30 Mart seçimlerinde güçlü rakibi eski partilisi Adalet eski Bakanı Sadullah Ergin’e, fark atarak Hatay Büyükşehir Belediye Başkanlığını kazanan CHP’li Belediye Başkanı Lütfü Savaş, seçimin sonucu açıklandıktan sonra annesi Nimet Savaş’ın elini öperek, “Annemin duaları hep üzerimdeydi” dedi.

    Tebrikleri kabul etmeye başlayan Hatay’ın Büyükşehir Belediye Başkanı Lütfü Savaş’a, bilinmeyen yönlerini sorduk, açık yüreklilikle sorularımıza cevap verirken, “Bundan sonra tüm Hataylıların Belediye Başkanıyım.

   Benim amacım medeniyetler kenti olan ve çeşitli uygarlıklara ev sahipliği yapan çeşitli dinlerin bir arada yaşadığı Hatay’ı daha iyi yaşanabilinir bir il yapmaktır” ifadesinde bulundu.

   29 Mart 2009 yılında Hatay Mustafa Kemal Üniversitesi öğretim üyeliği görevinden ayrılarak Antakya Belediye Başkanlığı için aday olduğunu ve o tarihte de belediye Başkanlığını kazandığını belirten Başkan Savaş, “Hatay bundan sonra daha fazla hizmet beklemektedir” sözleriyle değerlendirmelerine başladı.

    Bundan sonra Hatay’ın tüm ilçe ve mahallelerinde yaşayan herkese eşit, adil ve objektif bir şekilde hizmet götüreceğini söyleyen Başkan Savaş, “Çalışmalarımızda şahısların değil, kamunun ve ilin menfaati ön planda olacaktır. Büyükşehir Belediye Başkanlığına oy farkıyla seçilmem sorumluluğumu arttırdı. Bu bilinçle çalışmalarımız devam edecektir. Seçimden önce ne söz verdikse hepsinin arkasında olacağız. İlin sorunlarına ilişkin her türlü projeyi ama ayağı yere basan projeleri bekliyoruz. Projelerinizi getirin, belediye olarak nerede yer almamız gerekiyorsa orada olacağız” dedi.

    Hatay’ın CHP’li Büyükşehir Belediye Başkanı Lütfü Savaş’la görüşmemizde yönelttiğimiz

   “Partinizden neden istifa edip CHP’den aday oldunuz?” sorusuna şu karşılığı verdi:

   “AKP. Beni istemedi. CHP Genel Başkanı Sayın Kılıçdaroğlu ve partililer CHP’den aday olmamı istediler bende bu teklifi çevirmeyerek aday oldum. İnsanlar yaşamları süresince tarihte iz bırakacak görevlerle karşılaşabilirler. Bunu her zaman siz belirleyemezsiniz, ama siz vizyon olarak, duruş olarak, donanım olarak, en önemlisi insan olarak, bilgi birikimlerinizle hazırlıklıysanız, bu kapıların açılması olağan hale gelebilir.

    Bu yönüyle bana da CHP’den adaylık teklifi geldi, bana gösterilen bu teveccühe, insanlara hizmeti, yaşanılan hayata bir vefa borcu gören biri olarak, adaylık teklifine kayıtsız kalamazdım.

    Ailem ve çalışma arkadaşlarımla da konuyu paylaştığımda, insanımızın yarınlarında güzel izler bırakacak önemli hizmetlerde bulunmak ve hayır dualarını almak, aday olma kararımda önemli bir duygudur.

    Hayata dair güzel hedefleriniz varsa ve bu hedeflere yol alırken, insana hizmet en önemli değerinizse ve bunu çalışma aşkınızla, bilimsel verilerinizle, aklınızla taçlandırıyorsanız, başarılı olma ihtimaliniz yüksektir, bizde bu verilerle yola çıktığımız için, kazanma ihtimalimizden hiçbir zaman kuşkularım olmadı. Çünkü Antakya’da görev yaptığım 5 yıl içerisinde vatandaşlarla yaptığımız hizmetleri gördüler ve ona göre oy kullanırken ellerini vicdanlarına koyup oylarını kullandılar”.

     HATAY’DA YAŞAYAN İNSANLARA GÜVENDİM, İNANDIM!

    Hatay’ın ilk Büyükşehir Belediye Başkanı Lütfü Savaş bu arada seçim kampanyasını ise şöyle değerlendirdi:

    “Tabiî ki seçim kampanyası bir yarış ve mücadele etme süreci, bu sürecin yapı taşı insan, insanın olduğu her yerde de etkileşim vardır. Ben Hatay halkına ve Hatay da yaşayan insanlara güvendim ve inandım. Bu nedenle beni yalnız bırakmayanlara teşekkür ediyorum.

