Skip Navigation Links

“Sıvı Çelik Üretiminde Dünyada Yarışacağız… “

Mustafa Baştuğ Ekonomist’e Konuştu.

Gündem   A+a-

Osmaniye OSB’de faaliyet gösteren Yolbulan Baştuğ Metalurji Sanayi, Türkiye ve Dünya’nın en prestijli ekonomi yayınlarının ilgisini çekmeye devam ediyor.

Türkiye’de ekonomi çevrelerinin yakından takip ettiği Ekonomist Dergisi’nden Ayşegül Sakarya Pehlivan’a röportaj veren Yolbulan Baştuğ Metalurji Sanayi Yönetim Kurulu Başkan Vekili Mustafa Baştuğ, sıvı çelik üretiminde Dünya devleriyle yarışacak düzeye geleceklerine dikkat çekerken, röportajda ayrıca otelcilik sektörüne girmeyi istediklerini söyledi.

Yolbulan Baştuğ Metalurji tesislerine ilave olarak yapılan yatırımlara ilişkin de, 90 milyon dolarlık ek bir yatırımla iki ay içerisinde bitirmeyi hedefledikleri haddehane yatırımıyla entegre bir tesis haline geleceklerini belirten Mustafa Baştuğ, tesislerinin halk arzı ile ilgili de aracı kuruluşlarla görüştüklerini ve altyapılarını hazırlama sürecinde olduklarına dikkat çekti.

Yolbulan Baştuğ Metalurji Sanayi Yönetim Kurulu Başkan Vekili Mustafa Baştuğ’un Ekonomist Dergisi’nden Ayşegül Sakarya Pehlivan’a verdiği çok ses getiren röportajın ayrıntıları ise şöyle:

“Sıvı Çelik Üretiminde Dünyada Yarışacağız… “

Demir-çelik sektöründe 40 yılı aşkın süredir faaliyet gösteren Yolbulan ve Baştuğ ailelerinin2008’de kurduğu Yolbulan Baştuğ Metalurji, geçen yıl 1,6 milyar TL ciroya ulaştı. Şirket, iki ay içinde tamamlanacak olan ve 90 milyon dolara ulaşan yeni yatırımıyla cirosunu yüzde 30 artırıp ihracata odaklanacak. Bu yatırımın ardından 2015’te de profil yatırımına başlayacak.

Mustafa Başbuğ

Yolbulan Baştuğ Metalurji, demir-çelik sektöründe 40 yılın aşkın süredir faaliyet gösteren Yolbulan ve Baştuğ ailelerinin ortaklığında 2008 yılında kuruldu. O tarihte yaşanan ekonomik krize rağmen yatırımdan vazgeçmeyen ortaklar, bugün 1,6 milyar TL’lik ciroları ve yıllık 2milyon ton sıvı çelik üretim kapasiteleriyle, Türkiye’nin en büyük 5’inci ark ocaklı demir üreticisi konumundalar. Türkiye demir-çelik sektörünün önde gelen şirketleri arasına girmeyi başaran Yolbulan Baştuğ Metalurji, iki ay içinde tamamlamayı planladığı 90 milyon dolarlık yeni yatırımıyla inşaat demiri üretimine başlayacak. Böylece entegre bir tesis haline geleceklerini söyleyen Yolbulan Baştuğ Yönetim Kurulu Üyesi Mustafa Baştuğ, “Yeni yatırımımızla birlikte katma değeri yüksek bir entegre tesis haline geliyoruz. Ciromuzu yüzde 30 artırmayı hedefliyoruz. İhracatın payını ise yüzde 45’e çıkarmayı planlıyoruz” diyor. Mustafa Baştuğ, kısa sürede

Türkiye’nin önemli sanayi şirketlerinden biri haline gelen Yolbulan Baştuğ Metalurji’nin büyüme sürecini ve gelecek planlarını Ekonomist’e anlattı. Türkiye’de şirketler genelde yalnız başlarına büyümeyi tercih ederler. Siz tam kriz döneminde iki aile şirketi olarak ortaklık yaptınız. Nasıl gelişti bu süreç?

1991 yılında Baştuğ olarak haddehane olarak adlandırdığımız yarı mamulü piyasadan satın alıp inşaat demirine çevirdiğimiz bir tesisimiz vardı. Günlük bin 500 ton kapasiteyle sektörde faaliyet gösteriyorduk. 2005’te hammadde sıkıntısı doğacağını ve tek başımıza ayakta kalamayacağımızı öngördük. Bu esnada Yolbulan da bizim gibi üç profil haddehaneyle faaliyet gösteriyordu. Ve bizim gibi aynı şeyi düşünüyordu. Faaliyet gösterdiğimiz İskenderun bandında çelik sanayi kuruluşu için yer kalmamıştı. Olan yerler de müsaadesizdi. Bu süreçte ortağımız Yolbulan bu tesisi kurmak üzere Osmaniye’de yer aldı. Tonajı yüksek, maliyeti düşük entegre bir tesis düşündü ancak bu tesis üç haddehane için fazlaydı. Dolayısıyla bize ortaklık teklif etti. 2008’in başlarında böylece iş evliliğimiz oldu. 2008’in Mayıs ayında da yatırımın temelini attık.

