Akdeniz Kültür ve Dayanışma Derneği Samandağ ve bazı Mahallerin eski adını alması için imza kampanyası başlatarak basın açıklamasını gerçekleştirdiler.

 

    Akdeniz Kültür ve Dayanışma Derneği yönetim kurulu üyesi Seyhan Nural basın açıklamasını okuyarak şunları söyledi. “Yaşadığımız, il ve ilçe, coğrafyamız binlerce yıllık yerleşim yeri olması nedeni ile medeniyetin beşiği yerlerden bir tanesidir. İl ve İlçemizin her tarafında eski uygarlıkların, medeniyetlerin, kalıntıları ve eserleri bulunmaktadır. Toprağın altından gün yüzüne çıkmış binlerce yıllık mozaikler, heykeller, dönemin insanlarının kullandığı kap kacaklar bize bunu göstermektedir.

  Dünyanın en büyük 2. Arkeoloji Müzesinin İlimiz sınırları içerisinde olması da bu konuda başka söz söylemeyi gerektirmeyecek bir kanıttır.Yaşadığımız coğrafya 1939 yılında Türkiye Cumhuriyetinin bir parçası olmuştur. 1940’lı yıllarda İç işleri Bakanlağı tarafından başlatılan ancak 2. Dünya Savaşı nedeniyle ağır aksak uygulanan yer isimlerinin değiştirilmesi politikası 1949 yılından itibaren yasal bir zemine oturtularak hızla hayata geçirilmiştir. 1949 yılında 5442 sayılı İl İdaresi Kanunu ile yer adlarının değiştirilmesi uygulaması yasallaşmıştır. 1957 yılında kurulan “Ad Değiştirme İhtisas Kurulu” 75 bin yerleşme yerinin adını inceleyerek on binlercesinin değiştirilmesine karar ermiştir. İsim değişikliğine gidilirken dikkate alınan hususlar yerleşim biriminin isminin Türkçe olmaması ve karışıklığa sebep olması. Bu uygulamanın sonucunda ilimizde 117 yerleşim yerinin ismi değiştirilmiştir.İnsanlık tarihine tanıklık etmiş, farklı medeniyetlere ev sahipliği yapmış ve günümüzde, ülkemizde farklı inanç ve kültürlerin bir arada yaşadığı kardeşliğin ve barışın kenti, coğrafyası, kabul edilen şehrimiz, tekçi, inkarcı egemen zihniyetin asimilasyoncu politikaları nedeniyle tarihi bağlarından koparılmaya çalışılmış ve bunun ilk adımı olarak yer isimleri, burada yaşayan insanlara hakaret edercesine, değiştirilmiştir. İlçemizde bunun en açık örneği “Cilli” köyünün isminin “Tekebaşı”, “Vedi El Cereb’ isminin “Koyunoğlu” olarak değiştirilmiş olmasıdır. Ancak egemen zihniyetin tüm çabalarına rağmen halkımız kendi kültürüne sahip çıkmış, resmiyette kullandığı yeni yer isimlerini, günlük yaşamında benimsememiştir. Halkımız “Cilli” köyüne günlük yaşamında ve ana dilinde “Cilli” demeye devam etmiş resmi adı olan Tekebaşı ismini resmi belgelerde yaşamaya mahkum etmiştir.Ülkemizde yaşayan halkların kökleri birbirine geçmiştir. Bu birlikteliğin boy vermesi, yeşermesi için, halklar arasındaki eşitliği sağlamak kadar, kültürel çeşitliliği korumak ve farklılıklarımıza saygı duymak gibi mecburiyetlerimiz vardır. Yaşadığımız topraklar, insanlığın gelişim gösterdiği, büyük uygarlıklar kurduğu topraklardır. Böylesi bir tarihin mirasçıları olan bizlerin, bu mirası korumak ve zenginleştirmek gibi görevi bulunmaktadır.İşte bu nedenle bizler, tekçi zihniyetin bizlere dayattığı asimilasyon politikalarına ve bu politikanın sonucunda hayata geçirdiği yerleşim yerlerinin isimlerinin değiştirilmesine karşı, başta ilçemiz, ilimiz olmak üzere diğer il ve ilçelerdeki yerleşim yerlerinin değiştirilen isimlerinin iadesini talep ediyoruz. 5393 sayılı Belediye Kanunu, mahalle isimlerinin verilmesi ve değiştirilmesi yetkisini belediye meclisinin görevleri arasında saymıştır. Bu yasaya dayanarak Samandağı Belediye Başkanlığından mahalle isimlerinin iadesine yönelik karar almasını istiyor ve talep ediyoruz. İl ve ilçe isimlerinin değiştirilmesi Türkiye Büyük

 

    Millet Meclisin yetkisinde olduğundan meclisten de İlçemizin isminin “Sweydi” olarak değiştirilmesini “FARKLILIĞIMIZ ZENGİNLİĞİMİZDİR” şiarıyla talep ediyoruz.