    Boynunuza sarılıp size başarı duası edenler, bir bardak çayını sizinle paylaşmak isteyenler, sofrasındaki ekmeğine, katığına buyur edenler, çocuğuna, eşine iş isteyen, sizin başarınızı kendi başarısı görüp mutlu olacak, yüreği temiz, düşünceleri temiz, güzel insanıyla dolu memleketimiz. Bunun yanında siyasi çekişmenin büyüsüne kapılıp, bizlere her türlü iftira atmayı görev haline getiren insanları da gördük. Karşılık vermedik ama bu insani zaafa üzüldük, bizimle kader birliği etmişçesine, hiçbir maddi gücü olmadan, bizim davamıza sahip çıkan insanımız, bizim en büyük destekçimiz oldu, bu anlamda çok renkli duygu ve düşüncelerin yaşandığı bir seçim süreci yaşadık.”

    Başkan Seçimle ilişkin düşüncelerini ise, “Her zaman her konuyu parayla çözemiyorsunuz, eğer öyle olsaydı, daha önceleri büyük ekonomik güçleriyle siyasete girmeye çalışanların, siyaset sahnesinde başarılarını görebilirdik, fakat öyle olmadı, bırakın başarılı olmalarını siyaset sahnesinden silinip gittiler.

    Biz bu yola, bize inanan gönüllü arkadaşlarımızla çıktık. Tabiî ki harcamalarınız oluyor, partinin katkıları oluyor, ama asıl olan biraz önce değindiğim gibi, mütevazı insanımızın, dostlarımızın, gönüllüler hareketinin bir yol alışıdır. Bizde öyle yaptık mütevazı harcamalarla, gönül insanlarıyla başardık” değerlendirmesinde bulundu.

    Hatay’ın acil çözüm bekleyen sorunlarını değerlendiren Başkan Lütfü Savaş, “Sorunların aslında hepsi acil durumda, ama öncelikli olarak çözüm bekleyen sorunların başında, ilin trafik sıkışıklığı, buna bağlı olarak otopark sorunu, bazı ilçelerin alt yapı sorunu, Mahalleye dönüşen köylerin yolların asfaltlanması, çevre temizliği, kışın oluşan hava kirliliğini sayabiliriz.

    Bu ve diğer sorunlarımızın çözümü noktasında seçim öncesi, projeler bazında hazırlıklarımız vardı. Şimdi bunları kanunlar, mevzuatlar ve finansal yönleriyle, incelemelerini yaparak hızla uygulamalarına geçmeye çalışacağız” sözünü verdi.

    Nasıl bir İl oluşturmaya çalışacaklarını, hangi projelere öncelik vereceklerini aktaran Başkan Savaş, açıklamalarını şöyle sürdürdü:

    ”İnsanımıza yakışır, medeni dünyanın nimetlerinden faydalanan, insanımızı temsil eden yaşanılabilir, trafik sorununu çözmüş, dışarıdan gelen misafirlerin nerede park edeceğim nerede kalabileceğim kaygısı taşımayan, modern, dünyanın gözbebeği yaşanılabilir bir Hatay.

    Dünyanın çok önemli bir kenti olan Antakya’mızın ve Hatay’ımızın tarihteki değeri yeniden kazanılmış ve gelecekteki yerini almış, Dünya insanının, görmeye ve yaşamaya, öncelikler listesine aldığı, Türkiye’nin yaşanılabilir ilk on şehri ve ili arasına giren, Türkiye’nin kültür başkenti olan, trafik, altyapı, otopark, hava kirliliği sorunlarını çözmüş, korunmaya değer tarihi eserlerini restore ettirerek, dünya zenginliklerine sunan, yeni Antakya ve Hatay projeleriyle konut ihtiyaçlarını çözmüş, fuar ve kongre merkezleriyle kalkınan ve dünyanın buluşma noktası haline gelen, uluslar arası spor müsabakalarının yapıldığı bir merkez, temiz,aşı, işi olan ,yarınlarına umutla bakan çocukların, gençlerin yaşadığı, insanımızın burası benim şehrim diyerek gururlanıp ,onurlandığı bir Antakya,Hatay hayal ediyorum”

    Başkan Savaş, Hayata dair nasıl bir insan olduğunu, neye sevinir, neye kızar, nasıl dinlendiğini ise şöyle ifade etti:

    “İnsanın kendini anlatması zordur, ama yinede anlatmaya çalışayım.

