Skip Navigation Links
Enerjisa-Toroslar

Yeni Türk Ticaret Kanunu

YENİ TÜRK TİCARET KANUNU ’NUN YÜRÜRLÜLÜK VE UYGULAMA TARİHİ VE YENİLİKLER:

Gazete Köşesi   A+a-

YENİ TÜRK TİCARET KANUNU ’NUN YÜRÜRLÜLÜK VE UYGULAMA TARİHİ VE YENİLİKLER:
Avukat Cihangir CAYRANCI



Sevgili Okurlarımız,bu yazımın konusu globalleşen dünyada krizin sebebi,kadınların özellikle son yıllarda iş hayatında ki atılımları ve kadınlarımız,krizin hukuk ve insan üzerindeki etkileri,ortadoğu ve bitmeyen dram gibi konular üzerine olacaktı hatta yazılarım hazırdı,ancak gelen pek çok soru ve kafa karışıklığı nedeni ile uzmanlık alanlarımdan biri olan ticaret hukuku ve yeni kanun ve uygulaması üzerine yazmaya karar verdim.Zira tüm tacir,avukat ve muhasebecilerin çok iyi okuması gerekir. Yeni Türk Ticaret Kanunu genel olarak 01/07/2012’de yürürlüğe girecektir. Ancak; Türkiye Denetim Standartlarının belirlenmesi ve denetçilerin denetimi ile ilgili yönetmeliklerin hazırlanmasına yönelik Geçici 2 ve 3’ncü Maddesi Yasanın yayım tarihi olan 14/02/2011,
Her sermaye şirketine bir internet sitesi açma veya internet sitesi zaten mevcutsa, internet sitesinde yayımlanması zorunlu hükümleri düzenleyen 1524’ncü maddesi 01/07/2013,
Gerçek ile tüzel kişi tacirlerin Uluslararası Finansal Raporlama Standartlarının (IFRS) özdeşi olan Türkiye Muhasebe Standartları’na (TMS) tabi olmasını öngören finansal raporlamaya ilişkin düzenlemeler olup, bu düzenlemeler 01/01/2013 tarihinden itibaren yürürlüğe girecektir. DİKKAT EDİLMESİ GEREKEN TARİHLER 1 Ocak 2012
Bir önceki soru cevabında belirtildiği üzere, 1 Ocak 2013 tarihinden itibaren tüm şirketler artık finansal tablolarını Türk Muhasebe Standartları’na göre hazırlamak zorunda olacaklardır. Ayrıca 2013 yılı muhasebe açılış kaydının TMS’ye uygun yapılması da diğer bir zorunluluktur. Bu sebeple ilgili tüm kesimler 1 Ocak 2012 tarihine kadar TMS’nın uygulamasına yönelik hazırlıklarını tamamlamaları yararlı olacaktır.
