İskenderun Çevre Koruma Derneği Başkanı Eczacı Barış Sönmez ve yönetimi dernek binasında düzenledikleri basın toplantısı ile Manisa’nın Soma ilçesinde yaşanan maden faciasının diğer bir boyutu olduğuna dikkat çektiler.

 

          “Çözüm Noktası…”

 

     Soma Termik Santralında yakılan linyit kömürünün Soma Kömür Ocağı’ndan çıkartıldığını ifade eden Başkan Barış Sönmez, yaşanan talihsiz kazanın çözüm noktasını; “Enerji üretiminde de ısınmada da kömürü ve diğer fosil yakıtları yaşamımızdan çıkartmak. En kısa zamanda Temiz ve Yenilenebilir Enerji Stratejilerini yaşama geçirmek olmalıdır” şeklinde ifade etti.

 

 

 

     “Bir Avuç Kömür İçin Ömür Verdiler”

 

    ‘Bir avuç kömür için ömür verenleri’ saygı ile andıklarını belirten Başkan Sönmez, açıklamasında şu ifadelere yer verdi. “ Manisa‘nın Soma ilçesinde özel bir şirkete ait kömür Ocağında 13 Mayıs 2014 tarihinde meydana gelen kazada, resmi açıklamalara göre 301 maden işçisi hayatını kaybetmiş, 100‘e yakın işçi ise çeşitli derecelerde yaralanmıştır. Yaşamını kaybeden yurttaşlarımızı saygı ile anıyor, ailelerine ve toplumumuza başsağlığı diliyoruz. Kaza olasılığı ile 2013 yılı Ekim ayında verilen, ancak TBMM gündemine 2014 yılının Nisan ayı sonunda gelebilen, Soma‘da ki maden ocaklarında meydana gelen kazalarla ilgili araştırma önergesinin AKP milletvekillerinin oyu ile reddedildiği bilinmektedir. İktidarın emek ve can güvenliği karşısındaki tavrı, işçi sağlığı ve iş güvenliği konusundaki çözüm önerilerini ve katkıları reddetmesi, sorumlular ve çalışma koşulları hakkında bir araştırmaya dahi tahammül edememesi ile bir kez daha anlaşılmıştır. İşçi ölümlerinde Avrupa da birinci, Dünyada ikinci sırada olan ülkemizde bu sorunun üzerine gitmemek, önlem almamak, yaptırım uygulamamak, 100 yıl önce Dünyanın çeşitli ülkelerinde yaşanmış örneklerle geçiştirilemeyecek kadar vahimdir. Hükümetin kamu denetimini, işçi sağlığı ve iş güvenliğini yok sayan anlayışı; sermayenin azami kâr hırsı, özelleştirme, sendikasızlaştırma, taşeronlaştırma, güvenlikle ilgili yapılması gereken harcamaların gereksiz masraf olarak görülmesi; ülkemizde bugüne kadar pek çok çalışanın yaşamına mal olmuş ve olmaya devam etmektedir. Oysa tüm dünyada olduğu gibi özellikle emeğe dayalı çalışmanın ve iş gücünün yoğun olduğu ülkemizde işçi sağlığı ve iş güvenliği, üzerinde durulması gereken öncelikli bir konudur.

 

          “Çok Tehlikeli…”

 

           Hastane Hizmetleri; Gibi ‘Çok Tehlikeli’ sınıfına giren iş kollarında çalışan vatandaşlarımızın yaralanmalarını ve hayatlarını kaybetmelerini engelleyecek çağdaş ülkelerin uyguladığı tedbirleri, ülkemize daha fazla acı yaşatmamak için biran evvel yasal düzenlemeler ve denetimler ile hayata geçirmek zorundayız. Konunun bir diğer boyutuna da dikkat çekmek istiyoruz; Soma Termik Santralında yakılan linyit kömürü Soma Kömür Ocağı’ndan çıkartılıyordu. Termik Santraller sadece çevresinde yaşayanları değil, yakmakta oldukları kömürü çıkartanları da öldürüyor. Soma Termik Santralı geçen yıl özelleştirildi. Devlet diğer Termik Santralleri de özelleştirmeyi planlıyor. Santralı satın alan şirket hiçbir iyileştirme önlemi almadığı gibi santralden daha çok kâr etmek amacıyla giderleri azaltmayı önceliyor. Bu da; Soma kazasında yaşandığı gibi daha çok vardiya, daha çok vasıfsız işçi çalıştırmaya varan olumsuzlukları getiriyor. Buna denetimsizlik, siyasi kayırmalar ve göz ardı etmeler de eklenince, üzücü sonucu hep birlikte yaşamaktayız. Kısaca Fosil Yakıtlar olarak adlandırılan kömür, petrol ve doğal gaz kullanımının küresel ısınmaya ve iklim değişikliğine neden olduğu, bu nedenle de artık kullanılmaması gerektiği, aralarında Berlin ve Londra gibi büyük kentlerinde bulunduğu Avrupa’da 70, Dünya’da 300 den fazla büyük kent enerji planlamalarını %100 Yenilenebilir enerjiye dayalı olarak geliştirmektedirler. Çözüm; Enerji üretiminde de ısınmada da kömürü ve diğer fosil yakıtları yaşamımızdan çıkartmak. En kısa zamanda Temiz ve Yenilenebilir Enerji Stratejilerini yaşama geçirmek olmalıdır.”