Yatırımınız dünya ekonomik krizinin

başlangıcına denk geldi. Nasıl bir strateji izlediniz bu süreçte?

 

Biz yıllık 1 milyon 200 bin ton sıvı çelik kapasiteli bir tesis düşünürken krize rağmen yatırımımızı büyütüp 2 milyon tonluk üretim yapabilecek bir tesis kurma kararı aldık. Aslında krizi fırsata çevirdik diyebiliriz. O dönem 140 milyon TL yatırım yaptık. 20 milyon TL’lik yedekleme ve ekipman yatırımıyla toplam yatırımımız 160 milyon TL’yi buldu. Biz o dönemde Türkiye’de özel bir tesis kurduk.

Otelciliğe Girmek İstiyor..

Mustafa Baştuğ, şimdilik demir-çelik sektöründeki yatırımlara odaklansa da otelcilik işine de sıcak bakıyor. İstanbul’da beş yıldızlı bir otel satın alabileceğini söyleyen Baştuğ, “2005 yılında Swissotel satılırken biz de talip olmuştuk ancak Hüsnü Özyeğin borcu karşılığında anlaştı ve satın aldı. Bu nedenle kaçırdık. Ama ileride başka bir otel satın alabiliriz” diyor.

Bu tesisin ne gibi bir farklılığı var?

Alman Fuchs teknolojisi ve Türk mühendislerinin işbirliğiyle yapılmış

olan 320 metreküp kapasiteli elektrikli ark ocağını kurduk. Bu Türkiye’nin en büyük ve en modern, dünyanın ise metreküp hacminde ikinci büyük elektrikli ark ocağı. Almanların geliştirdiği bu teleskopik tip ark ocağı teknolojisi ise dünyada ilk kez şirketimizde uygulandı. Tek şarj ile çalışabilen, günlük 6 bin 500 tonluk sıvı çelik üretimi

alabildiğimiz ark ocağımızın en büyük avantajı, tek şarj olmasından

dolayı hem maliyeti düşürmesi hem de süreden kazandırması. Ayrıca 170-180 ton sıvı çelik alabiliyoruz.

Yeni yatırımınızdan bahsedebilir misiniz?

Geçen yıl entegre bir tesis kurmaya karar verdik. Osmaniye’deki fabrikamızın yanında devlete ait bir arazi vardı. Bu araziyi OSB’den talep ettik ve tahsis için işleme başladık. Bu süreç bir yıl sürdü. Mayıs ayında tapuyu aldık ve projemizi hazırladık. Diğer yatırımımızda

olduğu gibi yine Türkiye’de olmayan yeni bir teknoloji kullanacağız. Türkiye’de en fazla 35 m/sn hızda çalışan haddehane var. Bizim kuracağımız tesis 45 m/sn hızda çalışabilecek kapasitede olacak. Yıllık 1 milyon 250 bin tonluk üretime çıkabilecek. Altyapı hariç yaklaşık 70 milyon dolarlık yatırım yapacağız. Toplam yatırım 90 milyon dolara ulaşacak. Tesisin tamamlanmasına iki ay kaldı, şu anda montaj aşamasında. Temmuz sonuna doğru deneme üretimlerine başlayacağız.

 

Bu tesiste neler üreteceksiniz?

Biz entegre olamadığımız için üç yıldan beri fazlası çıkan yarı mamulümüzü iç piyasaya ve ihracat pazarlarına satıyorduk. Bu haddehaneyle katma değeri yüksek bir entegre tesis haline geliyoruz. Tesislerde yarı mamül kütüğü soğutmadan 800-900 derecede sisteme aktarıp, tavlayıp çubuk çekimine gönderebileceğiz. Yani sadece yarı mamül kütük üretimi değil, bununla birlikte nihai mamül, yani inşaat

demirinin her kalite ve ebatını üretebilecek duruma geleceğiz. Ama yatırımımız bununla sınırlı kalmayacak. Toplam üç haddehane projemiz var. Birini 2016 yılında tamamlamayı planlıyoruz. 550 bin ton/yıl kapasiteli olacak yeni profil hadde yatırımı için 35 milyon dolar civarında bir yatırım maliyeti çıkacağını öngörüyoruz. Biz 2008 krizini atlattık, geleceğe umutla bakıyoruz. 2015-2016’ya bu umudun

üzerinde bir şeyler tesis etmeye çalışıyoruz. Ana fabrikamızdan çıkan yarı mamül ürünleri yerinde mamüle çevirip, hem ihracat hem iç pazarda maliyeti düşük, kalitesi yüksek ürünlerle piyasaya çıkarak iyi bir oyuncu olmak istiyoruz. Biz sektörde dördüncü veya beşinci sıradayız.

