Skip Navigation Links

STEELTOWERS, ‘ EŞSİZ BİR TASARIM; EŞSİZ BİR YAŞAM, EŞSİZ BİR YATIRIM’

Aykut, çelik yapı sisteminin deprem ülkesi olan Türkiye için vazgeçilmez ve elzem olduğunu söyledi.

Yaşam   A+a-

 STEELTOWERS, ‘ EŞSİZ BİR TASARIM; EŞSİZ BİR YAŞAM, EŞSİZ BİR YATIRIM’

AYKUT İNŞAAT’IN SAHİBİ MURAT AYKUT;

“STATİK ANLAMDA BİNA KALİTESİ SORUNLARINA KARŞI İDEAL ÇÖZÜM ÇELİK YAPILARDIR”

 

“Yıllarını bu sektöre adamış ve pek çok işe imza atmış Karasu ve Aykut İnşaat olarak bir araya geldik ve gelişen vizyonuyla adından söz ettiren, sanayi, enerji ve ticaret merkezi konumundaki İskenderun’a yepyeni bir yaşam kültürüyle değer katacak ve insanların hayatlarını kolaylaştıracak çok fonksiyonlu projemizi belirleyerek Steel Towers’ı yapmaya karar verdik.”

“Dünya yapı endüstrisindeki son gelişme ve teknolojileri yakından takip eden firmamız; konularında uzman mühendis ve mimar kadroları ile ülkemiz insanlarının ihtiyaçlarını ve deprem riskini göz önünde bulundurarak, yapımı kolay, maliyeti düşük, deprem için tam güvenli ve kullanıcılara konfor düzeyi yüksek yapı inşa etmeyi hedeflemektedir.

Teknolojiyi, kaliteli ürünü en ekonomik şartlarda sunmak için de taşıma kapasitesinin ağırlığına oranı en ideal malzeme olan çelik, artık konut yapımında tercihimiz olmaktadır.”


“Türkiye’de bu sistemin yaygınlaşması, yapı kalitesi, standardı ve konforunun yükselmesi için durmadan çalışıyoruz. Hafif çelik yapı sistemin de, her türlü iklim koşullarını dikkate alarak ve farklı malzeme alternatifleri düşünülerek cephe, çatı ve döşemeler dahil tüm detaylarının çözüldüğü, bilimsel tabanı olan konutlar üretmeye devam edeceğiz. Yine bu çerçevede üniversiteler ile işbirliği yapıyoruz.”

 

Deprem bölgesi olan İskenderun’da ilk kez teknolojik bir sistem olan çelik konstrüksiyon yapılar üreten Aykut İnşaatın sahibi Murat Sonel Aykut, çelik yapı sisteminin deprem ülkesi olan Türkiye için vazgeçilmez ve elzem olduğunu söyledi.

Çelik yapılar ön üretimli bir yapı sistemi olduğundan dolayı, üretiminin en önemli bölümünün fabrikada tamamlandığını belirten Aykut, “Ön üretim sayesinde binanın taşıyıcı sisteminde kullandığımız malzemenin kalitesini ve malzemenin nasıl işlendiğini tamamen kontrol edebiliyorsunuz” dedi.

Deprem kuşağında yer alan Türkiye için çelik yapı sisteminin vazgeçilmez olduğuna dikkat çeken Murat Sonel Aykut, İngiltere, Fransa, Almanya ve özellikle Japonya gibi deprem kuşağında yer alan ülkelerde, çelik konstrüksiyondan oluşan taşıyıcı sistemine sahip binaların toplam bina stoku içinde önemli bir paya sahip olduğuna vurgu yaptı.

Neredeyse tamamı deprem kuşağında yer alan Türkiye için bina kalitesinin en önemli ayağını depreme dayanıklılığın oluşturduğunun altını çizen Aykut, bunun için dünyanın en önemli çelik üreticilerinden biri olan Türkiye’de de çelik yapıların daha sıklıkla kullanılması gerektiğini belirtti.

“Çeliğin esnekliği sayesinde depreme en iyi karşılık veren malzeme“ olduğu gerçeğine işaret eden Murat Sonel Aykut ile çelik yapı sistemi kullanılarak üretilen yaşam alanlarının önemi konusunda bir röportaj gerçekleştirdik.

 

ÖNCE KENDİNİZDEN VE FİRMANIZDAN BAHSEDER MİSİNİZ?

