Skip Navigation Links

“İyilik yap denize at, balık bilmezse Halik (beden) bilir”.

İNSAN BİYOLOJİK VE PSİKOLOJİK BEDEN OLARAK CENNETİ VE CEHENNEMİ BU DÜNYADA YAŞAMAKTADIR

Recep EKİNCİ

Gazete Köşesi   A+a-

 Psikolojik olarak mutlu olduğunuzda sinerjik olarak, biyolojik beden bundan olumlu etkilenerek, sağlıklı ve huzurlu, mutlu olursunuz.
Biyolojik beden ve psikolojik beden, sinerjik olarak birbirini olumlu ve olumsuz nasıl etkilemektedir.
 
Alnımızın arka starında yer alan AMİGDAL organı: Duygusal hafıza ve duygusal tepkilerin oluşmasında önemli rol oynayan bir organdır.
Amigdal organı; dile, dudaklara, buruna, gözlere, kulaklara, ses telleri ve hançereye hatta cinsel organlara, tene (derimize) sinirler vasıtasıyla aferent ve eferent olarak doğrudan bağlı bir organdır. Bu organlardan aldığı tüm bilgi ve haberleri hafızasına kaydeder.
 
TALAMUS, her iki beyin yarım kürenin orta yerinde ve her iki beyin yarımküresini birbirine bağlayan bir organdır. Talamus, amigdaldan gelen tüm bilgileri kendi hafızasına da kaydeder.
Amigdaldan gelen bilgileri, kendi kayıtları ile karşılaştırarak (eşleştirerek) doğruluğunu amigdala bildirir.
Amigdaldan gelen bilgiler doğrultusunda başta HİPOTALAMUS, hipofiz bezi olmak üzere tüm salgı bezlerini (hormon salınımını) yönetmektir.
 
HİPOTALAMUS, Talamusdan gelen emirler doğrultusunda ADH (vücudun su tutmasını sağlayan hormon) ve oksitosin hormonları salgılayarak kısa kan damarları vasıtasıyla hipofiz bezine aktararak buradan tüm vücuda yayılmasını sağlar.
Hipofiz; Hipotalamusun hemen altında, ona bağlı beynin ortasında bir organdır. Hipofiz bezine bağlı olan organlar= Tiroit bezi, paratiroit bezi, böbreküstü (adrenal) bezleri, kadınlarda yumurtalıklar, erkeklerde testisler ve Timüs bezini koordine eder.
 
EPİFİZ BEZİ: Hipotalamus ile koordineli işlev görür ve melatonin (uyku) hormonu salgılar.
İnsan iyilik yaptığında amigdal bezi, talamus bezine yapılan iyiliği otonom olarak bildirmekte, Talamus bezindeki öncül (daha önce yapılmış) kayıtlarla, otonom olarak oksitosin homurnunu salgılar.
Salgılanan oksitosin kısa kan damarları vasıtasıyla hipofiz bezine aktarılır.
Hipofiz bezi, Hipotalamustan gelen oksitosin hormonundan triptofan sentezler, triptofandan ise seratonin, endorfin, dopamin sentezlenir.
Kan damarları vasıtasıyla tüm vücuda yayılır.
Bu üç hormondan ise epifiz bezi; melatonin, growth ve seratonin sentezler. Bu üç hormondan ise dimetiltriptamin oluşur.
Epifiz bezinin sentezlediği melatonin, huzurlu uyku uyunması sağlar. Delta uykusuna geçildiğinde, growth (büyüme- yenileme) hormonu oluşur ve biyolojik bedende oluşan her türlü tahribatlar (kanser dahil) tedavi edilerek yenilenir. Seratonin, melatonin ve growth hormonlarından ise dimetiltriptamin hormonu oluşur. Dimetiltriptamin hormonu ruhsal bedenin sükûnete ermesini sağlayarak, sahici rüyalar görülmesini (astral seyahatin gerçekleşmesini) altıncı hissin güçlenmesini sağlar.
 