1 Temmuz 2012
6102 sayılı Türk Ticaret Kanununun yürürlüğe girmesi. (Madde 1534)
14 Ağustos 2012
Anonim Şirketler ve limited şirketler ana sözleşmelerini bu tarihe kadar yeni Türk Ticaret Kanunu ile uyumlu hale getireceklerdir. (6103 Madde 22) 1 Mart 2013
Bağımsız denetçi seçilmesi için son tarihtir. Atama yapmayan şirketlere mahkemece atama yapılacaktır. (Geçici Madde 6/3) 1 Temmuz 2013
Sermaye şirketleri için internet sayfalarının hazırlanması ve yayınlanması için son tarih. Bu tarihten itibaren üç ay içinde internet sitesi kurma zorunluluğunu yerine getirmeyenler için ise çeşitli hapis cezaları öngörülmektedir. (Madde 1534/1) 14 Şubat 2014
Anonim ve limited şirketler, Türk Ticaret Kanununun yayımı tarihinden itibaren üç yıl içinde yani 14 Şubat 2014 tarihine kadar sermayelerini, Kanunun 332 ve 580 inci maddelerinde öngörülen tutarlara yükseltmek zorundadırlar. Sanayi ve Ticaret Bakanlığı bu süreyi birer yıl olarak en çok iki defa uzatabilecektir. (6103 Madde 20) Bu uygulamalar doğrultusunda; Türk Ticaret Kanunu’nun 65’inci maddesinde; muhasebe defterlerinin Türkiye Muhasebe Standartlarına uygun olarak tutulmasını öngörmekte ve kanunun 88’inci maddesi 1’inci fıkrasında yer alan cümle ile de konuya açıklık getirmektedir: “…gerçek ve tüzel kişiler gerek ticarî defterlerini tutarken, gerek münferit ve konsolide finansal tablolarını düzenlerken, Türkiye Muhasebe Standartları Kurulu tarafından yayımlanan, Türkiye Muhasebe Standartlarına, kavramsal çerçevede yer alan muhasebe ilkelerine ve bunların ayrılmaz parçası olan yorumlara aynen uymak ve bunları uygulamak zorundadırlar” Türkiye’de yeni sistemlere geçiş aşamalarında hep kaos yaşanır. Bunun nedeni ise, henüz zaman varken planlı bir şekilde hareket edemememizden, hep son günü beklememizden kaynaklanmaktadır. Bu nedenle son günü beklemeden karar vermek ve bununla ilgili projelere başlamak gerekir. Kaldı ki; muhasebe sistemlerinin bu konu ile ilgili uyumlandırılması
da zaman almaktadır. Şimdi soru ve cevap şeklinde yeni kanunu inceleyelim; SORU1: Yeni Türk Ticaret Kanunu hazırlanırken yeni düzenlemenin sistematiğinde ne gibi yenilikler yapılmıştır? 13 Ocak 2011 tarihli TBMM genel kurulunda kabul edilen Yeni Türk Ticaret Kanunu (Bundan böyle “Yeni TTK” olarak anılacaktır.) bir bütün olarak incelendiğinde sadece içerik olarak değil sistematik olarak da birçok açıdan yenilenmiştir. Öncelikli olarak dikkat çeken nokta mevcut düzenlemede 5 ana kitaptan oluşan 6762 Sayılı TTK’nın, Yeni TTK’da 6 ana kitapta düzenlenmiş olmasıdır. Buna göre; yeni TTK’ya “Taşıma İşleri” başlığı altında yeni bir kitap eklenmiş olup; Ticari İşletme, Ticaret Şirketleri, Kıymetli Evrak, Deniz Ticareti ve Sigorta Hukuku diğer kitaplardır. Yeni düzenleme 1535 maddeden oluşmaktadır. Yeni TTK’da getirilen bir diğer yenilik ise dilinin sadeleştirilmesidir. Buna paralel olarak birçok hukuki kavram ve terimin Türkçeleştirildiği ya da başka kavramlar altında düzenlendiği söylenebilir. SORU2:Bilişim ve teknoloji alanında yaşanan gelişmeler yeni kanunu ne şekilde etkilemiştir? Yeni TTK’nın geneline bakıldığında, teknolojik gelişmelerin büyük ölçüde dikkate alındığı görülmektedir. İnternetin günlük hayatın her alanına etkisi, internet üzerinde yapılan işlem sayısının artışı ve mesafeli sözleşmelerin ticari hayattaki artan önemi düşünülerek yapılan düzenleme ile hukuk güvenliğinin kanuni düzenlemelerle azami şekilde kurala bağlanması amaçlanmıştır. Teknolojik gelişmelere paralel olarak Yeni TTK ile öngörülen değişiklikler şu şekilde sıralanabilir; • Ticaret sicil kayıtlarının elektronik ortamda tutulması ve depolanması, • Sözleşmelerin kuruluş süreçlerinin elektronik ortamda yapılmasının mümkün kılınması, • Fatura ve teyit mektuplarının elektronik ortamda oluşturulması ve saklanması, • Genel Kurul çağrılarının elektronik posta ile yapılabilecek olması, toplantıya katılma, öneri sunma, oy kullanma gibi yönetimsel hakların internet ortamında elektronik imza ile kullanılabilecek olması, • Şirketlere internet sitesi kurma zorunluluğu getirilmesi ve bu internet sitelerinde kamunun aydınlatılması ilkesi nedeniyle gerekli görülen belgelerin sunulma zorunluluğu, • Yönetim Kurulu üyesinin bir tüzel kişi temsilcisi olması durumunda tüzel kişi ve temsilcisinin internet sitesinde yayınlanma zorunluluğu, • Tarafların anlaşmaları halinde ihbar, itiraz ve benzeri beyanlarını elektronik ortamda yapabilmesi imkânının tanınmış olması.
