Skip Navigation Links

Teknoloji İle Birlikte Hayatımıza Giren Yenilikleri Takip Ettik

TSE, TSEK, İŞLETME KAYIT BELGESİ, ORGANİK TARIM SERTİFİKASI, TS EN ISO 9001,TS EN ISO 14001,TS EN ISO 22000 bulunmaktadır.

Ekonomi   A+a-

(Ekonomik Rapor Dergisi/Yaşar Diken)

Hatay’ın Akçalı Köyü’nde başlayan, İskenderun’da küçük bir zahireci dükkânında devam eden ve bu gün ürettikleri ürünlerle güçlü bir şirketler grubuna dönüşen; azmin, sebatın, dayanışmanın, ahlaklı çalışmanın hikâyesini paylaşacağız.

Kökleri 1957 yılında, baba Mehmet NAS Tarafından atılan Şirketlerin kaptanlığını ikinci kuşak olan çocukları Selahiddin NAS ve Fariz NAS’a devretti.
 
Sıfırdan zirveye tırmanmayı başarmış, kendinden emin ve konuşurken gözlerinden enerji fışkıran Sefa NAS Dağıtım pazarlama ve Kilikya Şalgamın Yönetim Kurulu Başkanı Selahiddin NAS, “ Gerçek hedefinize ulaşmak istiyorsanız önce inanmalısınız, inancınız güçlü olursa hedeflerinize ulaşmak o kadar da zor olmayacaktır. Bizi iş hayatında ki zor sandığımız engeller bile yıldırmamıştır. Aksine önümüze çıkan her olumsuzlukta daha da kuvvetlendik” dedi ve ticarete verdikleri değeri de şu cümleyle vurguladı:
“Hadisi Şerif’te de buyurulduğu gibi ‘Rızkın onda dokuzu ticarettedir. Ticarette de şecaat, cesaret ve basiret vardır.”
 
Sefa NAS Dağıtım pazarlama ve Kilikya Şalgamın Yönetim Kurulu başkanı Selahiddin NAS, yaptıklarını ve yapacaklarını sakin ve ne yaptığından emin bir ses tonuyla anlatırken küçük bir dükkânda başladıkları uzun soluklu koşuda her zaman “Nasıl farklılaşabiliriz” sorusunun yanıtını aradıklarını belirterek; “Zaten pazarımızda liderdik, ama lider bir şirket olarak çok daha fazla sorumluluklarınız oluyor. Bu bağlamda lider şirketten beklentiler çoğalıyor. Müşterileriniz sizden her zaman daha iyisini, daha yenisini, daha yaratıcısını bekliyor. Her şeyden önce müşteriyi dinlememiz gerektiğine kararını verdik. Çünkü önemli olan müşterinin ne istediğidir. Müşterilerimiz bize, ‘Çok iyisiniz, çok kalitelisiniz ancak bizim farklı ihtiyaçlarımız karşısında tedarikçimizin çok daha yenilikçi olmasını istiyoruz’ dediği zaman bizlerde rotamızı bu yönde çiziyoruz” dedi.
 
Sefa NAS Dağıtım pazarlama ve Kilikya Şalgamın Yönetim Kurulu başkanı Selahiddin NAS; tüm başarılarının arkasında bir ekip ruhunun ve uyum içinde çalışan personel gücü olduğunun da altını çizerken özellikle ticari yaşamlarında çok çalıştıklarını, cesaret ve gerektiğinde de risk alarak işlerini yönelttiklerine dikkat çekti ve şöyle devam etti:
“Çıraklığını yaptığınız bir işin patronluğunu yapabilmek zordur. Merdivenleri birer birer çıktığımız, bu yolda işin mutfağında yetişenler olarak sindire sindire hedeflerimizi gerçekleştirirken asla yalan söylenmedik, dürüstlükten ve disiplinden kesinlikle taviz vermedik. Müteşebbis ruhumuzla ve yenilikçi yapımızla fizibilite yapmadan yola çıkmadık. Özellikle katma değeri yüksek ürün ve hizmetlerin ihracatına özel önem verdik. Çünkü rekabette öne geçmenin en etkili yolu kendi pazarını yaratmak. Ancak kendi pazarını yaratmak sadece hiç olmayan alanlara girmek anlamına gelmiyor. Bugün var olan pazarlarda fark yaratarak yolumuza devam ediyoruz. Yani beklentilerin üzerinde ürün ve hizmet sunmaya özen gösteriyoruz. Teknoloji ile birlikte hayatımıza giren yenilik akımına paralel hızla değişen müşteri talepleri ve gelişen tüketim trendine uygun bir şekilde ürün çeşitliliğimizi gerçekleştiriyoruz. Önceliğimiz şalgam suyu olmak üzere NAS; Kilikya ve Enki markaları adı altın da ürün yelpazemiz ’de Organik Şalgam Suyu, Şalgam Suyu, Limonata, Nar Ekşisi, Limon Sosu, Sirke, Ketçap ve Mayonez gibi çeşitlerimizle pazarda yer almaktayız.”
 