1970 yılında İskenderun’da doğdum. Liseye kadar Payas’ta okudum. 1991 yılında İTÜ Sakarya Mühendislik Fakültesi’nden inşaat mühendisi olarak mezun oldum.

Mezun olduğum günden itibaren serbest ticaretin içerisindeyim. 1996 yılından itibaren inşaat sektörü içerisinde yer alarak taahhüt işleri ve kat karşılığı konut inşaatı yapmaya başladım.

 

ÇELİK BİNA YAPIMI NEREDEN AKLINIZA GELDİ?

Çelik benim özel ilgi alanım içerisinde. Üniversite de bitirme tezimin konusu oldu. İskenderun’da ilk kez 2005 yılında 5 katlı Çelik binayı yapmanın gururunu yaşadım. Aslında teknolojinin, özellikle de telekomünikasyon sektörünün geliştiği, rekabetin keskinleştiği ve dünyanın gittikçe küçülmeye başladığı bu yüzyıl da ABD’yi yeniden keşfetmeye gerek yok. Globalleşme olarak adlandırılan bu süreçte çelik, Dünyanın birçok ülkesinde tercih edilen, çağdaş bir yapı tekniği olduğu için Türkiye'de de inşaat sektörü çeliğin gücüyle, anlayışıyla buluşmak ve hız kazanmak zorundadır. İskenderun’da bunu başlattım. Müşterilerimizin ihtiyaç ve beklentilerini tespit edip, beklediklerinden daha kaliteli ürün ve hizmet ile karşılamak temel hedefimdir. Yaşam alanlarına çeliğin eşsiz gücünü, konforunu ve huzurunu taşımanın mutluluğunu yaşıyorum.

Dünya yapı endüstrisindeki son gelişme ve teknolojileri yakından takip eden firmamız; konularında uzman mühendis ve mimar kadroları ile ülkemiz insanlarının ihtiyaçlarını ve deprem riskini göz önünde bulundurarak, yapımı kolay, maliyeti düşük, deprem için tam güvenli ve kullanıcılara konfor düzeyi yüksek yapı inşa etmeyi hedeflemektedir.

Teknolojiyi, kaliteli ürünü en ekonomik şartlarda sunmak için de taşıma kapasitesinin ağırlığına oranı en ideal malzeme olan çelik, artık konut yapımında tercihimiz olmaktadır.

Çelik yapı sistemli konutların lüks olmaktan çıkıp ülkemiz için bir gereklilik olduğunu ve insanımızın daha konforlu bir hayata sahip olmasının bir hayal olmadığına inanan bir firma olarak bu amaç doğrultusunda çalışmalarımızı sürdürmekteyiz. Eğer çelik sistem ile üretilmiş binalarımız sayısını arttırırsak insanlarımıza tıpkı Japonya’da olduğu gibi deprem anında evlerinden çıkmamalarını da öğütleyebiliriz. Çünkü evler o zaman çok daha güvenli hale gelecektir.

 

ÇELİK KONUTLARDA NE TÜR AVANTAJLAR SAĞLIYOR?

Çelik, taşıma kapasitesinin ağırlığına oranı en ideal olan malzemedir. Çeliğin yüksek taşıma kapasitesi sayesinde çelik yapı elemanları, daha küçük kesit ve ölçülerde, daha hafif ve güvenli üretilmektedir. Çelik yapılarda taşıyıcı eleman boyutları, ahşap ve betona göre çok daha küçük olduğu için, daha fazla kullanım alanı elde edilmektedir. Bu sistemle yapılan inşaatların bitim süresi betonarmelere göre daha kısa oluyor. Çelik, yüksek mukavemeti, esnekliği ve hafifliği sayesinde, en büyük doğal afet olan depreme karşı en dayanıklı inşaat malzemesidir. Toplam yapı ağırlığının betonarme binadan yaklaşık % 40 daha hafif olması deprem gücünü azaltmakta, esnekliği darbelere kırılmadan karşı koyabilmesini sağlamaktadır. Deprem kuvvetini azaltacak tek unsur, yapının hafifletilmesidir. Çünkü yapının kütlesi ne kadar büyük olursa, depremin, üzerinde uygulayacağı kuvvet de o kadar büyük olacaktır. Çelik evler betonarme yapılara oranla daha hafif olduğundan binaya gelen deprem yükünün, daha az olmasını sağlamaktadır. Hafifliği sayesinde her türlü zemine uygun kolay çözümler geliştirilebilmektedir. Bu yüzden de deprem korkusu hayatımızdan bir nebze olsun çıkmış olur.