SORU3:Yeni TTK’da ticari işletme kavramıyla ilgili herhangi bir değişiklik getirilmiş midir? 6762 sayılı TTK’da “Ticari İşletme” kavramının somut bir tanımı bulunmamakla beraber örnekleme yoluyla bir tanım yapılmaktaydı. Yeni TTK’nın gerekçesi incelendiğinde merkez kavram olarak belirtilen ticari işletmenin, bu önemi sebebiyle daha somut olarak tanımlandığından bahsedilebilir. Buna göre; “Ticarî işletme, esnaf işletmesi için öngörülen sınırı aşan düzeyde gelir sağlamayı hedef tutan faaliyetlerin devamlı ve bağımsız şekilde yürütüldüğü işletmedir.” Bahsi geçen sınır, Bakanlar Kurulunca çıkarılacak kararname ile gösterilecektir. Tanıma ek olarak ticari işletmenin bir bütün olarak yazılı bir sözleşmeyle devredilebileceği veya başka hukuki işlemlere konu olabileceği eklenmiş ve prensip olarak bütünlüğün neleri kapsadığı sayılmıştır. Bunlar; duran mal varlığı, işletme değeri, kiracılık hakkı, ticaret unvanı ile diğer fikrî mülkiyet hakları ve sürekli olarak işletmeye özgülenen mal varlığı unsurlarıdır. İşletme devri sözleşmesinde ticari işletme unsurlarının ayrıştırılabileceği de belirlenmiştir. 6762 sayılı TTK’nın aksine ticarethane ve fabrika tanımlarına yeni TTK’da yer verilmemiştir. SORU:Anonim şirketlerin kuruluş belgeleri nelerdir? Böyle bir düzenlemeye neden ihtiyaç duyulmuştur? Yeni TTK’ya göre kuruluş belgeleri; esas sözleşme, kurucular beyanı, değerleme raporları, ayın ve işletme devralmasına ilişkin olanlar da dahil olmak üzere, kurulmakta olan şirketle, kurucular ve diğer kişilerle yapılan ve kuruluşla ilgili sözleşmeler, işlem denetçisi raporudur. Bu belgeler şirketin sicil dosyasına konulmak suretiyle beş yıl süreyle saklanacaktır. Mevcut kanunda bulunmayan bu düzenlemenin getiriliş amacı güvenli bir kuruluş yaratmak ve aleniyeti sağlamaktır. Bu belgelerin ilgili sicilde saklanmasıyla birlikte; gizli sözleşmelerin yapılması büyük ölçüde önlenecek, gizli sözleşme veya belgelerin kurucular beyanına aykırı olması ya da muvazaa oluşturması halinde sorumlu olanlar açıkça görülecektir. Bu sayede gizli ortak ya da sözleşmelerle şirketin üzerinden menfaat sağlanması önlenecektir. SORU4: Sermaye koyma borcu bakımından yeni TTK nasıl bir düzenleme getirmektedir? Böyle bir düzenlemeye neden gerekli görülmüştür? Yeni TTK, sermayekoyma borcu hakkında küçük ama önemli bazı değişiklikler getirmektedir. Söz konusu
düzenlemenin teknolojik gelişmeleri dikkate aldığından bahsedebiliriz. Yeni TTK’nın 126. maddesi hükmü; devredilebilir elektronik ortamların, alanların, adların ve işaretlerin de ticaret şirketlerine sermayeolarak konulmasını mümkün kılmaktadır. Ayrıca taşınmazların sermaye olarak konulması sırasında bugün sıkça karşılaşılan şirket adına tescillerinin ihmal edilmesi veya kasten yapılmaması sorununa ilişkin olarak yeni bir düzenleme getirilmektedir. Zira mevcut düzende taşınmazların şirkete sermaye olarak konulmasına karşın