Sıfırdan başlayarak kurdukları şirketlerini sektörünün tartışmasız markası yapan Çukurova’nın zengin kültürel yapısını ürettikleri ürünlerde tam anlamıyla yansıtan, başarılı işadamı Selahİddin Nas ile yaptığımız özel röportajımızda dünü, bugünü, devraldıkları bayrakla beraber yeni projeleriyle işi nasıl büyüttüklerini, gıda sektöründe üretime yönelişlerini, geleceğe yönelik plan ve hedeflerini, başarılarının sırrını, girişimcilere önerilerini konuştuk.
 

 “Tüketici ihtiyaçlarına doğru yanıt verebilmek için yurt içi ve yurt dışı pazarlarda araştırmalarımızı yaparken TSE, TSEK, İŞLETME KAYIT BELGESİ, ORGANİK TARIM SERTİFİKASI, TS EN ISO 9001,TS EN ISO 14001,TS EN ISO 22000 belgeleri ile üretim yaparak tüketicisinin sağlığına da büyük önem göstermekteyiz.”

 HAYATINIZ GERÇEK BİR BAŞARI ÖYKÜSÜ. TABİRİ CAİZSE TIRNAKLARINIZLA KAZIYA KAZIYA PATRONLUĞA UZANDIĞINIZ BİR HİKÂYENİZ VAR. ÖNCELİKLE SİZLERİ TANIYARAK BAŞLAYALIM…

SELAHİDDİN NAS:

1965 İskenderun’da doğdum. Lise mezunuyum. İkisi erkek üç çocuğum var.

FARİZ NAS:

1968 yılında İskenderun’da doğdum. Lise mezunuyum. Evli ikisi kız üç çocuğum var.

ÖYKÜ İSKENDERUN’UN AKÇALI KÖYÜ’NDE BAŞLIYOR. SONRASINI SİZDEN DİNLEYEBİLİR MİYİZ ?

Bugün yeni ilçe olan Arsuz’a bağlı Akçalı Köyü’nde doğan, büyüyen ve ölen dedem Fariz Nas tarım işiyle uğraşırdı. Geniş arazilere sahip olan ailemiz, yetiştirdikleri ürünleri kent merkezine getirerek semt pazarlarında satarlarmış. Tabi o dönemlerde bu günkü kadar çok sayıda semt pazarları ne de perakendeci satış merkezleri bulunurmuş. Belirli günlerde ürünlerin pazarlandığı alanlar varmış. Orada satış yapılırmış. Sektörün içerisinde yoğrulan 8 kardeşten biri olan babam Mehmet Nas ise, 1957 yılına kadar işi dedemle birlikte götürmüş. Ancak bu tarihten itibaren İskenderun’un Ulucami Caddesi üzerinde bulunan han içerisinde kiraladıkları 250 metrekarelik işyerinde devam etmeye başladı. Pamuk, yün, hububat satışı yapılırdı. Başka bölgelerden de ürünler getirerek satış yapan babamız Mehmet Nas, ilerleyen yaşından dolayı şirkete gelip gidemeyeceğini bildirdi ve işyerini bize devretmek istediğini söyledi. Bu büyük bir onurdu bizim için ve 1988 yılında yönetimi tamamen erkek kardeşler olarak biz devraldık.