Çelik, dayanıklı ve tekrar kullanılabilen bir malzeme olduğundan bu binaların sökülmesiyle çıkan malzeme, geri kazanılmaktadır. Temel ve su basman haricinde, betona ihtiyaç olmadığı için çelik konstrüksiyonun montajı, hava şartlarına bağlı kalmaksızın çok hızlı yapılabilmektedir.

Çelik yapılar ön üretimli bir yapı sistemi olduğundan bir sanayi ürünü niteliğindedir. Yani bina üretiminin en önemli bölümü fabrikada tamamlanmaktadır. Buna göre proje ve statik hesap süreci de bu sistemler için özel olarak geliştirilmiş yazılımlar sayesinde tamamen teknolojik ve hızlı bir şekilde gerçekleştiriliyor. Fabrikada teknik uzmanların gözetiminde, mühendisliğin öne çıktığı bu sistem için özel olarak tasarlanmış tamamen otomatik makinalarda yapılan üretimler sayesinde hatalar neredeyse sıfırlanıyor. Tüm dünyada uluslararası standartlarla belirlenmiş özelliklerde üretilen ve tamamen endüstriyel bir ürün olan çeliğin kalitesi, üretiminin her aşamasında kontrol edilerek belgelenmektedir. Bu yüzden de yapımcı yâda kullanıcı, malzemenin fiziksel özelliklerine müdahale edememektedir. Dolayısıyla bugün karşımıza sorun olarak çıkan standart yoksunluğu, denetimsizlik problemi ortadan kalkmaktadır. Teorik hesap değerleri uygulamada da aynen geçerli olmaktadır. Ön üretim bize binanın taşıyıcı sisteminde kullandığımız malzemenin kalitesini ve malzemenin nasıl işlendiğini tamamen kontrol edebilmenizi sağladığı için binanın şantiyedeki üretim sürecine sadece montaj ile devam ediliyor. Montaj süreci ise fabrikadan giden parçaların birleştirilmesinden ibaret oluyor ve şantiyede herhangi bir kişinin farklı kullanma şansını ortadan kaldırıyor.

Betonun içine gizlenmediğinden, projeye ve standartlara uygunluğu her zaman denetlenebilme imkânı sağlamaktadır. Çelik kullanılan konutlarda; ahşaptaki gibi çatlama, zamanla sehim verme ve böceklenme yaşanmamaktadır. Tüm bu özellikler çeliğin sağlamlığını ve kullanılma zorunluluğunu tartışılmaz kılar. Dolayısıyla çelik yapı sistemi kullanılarak üretilen yaşam alanlarının önemi göz ardı edilemez. Tabi Türkiye’de ve bölgemizde inşaat sektöründe çelik kullanımı isabetli bir tercih olacaktır. Bu nedenle çelik yapıya daha fazla önem verilmeli, hatta teşvik edilmelidir. Yapısal Çelik ve dünya standartlarına uygun bir imalat kalitesine ulaşmak amacı ile sürekli gelişmeleri yakından takip eden, tüketiciye teknolojisi üstün, konforlu ve güvenilir seçenekler sunan, Karasu-Aykut İnşaat olarak evlerimizde kullandığımız çelik, uluslararası standartlarda ve kalitede çelikten oluşmaktadır. Montaj sırasında hiçbir şekilde kaynak ve kesim işlemine gerek kalmadığı gibi uyguladığımız üstün izolasyon tekniği sayesinde yapımızın uzun ömürlü olması sağlanıyor.

 

SİZCE ÇELİK KONUTLAR KENTSEL DÖNÜŞÜM PROJELERİNDE DE KULLANILMALIMIDIR?