halen eski maliklerinin üzerinde kalması hukuk güvenliğini sarsmakta ve şirket sermayesini tehlikeye sokmaktaydı. Bunu önlemek için, taşınmazların ve diğer aynî hakların, tapu kütüğünde; markalar, patentler, tasarımlar gibi hakların da kendilerine has sicillerde, şirket adına tescil edilmeleri için, buna ilişkin bildirimin, ilgili sicil müdürlüklerine veya sorumlularına ticaret sicili müdürlüğünce resen ve hemen yapılması zorunluluğu getirilmektedir. Ayrıca şirkete ayni olarak konulan sermayelerin üzerinde tedbir, rehin ve benzeri sınırlayıcı hakların bulunmaması zorunluluğu öngörülmektedir. Bu sayede şirket sermayesinin korunması ve güvenliğinin sağlanması mümkün olacaktır. SORU5: Yeni TTK ile anonim şirketlerin yönetim kurullarına ilişkin olarak getirilen yenilikler nelerdir? Yönetim Kuruluna ilişkin getirilen yeni düzenlemenin mevcut yapıdan oldukça farklı olduğu söylenebilir. Söz konusu düzenlemede kurumsal yönetim ilkeleri dikkate alınmakla birlikte, profesyonel yönetimin amaçlandığı, şeffaflığı sağlamak amacıyla Kurulun yapısında değişiklikler yapıldığı görülmektedir. Yeni TTK’nın getirdiği yenilikleri şu şekilde sıralayabiliriz;
• Yönetim Kurulunun en az üç üyeden oluşacağına ilişkin mevcut düzenleme yeni TTK’da terk edilmiştir. Bu sayede tek kişi ortaklı anonim şirket düzenlemesine paralel olarak tek kişilik Yönetim Kurulu oluşumu mümkün kılınmıştır. Özellikle küçük ölçekli anonim şirketlerin üç kişiden oluşan bir Yönetim Kuruluna ihtiyaç duymaması nedeniyle yönetiminin pratikte daha da kolaylaşacağı, bu esnek yapının ileride profesyonel şirketlerin kurulmasına ön ayak olacağı öngörülmektedir. Ancak şu var ki; tek kişiden oluşan bir Yönetim Kurulunun; artık Kurul niteliğinde olmadığı noktasında da eleştiriler mevcuttur. • Yönetim Kurulu üyelerinin pay sahibi olma zorunluluğu yeni TTK ile kaldırılmış ve bu sayede Yönetim Kurulu üyelerinin daha uzman ve profesyonel kişilerden oluşması imkanı tanınmıştır. • Yönetim Kurulu üyelerinin sadece gerçek kişi değil, tüzel kişi olması imkanı da getirilmiştir. Buna göre; tüzel kişilerin belirleyecekleri bir temsilci ile şirket Yönetim Kurulunda söz sahibi olabilmesi imkanı getirilmiştir. • İşlem kolaylığını sağlamak için, Yönetim Kurulu üyelerinden en az birinin Türkiye’de ikamet etmesi ve Türk vatandaşı olması zorunluluğu getirilmiştir. Bu sayede üyelere ilişkin hukuki ve cezai sorumluluk hükümlerinin uygulanması konusunda kolaylık sağlanacaktır. • Yeni TTK uyarınca; Yönetim Kurulu toplantılarını kolaylaştırmak amacıyla toplantıların elektronik ortamda yapılabilmesi imkânı getirilmiştir. Bu sayede özellikle yabancı sermayeli şirketler bakımından Yönetim Kurulunun toplanması konusunda çıkan aksaklıklar giderilmiş olacaktır. • Yeni TTK, ile Yönetim Kurulunun sorumluluğuna ilişkin olarak kusurun derecelendirilmesi bakımından yeni bir müteselsil sorumluluk anlayışı getirilmiştir.