O DÖNEMLERDE SİZLER NE YAPIYORDUNUZ?

Dedemizden ve babamızdan kaynaklı ticaretin içinde yetiştik. Okuldan arta kalan zamanlarda sevgili babamız Mehmet NAS’ın yanına gider işlerinde yardımcı olurduk. Yazın ise kuruyemişçilik, konfeksiyonculuk yapan başka esnafların yanına çırak olarak vererek hayatı tanımamızı sağladı. Ayrıca babamız Mehmet NAS kardeşim Sefa NAS’ı ve beni semt pazarlarına gönderip satışını yaptığımız ürünlerden sattırırdı. Babamız çocuklarının önce iş sahibi değil, bir meslek sahibi olarak hayata sağlam adımlarla atılmamızı istiyordu.

YÖNETİMİ DEVİR ALDIKTAN SONRA İŞ HAYATINIZ NASIL DEVAM ETTİ?

1988 yılında ikinci kuşak olarak yönetimi devralmamızla birlikte Nas Gıda olarak yeni yüzü ve yeni unvanı ile günün şartlarına uygun olarak yoluna devam etmeye başladı. Babadan kalma işler yön değiştiriyordu. O dönemde sattıklarımız dönemseldi ama gün geçtikçe her an alabiliyor ve satabiliyorduk. Bunun üzerine bizlerde günün gelişmelerine uyum sağlayarak toptancılığa döndük. Takip eden yıl içerisinde farklı ürünlerin distribütörlüğünü de aldık. 9 yıl bu şekilde geçti. Hatay’ın gıda dağıtımında önemli bir yer alarak toptancılıkta çok büyüdük. İstihdamımız arttı ve o dönemde 10’a yakın personelle birlikte çalışmaya başladık. Daha sonrasında Hatay /İskenderun Pınarbaşı Caddesi’nde 500 metrekarelik bir yer satın alarak işyerimizi buraya taşıdık. Çok önemli markaların ana bayiliğini yapar olduk ve istihdamımız 35 kişiye çıktı. Ciro olarak Hatay’da vergi sıralamasında önemli yerlerde olmayı başardık. 1990 yılında da babamızın ismine olan firmamızı soyadımızdan yola çıkarak Nas Gıda Ltd. Şti. olarak değiştirdik. Uzun bir dönem işlerimizi bu şekilde devam ettikten sonra ikinci şirketimiz olan SEFA NAS Dağ ve Paz Ltd. Şti. 1999 yılının Ağustos ayında kurduk.

BU BÜYÜMEYLE BERABER YENİ YERE TAŞINDINIZ MI?

Bölgesinde kurumsal ve kalıcı bir firma olmayı amaçlayan şirket yönetimimiz, depolama ve dağıtım işlerinin daha düzenli olabilmesi için İskenderun-Antakya Karayolu üzerinde yeni bir yer satın aldı. 12.000 m²’lik arazi üzerine 175 m² soğuk hava deposu, 2.500 m² kapalı depo, 500 m²’lik idari bina inşa ettikten sonra taşındık. Şirketimiz; istikrarlı ve bilinçli bir şekilde attığı bu adımlar sayesinde bölgenin en büyük satış ve dağıtım şirketi olma başarısını yakaladı.

HIZLI BÜYÜMENİZ SİZİ KABINIZA SIĞMAZ HALE GETİRDİ. SONRASINDA NELER OLDU?

Bölgemizin yüzölçümü ve nüfusunun; büyüme hızımız karşısında yetersiz kalması nedeniyle, distribütörlüğünü yaptığımız firmalar bölgeye hakim olabilmemiz amacıyla Adana’da işyeri açmamızı önerdiler. Bu teklifi görüşen şirket yönetimi SEFA NAS Dağıtım ve Pazarlama Ltd. Şti. olarak faaliyetlerine Adana ilinde devam etme kararı aldı. 2001 yılında Adana Toptancılar Sitesi’nde 200 metrekare alana sahip bir dükkân kiraladık. Adana, Hatay ve İçel İllerindeki bölge ofisleriyle Adana, İçel, Osmaniye, Hatay il ve ilçelerindeki müşterilerine hizmet veren şirketin başına Selahaddin NAS olarak ben geçerken, İskenderun’daki şirketin başına da kardeşim Fariz NAS geçti. Bu yapılanma sayesinde şirketimiz, gerçek anlamda kurumsallaşmaya başlamıştı.

