. Sabah saat 08.00’de belediyeye geliyorlardı, şimdi ise belediyenin karşısındaki okula o da olmadı, 300 metre uzaklıktaki başka okula veya Samandağ merkezdeki başka okula. Hepsi Samandağ Merkezindeki kurumlara yerleşecek şekilde bu konuyla ilgili olan yetkililerle görüştük ve bu bağlamda kurum yetkililerinden söz aldık.
Samandağ Belediyesinin üstüne gidilmesi ahlaki ve doğru değildir. 6111 sayılı yasaya kendi partimiz karşıydı. CHP’nin kendisi karşıydı, diğerleri karşıydı. Sizin Böyle bir kudretiniz, gücünüz var idiyse gidecektiniz meclis salonunda eylem yapacaktınız. Başka bir şey yapacaktınız. Bu yasanın çıkmasını engelleyecektiniz. Neden buna gücünüz kudretiniz yetmedi. Mecliste temsiliyeti bulunan BDP, CHP, MHP ve diğer partilerin belediyelerinden işçi gönderildiğini biliyorum tane tane. Samandağ üstüne bu kadar yüklenmeleri ahlaki değildir. Burada ilçenin problemini çözmek anlamında birileri çıkıp bir şey söylemeliydi. Ama söylemedi. Birileri çıkıp yazdı, çizdi. Gidin mecliste ağlayın, kusura bakmayın ağlayarak dövünerek kimseye bir şey vermiyorlar. Uygulamalar belli, teamüller belli. Bu ilçenin geleceği bizim ve çocuklarımızın geleceğidir. Çözüm üretmek zorundayız.
Siz bu duruşu sergilemek zorundasınız. Biz bu insanların yüzüne bakacağız. Kaldı ki sadece Samandağ’da sadece Milli Eğitim’de 89 kadro ihdası vardır. Emniyet Müdürlüğü’nü ve diğer kurumları saymıyorum. Bizim fazla olarak zaten 70’in üstünde işçimiz vardı. Hepsini göndermedik. Neden, hesap şuydu; Hizmet aksamayacak. Düzenli maaş ödeyeceksiniz. SGK ve diğer kurumlara geri dönüşü olan o ödemeleri yapacaksınız. O zaman nasıl hizmet üreteceksiniz. İşçiler gitmesin, yapılandırma yapmayalım. O zaman burada iş üretecek ilçenin geleceğine dair söyleyecek bir şeyiniz olmalı. Bana göre bu arkadaşlarımız ilçeden çok kendileri zemininde bir duruş sergilediler. Halkımızın bunları çok ciddiye aldığını düşünmüyorum, ben de halk gibi düşünüyorum.
Samandağ-Antakya karayolu, bilerek isteyerek siyasi erk çalışmaları aksatmadı. Ben bu düşüncelere katılmıyorum. İnanıyorum ki bu çaba boşuna değil. Kaynak problemi olabilir. 2012’nin sonlarına kadar süreleri var. Valiliğini hassasiyeti ile ilgili çalışma hızlandırılmaya çalışılıyor. Sayın Valimizin bu konudaki hassasiyetinin biliyorum. Birebir muhatap değiliz. Ama bizim tutumlarımız işi çabuklaştırıyor tabiî ki.
Samandağ Belediyesi Adalet Sarayı ve Hastane gibi hizmetlere elinden geleni yapıyor. Bizden bu güne kadar şu iki tane sorunu çözmek bağlamında yer göstermemiz istendi. Adalet sarayı ile ilgili belediyeye ait bir gayrimenkul, soğuk hava deposu olarak kullanılan alan vergi borcumuzdan mahsup edilecek.
Depremler peşi sıra yaşanıyor. İl ve bölge olarak baktığımızda böyledir. Hatay genelinde depreminde eli kulağında yerel yönetimlere bu konuda çok iş düşüyor. Yerel yönetimlerin, (Büyükşehir belediyeleri dışında) bir şey söyleyecek bir belediye olduğunu sanmıyorum. Hiç deprem konusu yokken birkaç binanın yıkılması gerektiği yönünde aldığımız kararlar var. Deprem olana kadar kimsenin gıkı çıkmadı. Hem o önerge zemininde bir çalışma yapmayı planlıyoruz. Depremsellikle ilgili ne yapılabilir. Jeoloji, inşaat, mimar, şehir plancıları ile yazışmalar yapıp, Samandağ’da yaşlı binaların yıkılması, kentsel dönüşüm ile ilgili yapılacak çalışmaların akıbeti ne olacak buradan çıkacak yasa doğrultusunda çalışmalar yapacağız. Allah korusun böyle bir şey olursa sonucunu iyi görmüyorum.
İki buçuk yıla çok şey sığdırdım. Festival, Konser, konut alanı var. 100-130 civarında konutun projelendirmesini yaptık. Açık Pazar yeri olarak kullanılan yerde bir iş merkezi yapmayı planlıyoruz. Gelecekle ilgili Samandağ’ın daha planlı kamusal alanlar üretmek adına çalışacağız. Parkların, yeşil alanların oluşturulması gerekiyor. Revize imar planıyla ilgili planlamanın yapılması gerekiyor.
Halkımızın Ğadir Hum Bayamını kutluyorum. Güzel günler hepimizin olacak”ifadelerinde bulundu.
 
 
 
 
 

Adınız
:
Mail
:
Mesajınız
:
Bu içeriğe ilk siz yorum yapın!
son gelişmeler
öne çıkanlar
deneme bonusu güncel giriş supertotobet