SORU6: Tüzel kişilerin yönetim kurulu üyesi olması ile ilgili getirilen yeni düzenlemeden bahseder misiniz? Mevcut yapı sadece gerçek kişi pay sahiplerinin veya tüzel kişi ortağı temsilen ortak olmayan kimselerin Yönetim Kurulu üyesi olmasına izin veriyordu. Yeni düzenleme ile tüzel kişilere Yönetim Kurulu üyesi olma yolu açılmıştır. Buna göre; tüzel kişiler Yönetim Kurulu üyesi olarak seçilebilecek ve belirleyecekleri bir temsilci ile şirketin Yönetim Kurulunda söz sahibi olabileceklerdir. Bu temsilcinin Yönetim Kurulunda söz sahibi olabilmesi ve Yönetim Kurulunda oy kullanabilmesi için öncelikli olarak ticaret sicilinde tescil ve ilanı ve ilgili tüzel kişinin internet sitesinde keyfiyeti yayınlanması şart koşulmuştur. Hükmün getirilme nedeni dikkate alındığında; mevcut yapıda böyle bir düzenlemenin olmadığı, büyük şirketlerin temsilcileri arkasına gizlenerek Yönetim Kurullarında kararlar aldığı ve bu kararların verilmesinin hukuk güvenliğini zedelediği söylenebilir. Bu anlamda yeni TTK’nın tüzel kişilik perdesinin aralanması konusunda somut bir düzenleme getirdiğinden bahsedilebilir.
Ayrıca belirli pay sahibi gruplarına ve azınlığa imtiyaz olarak Yönetim Kurulunda temsil edilme hakkı sağlayacak bir düzenleme öngörülmüştür. Bu hükmün özellikle; sanayi mensupları, sendika ve bayilerin yönetimde temsil edilmek için getirildiği söylenebilir.
SORU7: Yönetim kurulu üyelerinin kusurlarıyla şirkete verebilecekleri zararlardan doğan zararlarla ilgili olarak, üyeleri koruyucu nitelikte bir düzenleme getirilmiş midir? Yeni TTK Yönetim Kurulu üyelerinin görevlerini yaparken kusurlarıyla şirkete verebilecekleri zararlarla ilgili olarak sigorta mekanizması öngörmüştür. Getirilen bu mekanizma isteğe bağlıdır. Ancak bankalar, özel ve genel finans kurumları, finansal kiralama, faktoring şirketleri ile sermaye piyasası kurumları ve halka açık şirketler için
zorunlu olarak öngörülmüştür. Buna göre; şirket sermayesinin %25’ini aşan bir bedelle sigorta ettirilmiş ve bu suretle şirket teminat altına alınmışsa, bu husus halka açık şirketlerde SPK’nın ve ayrıca pay senetleri borsada işlem görüyorsa borsanın bülteninde duyurulur ve kurumsal yönetim ilkelerine uygunluk değerlendirmesinde dikkate alınır. SORU8: Yönetim kurulu kararlarının batıl olması ile ilgili yeni TTK nasıl bir düzenleme öngörmüştür? Yargıtay’ın içtihadı birleştirme kararlarına göre; bir Yönetim Kurulu kararının iptali söz konusu olamaz. Ancak bu Yönetim Kurulu kararlarının geçersiz olduğunun tespit edilmesi mahkemeden istenebilir. Yeni TTK, mevcut düzenlemede olmayan ancak uygulama ile yerleşen, Yönetim