ADANA’DA GELİŞMELER NASIL YAŞANDI?

İş hacminin giderek artması nedeniyle kullandığımız idari binalar ve depolar yetersiz hale gelmeye başlamıştı. Bunun da hizmet kalitemize ve müşteri memnuniyeti ilkemize zarar vereceğini düşünen şirket yönetimimiz; mesleki birikimin verdiği cesaretle daha iyi hizmet sunabileceği bir yerde faaliyetlerine devam etme kararı aldı. 2006 yılı ortalarında; artan ihtiyaçlara karşılık vereceğini düşündüğümüz şehir merkezi içerisinde olan, 18.874 m² kapalı alana sahip içinde üç depo ve dört katlı idari bina barındıran kompleksi satın aldık. Kompleksi daha verimli hale getirecek tadilat ve düzenleme çalışmalarını da hemen gerçekleştirdik. 2007 yılı başında da kendimize ait bu binaya taşınarak hizmet vermeye başladık.

Şu an kendi dağıtım kompleksimizde; profesyonel personel kadro ve filomuzla 14 farklı bayiye ait, 3500’ün üzerinde ürün çeşidini Adana, İçel, Osmaniye, Hatay İlerinde 5000’den fazla müşteriye dağıtım yapmaktayız.. SEFA NAS Dağıtım ve Pazarlama Ltd Şirketimizin Adana İlinde faaliyete başlamasının ardından yakaladığımız hızlı trend sayesinde toptan gıda pazarlamasında bölgesel firma durumuna geldik ve bu gün yıllık ciromuz 60 milyon TL’ye ulaştı. Zirveye yükselişimizi engellemek için ayağımızdan çok çekmeye çalışan oldu. Bu anlamda endişemiz yok.

ÜRETİME NASIL GİRDİNİZ?

Aslında Yeni marka yaratmak kuşkusuz pahalı bir iştir. Özellikle gıda gibi güven ve kalitenin öne çıktığı sektörlerde yeni marka tutundurmak hem uzun zaman hem de büyük tanıtım yatırımları gerektiriyor. Adana'nın geleneksel damak tatları arasında yer alan şalgam suyunu ev veya merdiven altı yapımlardan çıkarıp, 2006 yılından itibaren Kilikya markamızla entegre tesislerde modern görünümlü şişelerde üretmeye başladık. Dağıtım alanındaki tecrübemizi de kullanarak başarı çıtamızı her geçen gün yükselttik.

 

“2007 yılının başında, Çukurova bölgesinin tarihteki ilk adı olan KİLİKYA ismi altında şalgam üretimine başlayarak önce bölgemizde ürünlerimizi test ettik. Talebe göre de üretim alanımızı ikiye katladık. Her şeyin yolunda olduğunu görünce yeni yer arayışlarına başladık. Nitekim Adana Hacı Sabancı Organize Sanayi Bölgesi’nde 7500 m2 kapalı 15.000 m2 açık alanda 550 m² soğuk hava tesisi, modern alt yapısı ve teknolojisiyle yeni tesisimizi inşa ederek hizmete girdirdik. 2010 yılının dokuzuncu ayın da yeni firmamız olan KİLİKYA ŞALGAM İÇEÇEK SAN. TİC.A. Ş kuruldu.  Yeni fabrika için yaklaşık 7-8 milyon dolarlık bir yatırım yaptık.”

NEDEN ŞALGAM?

Aslında önceleri süt üretimi düşünüyorduk. Bunun için bir fabrika satın alma girişimimiz dahi oldu. Ancak son anda bu düşüncemizden vazgeçtik. Yukarda da bahsettiğim gibi bölgesine has bir içecek olan Şalgam suyunu Türkiye ve Dünya’ya da tanıtarak tüketimini arttırdığımız, sofraların vazgeçilmezi haline getirdiğimiz takdirde Pazar da büyüyebileceğimizi anladık. İyi ki de girmişiz, sektörde oldukça hızlı büyüyoruz.

