gerçekleştirdikleri çalışmalar hakkında bilgiler verdiler ve denizcilerin sorunlarını dinlediler.

   Kalkavan ve Kaptanoğlu DTO İskenderun Şubesi’nin Aralık ayı Meclis toplantısına katıldılar. Şubeyi anlatan tanıtım film gösterisinden sonra konuşan ev sahibi DTO İskenderun Şubesi Başkanı Bülent Kavsak, yaptıkları çalışmalar hakkında bilgiler verirken bölgeye yeni gelen başta bürokratlar olmak üzere çeşitli ziyaretlerde bulunduklarını belirtti. Kavsak, şöyle konuştu:

    “Geçen yıl Körfezimize irili ufaklı 3882 tane gemi gelirken, bu yıl Ekim ayı itibariyle 2976 gemi gelmiştir. Bu ithalat ve ihracatımızda düşüş olduğunu göstermektedir. Bilindiği gibi limanlarımız kuru yük, dökme yük ve akaryakıt servisi veriyor. 2013 yılında Botaş Limanı gibi sıvı ürün yüklemesi yapan limanlarımızdan 54 milyon ton yükleme yapılmasına karşın, bu yıl Ekim ayı itibariyle bu rakam 42 milyon ton olduğu görülmüştür. Yani tanker yüklemelerinde de düşüş gözlenmektedir. Ortadoğu’daki olumsuzluklar Körfezimizi ve bilhassa da Hatay rakamlardan da anlaşılacağı gibi çok etkilendi. İlimizin Gayri Safı Milli Hâsıla da dokuzuncu sırada öne çıktığını düşünecek olursak potansiyelimizin çok altında bir yılı geride bırakacağız. Demir çelik ürünleri, hurda gibi malzemelerin geldiği limanlarımızdaki rakamlarda olan düşüşlerin en önemli nedenlerinden biri de Arap Baharı sonrası yaşanan olumsuzlukların yansımasıdır. Şuanda Dünya da önemli bir yere sahip olan bölgemizde özellikle bu ürün gamlarındaki aşağı yönlülük sektörün içerisindekilerin yaşadığı krizi de ortaya koymaktadır.

    Denizciliği geliştirmek ve teşvik etmek için Sefa Atakaş Denizcilik Anadolu Meslek Lisesi açıldı. Ayrıca MKÜ de Denizcilik Fakültesi kuruluyor. Kruvaziyer ve yat limanı yatırımlarını yaşama geçirmek için de çabalıyoruz. Şimdilerde ise daha çok acentelikle uğraşan İskenderun’da denizcilikle ilgili üretim merkezi kurabilmek için çabalıyoruz. Körfezimize 4500 adet gemi geliyor. Bunun 1200 tanesi büyük tonajlı. Hepsinin son noktası da burası. Irak ile yapılan anlaşma gereği bu Körfeze daha önceki rakamların çok üstünde tonajlı ham petrol pompalanacak. Hem bu havzayı, hem de Cebelitarık Boğazı’na çok yakın olduğu için oraya giden gemilerin sayısını da düşündüğümüzde bu yatırımın önemi daha çok ortaya çıkacaktır. Gemi Bakım Onarım ve Hurda Geri Dönüşüm ile ilgili İskenderun’da bunu gerçekleştirebileceğimiz yerimizde var. Bu projemizi geliştirmek istiyoruz. Belki ütopik gözükse de olmayacak şey değildir. Bölgemiz için çok faydalı bir yatırım olacağını düşünüyoruz.

    Son olarak bölgemizden Ro-Ro taşımacılığı başladı ancak bölge ülkelerinde yaşanan olumsuzluklar nedeniyle başarıya ulaşılamıyor. Bu nedenle ihracatçımıza, nakliyecilerimize destek vermek gerekiyor. Bu olmazsa havzamızda yetişen narenciye telef olacak. Acil çözüm gerekiyor.”

   DTO Meclis Başkanı Cengiz Kaptanoğlu’da yaptığı kısa konuşmada sektör içerisinde yer almış olan kişilerin büyük bir değer olduğunu ve onlara sahip çıkılması gerektiğini söyleyerek, “Mazisine sahip çıkmayanın geleceğine sahip çıkması mümkün değildir” dedi.

    İMEAK DTO Yönetim Kurulu Başkanı Metin Kalkavan ise konuşmasına 2008 yılında başlayan ekonomik krizle birlikte Dünya’da yaşanan gelişmelere dikkat çekerek başladı. Kalkavan, yüz yılın krizinin çıkmaması durumunda belki de bir Dünya savaşının çıkabileceğine vurgu yaparak, açıklamalarını şöyle sürdürdü:

    “Taşların yerine oturması, balonun söndürülmesi için bu kriz gerekiyordu. 6 yılı geçtik ve o günden bu yana çok şeyler değişti. Kriz öncesi ve sonrası hiçbir şey aynı olmayacak. Devletlerin ağır rekabeti var. Özellikle enerji ve petrol etrafında önemli politikalar geliştiriliyor. Bu gün yaşanan olayların çoğunun nedeni budur. Krize rağmen Dünya ticareti hala gelişmeye, büyümeye devam ediyor. Niye normale dönmüyor dersek ticaretin nüfusa orantılı artmamasıdır.”