Kurulu kararlarının geçersizliği sorununu somut bir düzenleme ile ifade etmiştir. Buna göre; eşit işlem ilkesine aykırı olan, anonim şirketin temel yapısına uymayan veya sermayenin korunması ilkesini gözetmeyen, pay sahiplerinin vazgeçilmez nitelikteki haklarını ihlal eden, bunların kullanılmasını kısıtlayan veya güçleştiren diğer organların devredilmez yetkilerine giren kararların batıl olacağı açıkça düzenlenmiştir. SORU9: Yeni TTK esas sözleşme değişikliğinde aradığı toplantı ve karar nisapları konusunda ne tür değişiklikler getirmiştir? Yeni TTK esas sözleşme değişikliğine ilişkin olarak aramış olduğu toplantı ve karar nisapları bakımından mevcut kanundan çok farklı bir sistematik benimsemiştir.
Mevcut sistemde; şirketlerin tabiiyetini değiştirmek veya pay sahiplerinin taahhütlerini arttırmak hususundaki kararlar için oy birliği aranmakta, şirketin faaliyet konusu ve türünün değiştirilmesi için ise sermayenin 2/3 ile toplanan pay sahipleri ile bu da toplanmıyorsa, ikinci toplantı için yarı çoğunluk aranmaktaydı.. Kararların ise oy çoğunlu ile alınması esastı. Yeni TTK ise, farklı sözleşme değişiklikleri için 4 farklı nisap öngörmüştür.
Buna göre, Oybirliği gerektiren konular; bilanço zararlarının kapatılması için yüküm ve ikinci yüküm koyan kararlar, şirket merkezinin yurtdışına taşınmasına ilişkin kararlar, Esas sermayenin en az % 75’inin olumlu oyunu gerektiren konular; şirketin işletme konusunun tamamen değiştirilmesi, imtiyazlı pay oluşturulması, nama yazılı paylarının devrinin sınırlandırılması, Esas sermayenin en az % 50’sinin olumlu oyunu gerektiren konular; esas sözleşmede her türlü değişikliğe ilişkin kararlar, nevi değiştirme, birleşme ve bölünmeye ilişkin kararlar, Esas sermayenin en az % 60’ının olumlu oyunu gerektiren konular; yeni pay alma hakkının kaldırılması ya da sınırlandırılmasına ilişkin kararlar, Pay senetleri menkul kıymet borsasında işlem gören şirketlerde; olağan toplantı ve karar yeter sayıları için sermayenin en az dörtte birinin hazır olması ve mevcut oyların çoğunluğu ile karar verilmesi gerekmektedir. SORU10: Çağrısız genel kurul konusunda yeni TTK bir değişiklik getiriyor mu? Genel kurulun çağrısız bir şekilde toplanması konusunda Yeni TTK herhangi bir yenilik getirmemekle birlikte, toplantının geçerliliği konusunda tartışılan bir noktaya açıklık getirilmiştir. Buna göre, toplantıda alınan kararların geçerli olabilmesi için yüzde yüz katılımın devamı gerekmektedir. Kısaca bir pay sahibinin toplantıyı terk etmesi durumunda çağrısız Genel Kurulun karar alabilmesi mümkün olmayacaktır. Zira, çağrısız Genel Kurulun