İLK ÜRETİMİNİZİ NEREDE VE NASIL GERÇEKLEŞTİRDİNİZ?

SEFA NAS DAĞ. PAZ. Şirketimizin bulunduğu komplekste 500 metrekare bir yer ayırarak iki yıl kadar Kilikya şalgam suyu üretimini gerçekleştirdik. Ürünlerimizi bakkal, market, lokanta vs. kapılarına kadar giderek hem siparişleri yüz yüze aldık hem de dağıtımı bizzat kendimiz organize ettik. Her şeyin yolunda olduğunu görünce yeni yer arayışlarına başladık. Adana Hacı Sabancı Org. San Bölgesi’nde 15.000 m² açık, 7500 m² kapalı alan, 550 m² soğuk hava tesisi ile hizmete girdi. Aylık 3 milyon litre üretim kapasitesiyle tam otomatik makinalarda el değmeden üretimimizi gerçekleştiriyoruz. Yeni fabrika için yaklaşık 7-8 milyon dolarlık bir harcama yaptık.

HERHANGİ BİR YATIRIM DESTEĞİ ALDINIZMI?

Bugüne kadar tüm yatırımlarımızı kendi öz kaynaklarımızla yaptık, dışarıdan bir destek almadık.

KALİTE BELGELERİNİZ VAR MI?

Firmamızın akredite edilmiş laboratuvarlardan, belgelendirme kuruluşlarından ya da muayene kuruluşlarından alınan sistem belgelerimiz olan TSE, TSEK, İŞLETME KAYIT BELGESİ, ORGANİK TARIM SERTİFİKASI, TS EN ISO 9001,TS EN ISO 14001,TS EN ISO 22000 bulunmaktadır.

 

 “Dünya şirketi olma doğrultusunda, “yüksek kalite, istikrar ve hizmet” anlayışıyla hareket eden tamamen Türk sermayeli olan grubumuz; bundan sonra da üretim kapasitesini ve ürün çeşitlerini yeni yatırımlarla birlikte arttırmayı hedeflemektedir. KİLİKYA markasıyla üretimine başladığımız ve Çukurova’nın sembolü olan şalgam başta olmak üzere tüm ürünleri gerçek tadıyla Türkiye’ye ve Dünya’ya ulaştırarak, yeni bir alışkanlık yaratmak istiyoruz.”

İÇ VE DIŞ PAZARDA NE DURUMDASINIZ?

Türkiye pazarının yaklaşık yüzde 15’ine sahip olduğumuz sektörde, yerel ve ulusal marketlerdeki raflarda yer alabilmek, marka bilinirliğimizi ve kalitemizi duyurabilmek için gerek yurt dışı gerekse Türkiye’de olan fuarları çok yakından takip ederek katılım da sağlamaktayız. Yerel ürünlerin yurtdışı pazarda varlığını hissettirebilmesi için bu gibi organizasyonlara katılması ve devamlılığını sağlaması gerektiğine inanıyoruz. Şalgamı milli içeceğimiz yapmak için olağan üstü çabalarımız var. Emeklerimizin karşılığını yavaş yavaş almaya başladık. Kilikya markamızı Türkiye’nin her bölgesine ulaştırmasının yansıra ülkemiz genelinde 110 ana bayi ile 30 Ülkeye ihracatımız bulunmaktadır. Başta Avrupa, Ortadoğu ülkeleri olmak üzere Amerika, İngiltere, Japonya, Çin ve daha birçok ülkeye ihracat yapmaktayız. Hedefimiz yurtdışındaki fuarlarla birlikte markamızı güçlendirerek, üretimimizdeki ihracat payımızı yüzde 50’ye çıkarmaktır. Bundan sonra da Kilikya markasıyla ülkemizin ekonomisine katkı sağlamayı sürdüreceğiz.

İDDİALI OLDUĞUNUZ ŞALGAM SUYUNUN YAPILIŞINI ANLATIR MISINIZ?