Yeni tesisin büyümenize nasıl bir katkısı olacak?

Yolbulan Baştuğ olarak 2013 ciromuz 1,6 milyar TL. Bu yılın son üç ayında yeni tesisin devreye girmesiyle yüzde 30’luk bir büyüme hedefliyoruz. Bu hamlelerle tam entegre bir tesis olacağız. İnşaat demirinin yanı sıra önümüzdeki dönemde büyük binalarda kullanılan çelik gibi farklı ürünler üreteceğiz. Yeni yatırımla birlikte istihdam da artacak. Şu an Yolbulan Baştuğ Metalurji’de 570, Yolbulan Metal’de 400, Baştuğ Çelik’te 190 kişi çalışıyor. Yeni haddehane ile birlikte Yolbulan Baştuğ’daki çalışan sayısı 700’e ulaşacak.

İhracata yönelik planlarınız neler?

Güneyde İran’a kadar bizim gibi büyük bir üretici yok. Ege ve İstanbul’daki şirketlerin oralara ulaşması rantabl değil. Bu nedenle bölgede gelecek var. Güneyde oluşumuz Irak piyasası ve Suriye’yi ihracatta bizim açımızdan cazip hale getiriyor. Suriye’de karışıklık olmasına rağmen günlük 750 ton civarında inşaat demiri, filmaşin siparişleri gelmeye başladı. En büyük pazarımız Uzakdoğu ve Kuzey Afrika. Endonezya, Şili, Suudi Arabistan, Güney Kore gibi ülkelere ihracat yapıyoruz.

İhracatın üretiminiz içindeki payını ne kadar artıracaksınız?

Üretimimizin yaklaşık yüzde 30’unu ihraç ediyoruz ve ihracat ciromuz 210 milyon dolar. İhracatın üretim içindeki payını 2015 ortalarına kadar yüzde 45’e çıkarmayı hedefliyoruz. İthalatımız ise 510 milyon dolar civarında. Şu an ihracat-ithalat dengesinde açık var gibi gözüküyor ama yeni tesisle bu açığı kapatmayı hedefliyoruz. Cari açığı düşüren bir firma olacağız. Elbette hedeflerimizi gerçekleştirmede ihracat yaptığımız ülkelerdeki olaylar da önemli. Örneğin Suriye, Kuzey Afrika, Libya, Mısır, Yemen gibi potansiyel ihracat pazarlarımızda sorunlar var. Ancak düzeleceğine inanıyoruz.

Türkiye’nin pazardaki konumu nedir?

Son beş yılda Türkiye’nin toplam sıvı çelik üretimi 26 milyon tondan 36-37 milyon tona çıktı. Bu artışın önemli bir kısmı Hatay’daki yatırımlardan kaynaklandı. Bizim oradaki yatırımlarla 8,5 milyon tonluk kapasite artışı oldu. Onun dışında yeni kurulan irili ufaklı tesisler var.

 

İthalatınızın önemli bir kısmı hurdadan geliyor. Zaman zaman hurda indirimi gündeme taşınıyor. Sizce bu konuda atılan adımların ithalatın azalmasına katkısı olur mu?

Türkiye’deki hurda Türkiye’nin ihtiyacının yüzde 20’sini karşılıyor. Geçen yıl Türkiye genelinde 23 milyon ton hurda ithal edildi. Dünyada Çin’den sonra en büyük hurda alıcısı Türkiye. Maalesef Türkiye’de hurdanın kalitesi çok yüksek değil. Kaliteli hurda, sanayisi gelişmiş Almanya gibi ülkelerden geliyor. Türkiye de geliştikçe hurda artıyor ancak yeterli değil. Çünkü Türkiye’de demir-çelik üretimi de giderek artıyor. Avrupa artık çelik üretiminden çıktı. Onlar kaliteli çelik üretiyorlar. Onlar tonu 2 bin dolarlık çelik üretiyorlar. Biz 1 ton çeliği 600 dolara satıyoruz. Pahalı enerjiyle, hurdayı yurtdışından alıp ihracat yapıyoruz. Amerika’ya bile mal satıyoruz. Bu önemli bir başarı.

 

Sektörde yabancılarla ortaklıklar görüyoruz. Sizin böyle bir planınız var mı?

Yabancı şirketlerden ortaklık teklifleri geliyor. Şimdilik düşünmediğimiz için konu. İleride biz de ortaklığa sıcak bakabiliriz.

Halka arz planınız var mı?

Halka arz için aracı kuruluşlarla görüşüyoruz. Altyapımızı hazırlıyoruz. Yaklaşık bir yıla ihtiyacımız var.

 
 
Adınız
:
Mail
:
Mesajınız
:
Bu içeriğe ilk siz yorum yapın!
 
son gelişmeler
öne çıkanlar
deneme bonusu güncel giriş supertotobet