Eğer insan kötülük yaparsa hatta beddua, hasetlik, iftira, kibir vb. kötü düşüncelere yönelirse, amigdal bezi, bu olumsuzluğu talamus ve hipotalamustaki öncül kayıtlarla eşleştirerek, hipofize olumsuz davranışlar ve olumsuz düşünceler gerçekleşecek (düşünce halinde) ve olumsuz düşünce gerçekleştirse (fiiliyat) ya kaçılacak ya kavga edilecek ya da öfke patlaması olacak. Bu olumsuz davranışın gerçekleşmesi için, böbreküstü (adrenalin) bezi; önce adrenalin hormonu sentezlesin diye talimat verir. Sentezlenen adrenalin hormonu biyolojik bedeni acil olarak harekete geçirir. Adrenalin hormonu kana karıştığında, kalp ritmi yükselir, nefes alış hızlanır. Ancak beyin otonom olarak kendini lesitinle kaplayarak biyolojik beden ve psikolojik bedenle iletişimini (bariyer oluşturarak) keser. Biyolojik ve psikolojik bedeni orbital korteksler (yalancı beyin) yönetmeye başlar.
Adrenalin hormonu kana karıştığında, endorfin, seratonin ve dopamin yıkıma uğrar. Bu da depresyona (iç huzursuzluğa) neden olur. Beyin biyolojik bedenin stabil hale gelebilmesi için, adrenalin, noradrenalinin vücuttan atılması için böbreküstü bezinin kortizol sentezlemesini emreder. Kortizol kanda ve özellikle eklem yerlerinde biriken adrenal hormonunu idrar yolu ve ter bezleri vasıtası ile vücuttan dışarı atılmasını sağlar.
 
Adrenalin eklem yerlerinde tutunabilmek için, kalsiyumu tutunma aracı (bağlaç) olarak kullanır.
Eklem yerlerinde toplanan kalsiyum, eklem ağrılarına ve bel ve boyun fıtığı (kireçlenme) oluşumuna neden olur.
Adrenalin ve kortizol hormonları tüm vücut organlarının dengesiz işlev görmesine neden olur. Özellikle hücrelerin enerji ihtiyacını oluşturan mitokondrilerin (enerji üreten hücreler) dumura uğramasına neden olur ki, bu olumsuzluklar hücrelerin çabuk yaşlanmasına ve tahrip (kanser vb.) olmasına neden olurlar.
İnsan vücudunda; dopamin, seratonin triptofan, endorfin, oksidosin, melatonin, dimetilrtiptanin gibi hormonlar, insanın olumlu düşünce ve olumlu faaliyetleri neticesinde sentezlenir ve ruhsal beden, psikolojik beden, biyolojik bedenlerin SİNERJİK olarak çalışmasını sağlar. Bu gelişmeler ise kişinin huzurlu mutlu ve sağlıklı olmasına neden olacaktır.
Diğer taraftan biyolojik bedenin zaruri ve zorunlu ihtiyacı olan; östrojen, testosteron, tiroit hormonları, antikor hormonlar salgılanmasını sağlayacaktır.
 
SONUÇ OLARAK
 
İnsan bedeninde yeterince; oksitosin, endorfin, seratonin, dopamin bulunmazsa depresyon, öfke patlaması, kin ve nefret duyguları, affetme, duygu bozukluğu kaçınılmaz olacaktır.
Melatonin, growth ve dimetiltriptamin olmazsa, uykusuzluk, çeşitli hastalıklar (kanser, diyabet hastalıklar) gece uykuda kabuslar kaçınılmaz olacaktır.
Östrojen, testosteron olmazsa cinsel yetersizlik ve hamile kalamama, hamile bırakamama kaçınılmaz olacaktır.
Vücutta aşırı adrenalin, noradrenalin, kortizol olması, aşırı kin ve nefret, iç huzursuzluk, aç gözlülük, en yakın akrabası ve arkadaşını, geçilmesi gereken yarış atı gibi hissetme, duygu bozukluğu kaçınılmaz olacak ki;
 
BU OLUMSUZLUKLAR ZİNCİRİ, SİZE BU DÜNYADA CEHENNEM HAYATI YAŞATACAKTIR.
 
DİĞER OLUMLU OLUŞUMLAR İSE; SİZE BU DÜNYADA CENNETİ YAŞATACAKTIR.
 
HER BİREY BU DÜNYADA; CENNETİNİ VE CEHENNEMİNİ KENDİ TERCİH EDER. ALLAH DA TESCİLLER.
 
KUR’AN DER Kİ;
 
Başınıza gelen herhangi bir (iyi/kötü) musibet, kendi elinizle kazandıklarınız (yaptıklarınız) yüzündendir.
Kişinin yaptığı her iyilik kendi lehinedir, her kötülükte kendi aleyhinedir.
Biz insani yarattık ve elbette içinden geçenleri (nefsinin kendinize fısıldadığı), her şeyi biliriz. Biz ona (insana) Şah damarından daha yakınız.
İçinizden geçeni açığa vursanız da gizleseniz de Allah onun hesabını sizden sorar.
Sevap veya günah (kötülük), herkesin kazancı yalnız kendinedir.
Diğer tüm yazıları için buraya tıklayın!
Adınız
:
Mail
:
Mesajınız
:
Bu içeriğe ilk siz yorum yapın!
yazar'ın diğer yazıları
makale kategorileri
 
öne çıkanlar
deneme bonusu güncel giriş supertotobet