Eskiden evlerde fıçılarda yapılan ve kendine has bir tadı olan şalgam suyu, şimdi modern makinelerle el değmeden aynı tat aynı lezzetle üretilip, piyasaya sürülüyor.

Doğal ortamda yetiştirilen ve işletmeye ön yıkaması yapılmış olarak gelen mor havuçlar, tesisimizde ikinci kez yıkanarak, ayıklama işlemine tabi tutulur, akabinde doğranıp fermantasyon tanklarına alınır. Doğal ortamda yetiştirilerek elde edilen bulgur unu (düğürcük) ve tuz ilavesi yapılarak fermantasyona bırakılır. Ortalama 45 günün sonunda fermantasyonu tamamlanmış olur ve konusunda uzman personel tarafından laboratuvarda kontrolleri yapılır. Kontrol aşamasından geçen ürünlerimiz, isteğe bağlı olarak acısız veya acılı biber takviyesi ile acılandırılmış olarak filtre edilip dolum tanklarına alınır. Dolum tanklarına alınan şalgam suyu tam otomatik dolum makineleriyle el değmeden şişelenerek ambalajlanır ve tüketiciye sunulur.

 

 “Bu gün yaptığımız işler, ulaştığımız nokta birçok insan için hayal gibi gelebilir ama 365 günün 365 gününü çalışarak geçiren başarılı olmak, başarmak zorunda olduğunu düşünen insanlar olarak bizler öyle düşünmüyoruz. Her zaman için bir şeyleri gözden geçiriyoruz, sorular soruyoruz, daha iyinin peşine düşüyoruz. Yaşamımızın her alanında titizlik bizim ilkemiz. Hepimizin öğreneceği bir şeyler var, hepimiz çok şey bilebiliriz ama bir araya gelip birbirimizden de bir şeyler öğrenebiliriz.”

FAYDALARIYLA İLGİLİ BİLGİLER VERİR MİSİNİZ?

Hücreleri yeniler ve sindirimi kolaylaştırır. Şeker ve kolesterol % 0’dır. Bağışıklık sistemini güçlendirerek grip olmanızı önler. Fazla kiloların atılmasına yardımcı olur. Süt asidi, fosfor ve kalsiyum ve potasyum içerir, sinirleri yatıştırır. Ergenlik sivilceleri, egzama, göğsü yumuşatıcı, akciğer ve bronşları temizleyici özelliği vardır. Kalsiyum, potasyum ve demir içermesi nedeniyle kemik ve dişleri kuvvetlendirir. Vücuttaki toksinleri atmaya, kolesterolden uzaklaştırarak stresten kurtulmaya yardımcı olur. Romatizma nikris ağrılarına, böbrek kumu ve taşının düşmesine yardımcı olur. 100 gramında 20 kalori olan şalgam A-B-C vitaminleri içerir. Kalp, damar, göz, mide ve karaciğer sağlığı için faydalıdır, Afrodizyak özelliği vardır.

ŞİRKETLER GRUBUNUZUN EN ÖNEMLİ ÖZELLİĞİ NEDİR?

Sanayicilik kolay iş değil. İyi bir piyasa araştırması yapmadan bir işe girmem. Merdivenleri birer birer çıktım. Sanayicilik büyük özen isteyen bir uğraş. Yatırımını ufak bir bebek gibi göreceksin. Ona gereken ihtimam ve özeni göstereceksin. Sanayici parasını asla yastık altına koymamalı, yatırımlarını durdurmayı aklının ucundan geçirmemeli. Dünya çok değişti. Artık herkesin yaptığını yaparak bir yere varmanız mümkün değil. Farklı olmak zorundasınız. Bu ancak çok ciddi bir Ar-Ge ile mümkündür. Hormonlu büyüme istemedik. Ürün ve hizmet kalitemizi geliştirerek büyümeyi hedefledik.

YAKALADIĞINIZ BAŞARIDA ÇOK ÇALIŞMANIZIN PAYI TARTIŞILMAZ HERHALDE?

