Dünyadaki ölüm oranları arasında dördüncü sırada yer alan Kronik Obstrüktif Akciğer Hastalığı (KOAH)’na dikkat çeken Özel İskenderun Gelişim Hastanesi Göğüs Hastalıkları Uzman Doktoru Özlem Berktaş, 19 Kasım Dünya KOAH Günü’nde, KOAH’ın en önemli risk faktörünün sigara olduğunu vurgulayarak, sigara kullanıcılarına uyarıda bulundu.
KOAH açısından yüksek riskli mesleklerin; maden, metal, çimento, tahıl ve tekstil işçiliği, ulaşım sektörü, odun ve kâğıt sektörü olduğunu ifade eden Berktaş, “Tam olarak geri dönüşümü olmayan, ilerleyici hava akımı kısıtlılığı ile karakterize bir hastalıktır. Yüzde 90’ında tütün ve tütün ürünleri sorumludur.Ayrıca organik yakıtların dumanının solunması(odun, kömür veya tezeğin kapalı ısınma veya yemek pişirme amacıyla kullanması) ya da mesleki toz,duman ve zararlı gazlara maruz kalmak da KOAH’ a yol açabilir.Zararlı gaz ve parçacıklar, soluk yollarında mikrobik olmayan bir iltihap oluşturur.Bunun sonucunda hava yolları daralır.Hava kesecikleri yıpranır, parçalanır ve normal boyutlarına geri gelemez hale gelir.Hasta nefes verdiğinde bir miktar hava akciğerlerde hapis kalır” açıklamasında bulundu.
.jpg)
“Tanı için muayene ve solunum fonksiyon testi gereklidir”
Hastalığın en önemli belirtisinin nefes darlığı ve kronik öksürük olduğunu belirten Berktaş, “Hastalığın en önemli belirtileri sinsi başlayan ve giderek şiddetini artıran nefes darlığı veya kronik öksürük ve balgam çıkarmadır.Bu yakınmalar alevlenme dönemlerinde daha da belirginleşir.Tanıda muayene ve solunum fonksiyon testi yapılması gereklidir.Solunum fonksiyon testi son derece basit bir test olup hava yollarında tıkanıklık olup olmadığını ortaya koyar.Tedavide en önemli şey sigaranın bırakılmasıdır.Nefes açıcı ilaçların düzenli ve kontrollü kullanılması gerekir.Grip ve zatürre aşıları ihmal edilmemelidir.Özellikle sigara içen 40 yaş üzeri bireylerde uzun süreli öksürük, balgam çıkarma ve giderek artan nefes darlığı yakınmalarından en az birinin gelişmesi halinde, yakınmalar çok şiddetli olmasa dahi göğüs hastalıkları uzmanına başvuru gereklidir. Hastalığın gerek başlangıcında gerekse ileri evresinde yakınmaları kontrol altına almak mümkündür” dedi.