Tatbiki. Hatayı minimum seviyeye indiren ön üretimi, estetik ve çevreye duyarlılığı ile farkını ortaya koyan bir yapı sistemi olarak alternatiflerinden ayrılan çelik yapıda teknolojinin ve güvenliğin öne çıktığı yüzyılımızda kentsel dönüşüm projelerinde kullanılması deprem ülkesi olan Türkiye ve bölgemiz için vazgeçilmez olmalıdır. Kentsel dönüşüm sadece bir binan yıkılarak yerine yenisinin yapılması, kat ve daire sayılarının arttırılması anlamına gelmemelidir. Önemli olan fotoğrafın bütününü görebilmektir. İnsanların beklentilerine uygun, zamanlarını zevkle ve güvenle geçirebilecekleri yaşam alanları üretebilmemiz gerekiyor. Zaten ülkemizde de kentsel dönüşüm sürecinde, çıkarılan kanunlar ile mevcut fiziksel durumun ve çevre görüntüsünün geliştirilmesi, güzelleştirilmesi ve daha sağlıklı bir yerleşim düzeni sağlayarak kentsel yaşam düzeyinin yükseltilmesi hedeflenmektedir. Bu amaçla başta Avrupa ülkeleri olmak üzere gelişmiş pek çok ülkede yüksek oranlarda kullanılan çelik yapı sistemlerinin kullanılması belirlenen amaçlara uygun olarak kentsel dönüşümlerde de zorunlu hale getirilmelidir.

 

HEDEFLERİNİZ HAKKINDA BİLGİLER VERİR MİSİNİZ?

Üstede söylediğim gibi 2005 yılından bölgemizde ilk kez çelikten konut yapan firma olarak o günden bu yana kendimizi geliştirmeye devam ediyoruz. Türkiye’de bu sistemin yaygınlaşması, yapı kalitesi, standardı ve konforunun yükselmesi için durmadan çalışıyoruz. Hafif çelik yapı sistemin de, her türlü iklim koşullarını dikkate alarak ve farklı malzeme alternatifleri düşünülerek cephe, çatı ve döşemeler dahil tüm detaylarının çözüldüğü, bilimsel tabanı olan konutlar üretmeye devam edeceğiz. Yine bu çerçevede üniversiteler ile işbirliği yapıyoruz.

 

SON ALARAK STEELTOWERS NASIL DOĞDU VE BU PROJEDE NELER OLACAK?

Yıllarını bu sektöre adamış ve pek çok işe imza atmış Karasu ve Aykut İnşaat olarak bir araya geldik ve gelişen vizyonuyla adından söz ettiren, sanayi, enerji ve ticaret merkezi konumundaki İskenderun’a yepyeni bir yaşam kültürüyle değer katacak ve insanların hayatlarını kolaylaştıracak çok fonksiyonlu projemizi belirleyerek Steel Towers’ı yapmaya karar verdik.

İçlerindeki heyecanı hayale, hayallerini fikre, fikirlerini yatırıma dönüştüren bizler, güçlü ve büyüyen ekonomisiyle önemli atılımlar içinde olmayı sürdüren, yerli ve yabancı yatırımcıların odağında bulunan kentimize sosyal alanları, stüdyo daireleri, ofisleriyle planladığımız Çay Mahallesi’ndeki bu projenin benim doğduğum evin bulunduğu alanda olması ise kişisel olarak farklı bir değer ve önem taşımaktadır.

Konforu ve yaşam kalitesini birinci amaç edinen firmamız, modern ve gelişmiş yapı tarzı olan çelik ile bu alanda farklı çözüm seçenekleri sunmaktadır. Kullanım amacına göre ara bölme duvarları değiştirilebilmektedir. Böylece kişiler kendi tarzlarına uygun değişen ölçülerde ofis ve konutlara sahip olabileceklerdir. Büyük, küçük tüm dairelerimiz projede bulunan geniş sosyal olanaklarla renkli bir yaşama bürünmektedir. Merkezi konumu, denize karşı eşsiz manzarası, ulaşım kolaylığı, günlük yaşantıyı kolaylaştıran spor salonu, sauna, Türk hamamı, kafeteryası, 2. ve 3. Katta 4200 metrekare alanda merkezi kamera sistemiyle donanımlı kapalı otoparkı ve buraya gitmeyi kolaylaştıran araç asansörü, elektrik kesintileri sırasında anında devreye giren jeneratör sistemi, yangın hidrofor dairesi ve yangın su deposu gibi tüm ayrıntılarıyla değişen ihtiyaçlara cevap verebilen SteelTowers, ‘ Eşsiz Bir Tasarım; Eşsiz Bir Yaşam, Eşsiz Bir Yatırım’ olarak keyifli bir hayatın tadını çıkartabilecek projedir.

 

 
Adınız
:
Mail
:
Mesajınız
:
Bu içeriğe ilk siz yorum yapın!
 
son gelişmeler
öne çıkanlar
deneme bonusu güncel giriş supertotobet