Bu gün yaptığımız işler, ulaştığımız nokta birçok insan için hayal gibi gelebilir ama 365 günün 365 gününü çalışarak geçiren başarılı olmak, başarmak zorunda olduğunu düşünen insanlar olarak bizler öyle düşünmüyoruz. Her zaman için bir şeyleri gözden geçiriyoruz, sorular soruyoruz, daha iyinin peşine düşüyoruz. Yaşamımızın her alanında titizlik bizim ilkemiz. Hepimizin öğreneceği bir şeyler var, hepimiz çok şey bilebiliriz ama bir araya gelip birbirimizden de bir şeyler öğrenebiliriz. Dürüst olup cesaretli kararlar verdikten sonra, başarı peşinden gelir inanın. Bu yüzden yatırımlarımız planladığımızdan bir gün sonrasına gecikmedi, hep daha önce gerçekleştirdik. Üretimde, toptancılıkta, satış ve pazarlamada oldukça kaliteli bir kadromuz bulunuyor. Bu başarı kişisel değil ekibin başarısıdır. Ayrıca sürekli çalıştığımız sektörlerle ilgili ülkemizi ve dünyamızı merakla araştırıyoruz.

BU KADAR BÜYÜMEYİ ÖNGÖRÜYOR MUYDUNUZ?

Ben liseye başlarken, bu günlere yönelik bir iş planı kuruyordum. İnanır mısınız ben daha o günün şartlarında bir işadamı olmayı ve fabrika kurmayı zihnime yerleştirmiştim. Demek ki insanlar isteyince Allah da veriyormuş. Bunun yanı sıra kardeşim de ben de işkolik insanlarız. Yükselmek için çok çalıştık. Önemli olan zirveye çıkmak değil, çıkılan zirveden geri inmemek. Bunun için gereken fedakârlığı göstermek lazım. Böylesine bir büyümeyi elbette öngörüyordum ve buna hazırlanıyordum. Kolay pes eden biri değiliz.

 “Eskiden insanlar babalarından, dedelerinden veya ustalarından gördükleri ile iş yapabilir haldeydi. Fakat değişim süreci çok hızlanınca bırakın ustasından edindiği, 5 sene önceki bilgi ve tecrübesini bile çöpe atar hale geldi. Bizlerde bir yandan mevcut işimize büyük bir coşku ve heyecanla devam ederken faaliyet alanımızı daha fazla nasıl genişletebiliriz diye araştırmaya yöneldik. Sonunda dağıtım alanındaki tecrübe ve başarımızı üretime taşıma kararı aldık.”

SİZDEN SONRAKİ KUŞAĞI İŞE HAZIRLIYOR MUSUNUZ?

Babamızın kurduğu bu şirketi ben ve kardeşim büyük bir hızla büyütmeyi başardık. Henüz okuma aşamasında olan çocuklarımız, kendilerini mevcut iş ortamımıza göre hazırlıyorlar. Bu da aileden kaynaklanıyor, kişiler kişilere baktıkça birtakım kazanımlar elde ediyor. Aile şirketlerinde en önemli kriter aile içi iletişimin düzenli yürütülmesidir. Eğer kuşaklar çatışırsa çocuklar da babadan ayrılıp yeni bir şirket kuruyorlar. Bu şekilde de elde edilen tüm deneyimler yok oluyor. Bir şirket için en önemli olan, farklı olanların bir arada, uyum içinde aynı amaca hizmet edebilmesidir.

Burada biz büyüklere düşen önemli bir konu daha var. Gençleri şirkete hazırlıyoruz ama şirketi gençlere hazırlıyor muyuz? Biz çocuklarımıza yetişme çağından itibaren şirket kültürünü oturtmaya çalışıyoruz. O yüzden işimize sahip çıkacaklarına inanıyoruz. Ancak şunun da altını çizmek istiyorum; her şeyden önce insan sevdası ve memleket sevdası aşılıyoruz çocuklarımıza.

BİR DAHA DÜNYAYA GELSENİZ AYNI İŞİ YAPAR MIYDINIZ?

