Skip Navigation Links

Tepkidir diner!!! Demedim mi ?

Büyük oranda dindi.. Dinmeye de devam ediyor..

Gökhan GÖKPINAR

Gazete Köşesi   A+a-

Yerle bir olacağı iddia edilen CHP, MHP ve AK Parti listelerinden kaynaklanan tepkilerin, oyları farklı yönlendireceği, tabanlarda kaymalar olacağı iddası vardı..
İddiaların bir bölümüne katılıyorum.. Tabanlarda çok az da olsa kaymalar olacak..
AK Parti’den CHP’ye veya MHP’ye, CHP’den AK Parti veya MHP’ye, MHP’den de CHP veya AK Parti’ye yüzde 2 veya 3 gibi küçük kaymalar bekliyorum.
Seçim sonucu tahmini yapmak için henüz erken..
Her daim muhalefet !!!
Yerel seçimler öncesiydi..
Şu aday bu aday diye konuşulurken, Hatay Büyükşehirin CHP’deki adayı Doçent Doktor Lütfü Savaş oldu..
Ne dediler? Hatırlayalım..
CHP’nin oyları yarı yarıya düşecek, AK Parti seçimi açık farkla alacak, Lütfü Savaş Alevi düşmanı, Lütfü Savaş AK Parti’li falan filan..
Tamamı yalan, tamamı düzmece..
Bunun adı kirli siyaset..
Aynı Lütfü Savaş, Alevilerin yoğun yaşadığı ilçelere yaptığı hizmetlerle ve geçtiğimiz günlerde açıkladığı ihaleye çıkılacak hizmetleriyle gönüllerde taht kurdu.
Her daim muhalif isimlerin uydurduğu, nerden beslendikleri belli şahsiyetler..
Yetmedi !!!
Arsuz’da CHP’nin adayı Nazım Culha oldu..
DSP ve ÖDP’nin büylük bir patlama yapacağı ve Nazım Culha’nın seçimleri kaybedeceği iddia edildi..
Nazım Culha Arsuz’da rekor oy aldı.. DSP ve ÖDP ise toplamda bin küsür oyda kaldılar..
Hesap kitap bilmeyen siyasi hesap uzmanı mı diyeyim, provakatör mü, yoksa bir yerlerden beslenen asalaklar mı?
Bir çoğu da işsiz güçsüz.. Gün boyu sosyal medyada provakasyon yapmakla meşguller..
İnsanların siyasi tercihleri özgürlükleridir.. Hür düşünceleriyle hareket etmelerine saygı duyarım..
Ammaaa, eğer işin içinde karalama, kirli hesaplar ve iftira varsa, onu bir kez daha düşünmekte fayda var..
Benim halkım koyun değil..
Tabiki uzun yıllardır her seçim döneminde bildik manzaralarla karşılaşıyoruz..
Her listeler açıklandığında yerel ve genel seçimlerde tepkiler ayyuka çıkar ve ardından da sonuç ortada..
Sosyal medyada CHP, MHP ve AK Parti listelerine yönelik hoşnutsuzluğun ötesinde iftira ve karalama kampanyasına dönüşen hareketleri tasvip etmek mümkün değil..
Tabiki siyasette yüzde 100 memnuniyet mümkün değildir..
Tabi ki her yiğidin gönlünde bir aslan yatar..
Tabi ki, onlarca aday adayından sadece 10 tanesi listede yer bulur..
Aday adayı olurken de bunları bilerek yola çıkılır..
Geçmiş dönemde milletvekili aday listesinden kesin seçilecek noktaya yazılınca adı, sevinen, mutlu olan, liste dışında kalan arkadaşlarının gönlünü almak için çaba sarfedenlerin, kendileri liste dışında kaldıklarında da aynı şeyi yapmaları gerekmez mi?
Dün konuştuklarıyla bugün yaptıtkları arasında onlarca tezat bulunanları da toplumun vicdanına havale ediyorum..
Listenin ilk 5’i arasında olan 1 kişiden dolayı bir siyasi partiyi ve diğer günahsız adayları hedef almak, linç etmek, şölen havasında geçmesi gereken seçim dönemlerinde gerilim yaratmaktan başka hiçbir işe yaramıyor..
Zaten yapılmak istenen de bu değil mi?
Hep aynı isimler ve her zamanki gibi sosyal medyada atıp tutmalar..
Şu ya da bu siyasi parti veya aday ismi üzerinde durmuyorum..
Seçimler demokrasi şölenidir ve bu şölenler bazı siyasiler için her zaman mutlu sonla bitmeyebilir..
Toplum vicdanı nereye gitmek isterse oraya oy verir..
Hepsi birkaç yüz kişiden oluşan ve biryerlerden beslendikleri belli olduğu anlaşılan klavye delikanlılarının profillerine şöyle bir baktım ve ardından da çevreleriyle, aile yakınlarıyla görüştüm..
Söylenenler bihayli ilginçti;
-Yok ya, zaten onun arkasında kim var ki?
-Bizim yönümüz belli
-Tek başına sosyal medyada yaptıklarıyla kalır
-Biz ailesi ve akrabalarıyız, o kişi veya kişiler bizi temsil etmiyorlar, soyadımız üzerinden ailemiz adına davranıyormuş gibi yapıyorlar
Gibi sözlerle muhatep oldum..
Haklıydım..
Tecrübe her zaman kazanır sözünü doğrular nitelikte bir yazı yayınlamıştım…
Siyasi aritmetik, sosyoloji ve siyasi dengelere yönelik hiçbir bilgileri olmadığı anlaşılan, sosyal medyada kopardıkları kuru gürültüyle toplum içerisinde kendilerini adam yerine koydurmak gayretinde olanlara söyleyecek çok sözümü var..
Eğer beni ararlarsa.. ve bu yazıyı da üzerlerine alınırlarsa..
Örnekleri çoğaltabiliriz..
Dedim ya, Lütfü Savaş ve Nazım Culha’nın adaylıkları ilan edildiğinde aynı kuru gürültüyü koparmışlardı bu klavye delikanlıları..
Hani sorumlu vatandaşlar ya (!) Bir tek toplumsal olayda, sosyal sorumluluk projesinde bunları görmezsiniz.. Komşusu açken tok yatanlardan, elinde en kalitelisinden sigarası, önünde rakısı, balığı vatan kurtaranlardan..
Dedim ya; bunları çok iyi tanırım..
Kuru gürültü..
7 Haziran akşamı da bu yazıya istinaden gece saatlerinde “Ben demiştim”  başlıklı bir yazımı da hep birlikte okuyacaksınız..

Diğer tüm yazıları için buraya tıklayın!
Adınız
:
Mail
:
Mesajınız
:
Bu içeriğe ilk siz yorum yapın!
makale kategorileri
 
öne çıkanlar
deneme bonusu güncel giriş supertotobet