karar alabilme ehliyeti, tüm toplantı süresince aranmaktadır. Bununla birlikte gündeme bağlılık ilkesinin amacına uygun olarak; çağrısız Genel Kurulda gündeme oybirliği ile madde eklenebileceği kabul edilmektedir. Aksinin sözleşme ile düzenlenmesi ise düşünülemez. SORU11: Genel kurul organın devredilmez hak ve yetkileri konusunda yeni TTK’nın getirdiği düzenlemelerden bahsediniz. Yeni düzenlemede Yönetim Kurulu ve Genel Kurul arasındaki yetki çatışmasını engellemek için, her birinin görev ve yetkileri açıkça düzenlenmiştir. Bu sebeple mevcut kanunda dağınık bir şekilde bulunan bu devredilmez yetkiler tekrarlanmış ancak bağımsız denetim konusunda getirilen yeni düzenlemelere bağlı olarak bir takım değişiklikler de öngörülmüştür. Söz konusu düzenlemeye göre, Genel Kurulun devredilmez yetkileri şu şekilde sayabiliriz;
• Esas sözleşmenin değiştirilmesi, • Yönetim Kurulu üyelerinin seçimi, süre ve ücretlerinin belirlenmesi, ibraları hakkında karar verilmesi ve görevden alınmaları, • Kanunda öngörülen istisnalar dışında, denetçinin ve işlem denetçilerinin seçimi ve görevden alınmaları, • Finansal tablolara, yıllık rapor ve yıllık kar üzerinde tasarrufa, kar payları ile kazanç paylarının belirlenmesine, yedek akçenin sermayeye veya dağıtılacak kara katılması dahil kullanılmasına dair kararların alınması, • Kanunda öngörülen istisnalar dışında şirketin feshi yönünde karar vermek.
Sayılan bu yetkiler Genel Kurul organına ait olup, bu yetkilerin devri mümkün değildir.
SORU12: Genel kurul kararlarının iptal edilmesine ilişkin olarak yeni ttk mevcut düzenlemeden farklı bir hüküm öngörmekte midir?
Yeni TTK’nın Genel Kurul kararların iptal edilmesine ilişkin olarak farklı bir düzenleme getirmediği mevcut düzenlemeyi tekrar ettiği söylenebilir. Söz konusu düzenlemeye göre; kanun ve esas sözleşme hükümlerine, dürüstlük kurallarına aykırı olan Genel Kuru kararlarının iptali için şirket merkezinin bulunduğu yerde üç ay içerisinde dava açmak gerekecektir. İptal davası açmaya yetkili kişiler Yeni TTK‘da mevcut düzenlemeye paralel olarak sayılmıştır. Ancak Genel Kurul kararlarının iptalinden farklı bir şekilde, Yeni TTK’da Genel Kurul kararlarının ‘butlanı’ ile ilgili yeni bir düzenleme öngörülmüştür.
Buna göre; • Pay sahibinin genel kurula katılma, asgari oy, dava ve kanunen vazgeçilemez nitelikte haklarını sınırlandıran veya ortadan kaldıran, • Pay sahibinin bilgi alma, inceleme ve denetim haklarını, kanunen izin verilen ölçü dışında sınırlandıran ve • Anonim şirketin temel yapısını bozan veya sermayenin korunması hükümlerine aykırı olan kararlar batıl kılınmıştır.