Kendi iş alanımızda önemli bir yerde olduğumuzu söyleyebilirim. Çünkü tabandan, çalışarak, çıraklık yaparak geldik. Gıda da pazarlarda ürün sattık, toptancılık ve perakende satış yaptık, ardından gıda üreticiliğine yöneldik. Hatta şalgam üretiminde hammadde tedarikleri konusunda Türkiye’de farklı uygulamalar gerçekleştiriyoruz. Organik ürün alabilmek için firmamızın bünyesinde görev yapan Gıda Mühendisleri gözetiminde Hatay’ın Kırıkhan ve Konya Ereğli’de tarlalar kiralayarak mor havuçların üretimini yapıyoruz. Yani mevcut sektörünüzde farklılıklar yarattığınız zaman başarıya ulaşma şansınız risk almakla birlikte daha fazla. İş hayatına ve her konuya bakış açımız, farklı bir müteşebbislik örneği sergilemek ve ölçülü risk almak şeklinde tanımlanabilir. Netice itibariyle herkesin yaptığı işin aynısını yaptığınız takdirde bir ayrıcalığınız olmuyor. Onun için, farklı bir şey yaptığınız zaman o başarılı oluyor, büyüme imkânına kavuşuyor ya da para kazanabiliyorsunuz. Yani işimizin sevdalıyız ve sürekli de ‘değişik bir şeyler yapmak lazım’ diyerek hareket eden insanlar olarak evet, yeniden dünyaya gelsek aynı işi mutlaka yapardık.

SON OLARAK İŞ HAYATINA ATILMAK İSTEYEN GENÇLERE ÖNERİLERİNİZ NELER OLUR?

Piyasalardan gelen sinyalleri bir radar gibi algılayıp, pazarı okuyarak giderek titizleşen ve seçici olan tüketici segmentlerini ve hedef kitlesine müşteri memnuniyeti oluşturmak için kaptan köşkünde oturmadan, arı gibi çalışarak var gücümüzle mücadele veriyoruz ve hedeflerimize ulaşıyoruz. Demek ki; başarımızın sırrı çok çalışmaktan, işimizi severek yapmaktan ve sabırlı olmaktan geçiyor. Bazen 24 saat bile yetmiyor. Günün 15 saati çalışıyoruz. Ancak gençler için doğru stratejilerle dürüst işler yapmaları, işlerinin başlarında durmaları en önemli etkendir. Çünkü başarının anahtarı gençken kazandığımız tecrübelerde gizlidir. İnsanlara hizmet etmek işlerin en güzel ve özeli bizce…

“Kilikya markamızı Türkiye’nin her bölgesine ulaştırmasının yansıra ülkemiz genelinde 110 ana bayi ile 30 Ülkeye ihracatımız bulunmaktadır. Başta Avrupa, Ortadoğu ülkeleri olmak üzere Amerika, İngiltere, Japonya, Çin ve daha birçok ülkeye ihracat yapmaktayız. Hedefimiz yurtdışındaki fuarlarla birlikte markamızı güçlendirerek, üretimimizdeki ihracat payımızı yüzde 50’ye çıkarmaktır. Bundan sonra da Kilikya markasıyla ülkemizin ekonomisine katkı sağlamayı sürdüreceğiz.”

 

Eğer zamanımızı kendimizi geliştirmek için kullanmayı seçersek, başaracağız... Kendini geliştiren insan da başarıyı bir mıknatıs gibi kendine çeker. B. T. Washington’un bir sözü var: “Başarı bir insanın geldiği yerle değil, aştığı engellerin büyüklüğüyle ölçülür.” Bu bakış açısından yola çıktığımızda geleceğin girişimcilerimize şunu söylemek istiyorum: Karşınıza çıkan engellerden korkmayın başarınız bir gün onlarla ölçülecek. Eğer zamanı kullanmayı iyi bilirseniz, yürümek istediğiniz rotaları kendi doğrularınızla arzunuza ve ihtiyaçlarımıza göre şekillendirirseniz, keşfetmekten, denemekten, istemekten korkmazsanız başarı kaçınılmazdır. Hedefler ne kadar büyük olursa başarılarda o kadar büyük olur.

Adınız
:
Mail
:
Mesajınız
:
Bu içeriğe ilk siz yorum yapın!
son gelişmeler
öne çıkanlar
deneme bonusu güncel giriş supertotobet