    Kalkavan, Denizcilik sektörünün Türkiye’nin çıkış kapılarından bir tanesi olduğunun altını çizerek, “ Bu nedenle denizcilik eğitimini mümkün olduğu kadarıyla her tarafa yaymaya çalışıyoruz” diye konuştu ve İskenderun bölgesine yönelikte şunları söyledi:

    “ Dünya da gemi inşasının yüzde 80’i tamir, bakım ve servise döndü. Satış sonrası servis çok önemli hale geldi. Türkiye olarak çevremizdeki ülkeleri göz önüne aldığımızda bölgede tekiz. Ülkemizde bulunan 43 tersane de tamir bakım merkezi var. İskenderun Bölgesi de gelecekte en büyük tamir, bakım ve servis merkezlerinden bir tanesi olmaya adaydır. Bu kaçınılmazdır. Kim yaparsa yapsın eninde sonunda bu yatırım gerçekleştirilecek. Yumurtalık Bölgesi’nde tersanelerimiz var ama onlar gemi inşası yapıyor. Oysa o sektörde Dünya devleri var. Ülkeler büyük teşviklerle de yatırımcısına destek veriyorlar. Bu yüzden bu alanda talep devamlı gelmez. Tamir bakımda ise tam aksine devamlı talep vardır. Özellikle yakıt almaya gelen akaryakıt tankerlerine yönelik yapılacak tamir bakım servis merkezleri hiç boş durmaz. Tabi beraberinde yan sanayi de büyüyecek. Bölge Rotterdam modeliyle büyüdüğünde çok hareketli iyi bir hat olacak.

    Bu bölgeye kruvaziyer gemilerinin yanaşacağı limanı yapabilirsiniz. Çok modern olabilir ama yat limanı daha önemli. Dokuz ay yaz sezonunun yaşandığı bir bölgede bu güne kadar yat limanının yapılmayışı gerçekten hayret vericidir. Örneğin Arsuz’un geleceğin Bodrum’u olacağı belirtiliyor. Niye olmasın. Buraya yat limanını yaparken dış turizmden çok iç turizmi çekmeyi planlamalısınız. Şöyle bir düşündüğümüzde bölge illerindeki insanların çoğu yaz dönemlerini denizde geçiriyorlar. Denizin güzelliklerini yaşatmak için koy da ihtiyaç yok. Yat limanı yapmak için büyük masrafa da gerek yok. Deniz turizminizi geliştirmek ve iç turizmdeki payınızı arttırmak istiyorsanız yat limanınızı biran önce yapmalısınız. Şehirlerinize, esnaflarınıza ve tüm ekonominize ciddi katkılar sağlarsınız. Bölgenin büyümesi için en büyük projelerden bir tanesi deniz turizminin gelişmesidir.”

    İskenderun Belediye Başkanı Seyfi Dingil’de yaptığı konuşmada sektöre yönelik belediyenin üzerine düşen görevi yerine getireceğini belirtti. Dingil, “ 2015 yılının Mayıs ayında Amanos Tüneline ilk kazmayı vuracağız. Türkiye’nin en büyük istihdam projesidir. Türkiye ve Hatay için çok önemli bir proje. 150 bin dönüm arazi ortaya çıkacak. Limana kolayca ulaşılacağından rekabet sıfıra düşecek. 19 kilometre tünel, 11 kilometre otobanıyla birlikte Hassa'daki bu proje sayesinde yüzlerce, binlerce tesis kurulacak. Osmaniye’ye kadar bir metre yer kalmadı. Artık İskenderun Türkiye’yi sırtlayacak. İhracatımız 10 milyar doları tek başına yapacak duruma geleceğiz. Lojistik depolar yapacağız. Çalışmalarımız sürüyor. Balıkçılarımız Madenli bölgesine taşındıktan sonra buraya Marina ile karışık yat limanı yapmak için projelerimizi hazırlıyoruz. Dış ve iç turizmi canlandıracağız. Bölgemizi cazibe merkezi haline getireceğiz. Tüm projeleri de İskenderun Lobisini oluşturarak yaşama geçireceğiz. 56 dönümlük 300 milyon dolar değerindeki Karayollarının yeri için gerekli mukavele imzalandı. Buraya Türkiye’nin en büyük parkını yapacağız. Kentsel dönüşüme Meydan Mahallesi’nde 77 hektardan başlıyoruz. Toplu Konut inşaatlarının temelleri atılacak. Sahili yeniden revize yapıyoruz. Teleferik için anlaşmalar bitmek üzere. Yamaç paraşütünün gelişmesi için o bölgeye her türlü yatırım yapılacak. Bir yıl içinde hepsinin kazma küreği vurulacak. İskenderun hak ettiği yerini her anlamda alacaktır” diye konuştu.

   Toplantının sonunda katılımcı denizcilerin sorunlarını iletmesinin ardından DTO Kurucu Başkanı İbrahim Cavit, 1988-1998 yılları arasında Yönetim Kurulu Başkanlığı yapan Besim Atalay Mülayim, Yönetim Kurulu üyeleri Mustafa Kemal Gülay ve Edip Uysal’a plaket takdim edildi.