    Çocukluk dönemimden itibaren hayatım hep çalışarak geçti, o yüzden, emeğe, çalışana üretene, saygı duyar sahip çıkarım, işimde disiplinliyimdir, insanın ülkesine ve insanına hizmet etmesinin bir borç olduğunu düşünürüm. Çalışma enerjisi yüksek, düşüncede ihtişamı, yaşamda mütevaziliği seven, her kesimden insanla diyalogu yaşayan, bazen şehrim sokaklarında kaybolup, bir dostun sofrasına diz çöküp ekmeğini paylaşmaktan mutlu olan evine ve ailesine bağlı olan Annesinin dualarına inanan insanım.

    Başarıya ulaşmış bir proje, insana hizmette mutlu sonlanmış bir iş, beni sevindirir, iki yüzlülük ve yalan önemli kızgınlıklarım. Ben genelde spor yaparak, kitap okuyarak zamanımı değerlendiririm”

    Başkan Savaş, özel hayatında, evinde son sözü kim söylediğine yönelik bir soruya şu karşılığı verdi:

    “Eşimde benim gibi bir Doçent doktor, hayata dair birikimleri olan insan, o bakımdan konular üzerinde tartışır birlikte karar alırız, ama çoğu zaman bana jest yapar, son sözü bana bırakır. Bu nedenle her başarılı erkeğin arkasında eşi bulunur derler ya bu nedenle bende başarılı oluyorum sanırım”.

    Başkan Savaş’la görüşmemizde özellikle özel yaşantısına yönelik, Hangi yemekleri sevdiğini ve yemekleri kimin yaptığını şeklinde soruya da, “Yemek ayrımı pek yapmam, genel olarak mahalli yemeklerimizi seviyorum,

    Fırsat buldukça, Köylü çocuğu olduğum için tandır başında katıklı ekmek yemenin ayrı bir lezzet şöleni olduğunu hissediyorum. Asma yaprağı veya marulla yenen bölgemizde sarma içi denilen Kısır veya mercimekli aş yanına ev turşusunun önemli yemek lezzetlerimiz olduğunu düşünüyorum.

    Yemek yapma konusunda başarılı olduğumu söyleyemem, sağ olsun eşim yemek konusunda zaten bana fırsat bırakmıyor” cevabını verdi.

    Başkan Savaş, Kendine vakit ayırdığında neler yaptığını ise, ”Genel olarak çalıştığım için kendime çok vakit ayıramıyorum, vakitsizliğe rağmen halı sahada futbol oynamayı, kitap okumayı, çocuklarla sinemaya gitmeyi, olabiliyorsa doğayla baş başa kalınacak ortamlarda olmaya çalışıyorum.

    Yerel yönetimlerle ilgili kitap okuyorum, bunun dışında, son dönemlerde, Büyükşehir yönetimiyle ilgili kitapları okur incelerim. Başucu kitabı olarak Nutuk ve Mevlana’nın mesnevisi vazgeçemediklerim” şeklinde açıkladı.

    Başkan Savaş Mesleki ve sosyal özgeçmiş, profesyonel yaşamında mesleğini, nasıl bir eğitim ve özgeçmişi olduğunu isi şöyle aktardı:

    “Profesyonel yaşamda mesleğim enfeksiyon hastalıkları Doktoruyum.

    1965 yılında doğdum. Çocukluk ve gençlik yıllarımı Antakya Havuzlar mahallesinde geçirdim. Sırayla istiklal ilkokulu, Kurtuluş ortaokulu, Endüstri Meslek Lisesini,1990 yılında da Anadolu Üniversitesi Tıp Fakültesinden mezun oldum. Türkiye’nin çeşitli illerinde Doktorluk görevinde bulundum. Memleketime dönerek Mustafa Kemal Üniversitesi Tıp Fakültesi kuruluşunda görev aldım. 2007 yılında Doçent oldum. 2006 -2008 döneminde Mustafa Kemal Üniversitesi Rektör danışmanlığı görevinde bulundum. Danışmanlığım sırasında 2007 yılında Tıp Fakültesinin eğitime başlamasına öncü oldum. Evliyim, eşimde benim gibi Akademisyen Doktordur. Biri kız diğeri erkek iki çocuğumuz var. Kızım bu seçimde ilk olarak benim için oy kullandı ve oyu bana uğurlu geldi. Türk aile yapısının geleneklerine bağlı, mütevazi bir aile yaşantımız var. Sadelikten yana, evde zaman geçirmeyi seven bir aileyiz. Her Cuma günü sabah evden çıktıktan sonra fırsat bulursam annemi ziyaret eder elini öper hayır duasını alırım.”