Buna göre, mevcut Kanunda olmayan ancak Yargıtay kararları ile desteklenen Genel Kurul kararlarının butlanı konusu somut bir düzenlemeye bağlanmıştır. Butlanla sakat olanGenel Kurul kararları baştan itibaren hüküm doğurmayacak ve mahkemece re’sen dikkate alınacaktır. Genel Kurul kararlarının batıl olması konusunda Yeni TTK’nın genel gerekçesi incelendiğinde; özel sebepler dolayısıyla iptal etmenin yeterli ve tatmin edici bir yaptırım oluşturmadığı hallerde bu yaptırımın uygulanmasının yerinde olduğu öngörülmektedir. SORU13: Anonim şirketlerde genel kurul toplantısının online olarak yapılması hangi amaca hizmet etmektedir? Yeni düzenlemenin genel kurula ilişkin hükümlerinde, mevcut sistemden farklı olarak bir değişiklik bulunmamaktadır. Ancak Yeni TTKile Genel Kurulun online ortamda yapılması imkanı getirilmektedir. Genel kurulun online ortamda yapılması sırasında katılım ve oy kullanma işlemleri yine online ortamda gerçekleşecektir. Bu sayede toplantı nisabı açısından katılımın artması ve herkesin katılımı ile gerçekleşen demokratik kararların çıkması sağlanacaktır. Söz konusu düzenleme ile anonim şirketlerde Genel Kurul toplantılarının online olarak yapılabilmesi, özellikle yabancı sermayeli şirketlerde önemli bir sorun çözülebilecektir. Ortak ve/veya temsilci sıfatıyla katılımcılarının bir kısmı yurtdışında yerleşik yabancılardan oluşan Genel Kurul toplantılarının fizikî olarak yapılması önemli güçlükler arz etmektedir. Getirilen bu düzenleme ile pay sahiplerinin fiziken toplantıya katılmasalar bile haklarından haberdar olmaları ve oy kullanabilmeleri sağlanacaktır. Genel Kurulların elektronik ortamda yapılabilmesine ilişkin uygulama esasları bir Tüzük ile düzenlenecektir. Öte yandan, taraflar esas sözleşmelerinde açıkça kararlaştırmışlarsa, üyelerin bir kısmının fiziki olarak hazır bulunması durumunda, karma sistem uygulanıp diğer kısım üyeler elektronik ortamda oy kullanabilirler.
SORU14: Yeni TTK ile getirilen online sistem hangi işlemlerin yapılmasına izin veriyor? Yeni TTK ile getirilen online sistemin kullanılması için öncelikli olarak şirketin bu amaca özgülenmiş bir internet sitesine sahip olması gerekmektedir. Online sistem sayesinde;
• Anonim şirketlerde Genel kurullarda öneri sunmak, görüş açıklamak, gündem maddelerini müzakere etmek ve oy vermek, • Limited şirketler açısından Müdürler Kurulu ve anonim şirketler açısından Yönetim Kurulu toplantılarının yapılmasını sağlamak mümkün olacaktır. Online yapılan toplantıların geçerliliği konusunda ise kararların öncelikli olarak güvenli elektronik imzayla atılması veya daha sonrasında fiziki imza ile kayıt altına alınması öngörülmüştür.
Özellikle halka arz edilmiş şirketlerin online genel kurullarının yapılması katılımı arttıracaktır ve yönetimin daha şeffaf hale gelmesi sağlanacaktır. Söz konusu sistemin kurulması için Sanayi ve Ticaret Bakanlığı'nca bir yönetmelik hazırlanması beklenmektedir. SORU15: Yeni TTK’da denetçinin anonim şirketin bir organı olmaktan çıkarılması farklı bir denetim mekanizmasını da beraberinde getirmiş midir? Mevcut yapıda murakıplık müessesesinin, herhangi bir meslek bilgisi ve/veya şart gerektirmediğinden, bu kurumun çok da işlevsel ve yönlendirici olmadığı aşikardır. Bu durumda şirketlerde istenen şeffaflık ve tutarlılık ilkelerinden sapılması yeni düzenlemeleri gerekli kılmıştır. Getirilen bu yeni sistemde murakıplık müessesesi şirketin bir organı olmaktan çıkarılmıştır. Bunun yerine şirketlerin ölçekleri ile paralel olarak denetim, bağımsız denetim kuruluşlarına veya en az bir SMMM veya YMM’ye bırakılmıştır. Kabul edilen bu yeni sistemde, denetimin daha işlevsel bir hale getirildiğini söyleyebiliriz. Zira Yeni TTK’nın hazırlanması aşamasında denetime ilişkin yeni sistem oluşturulurken, uluslararası denetim standartları göz önünde bulundurulmuş ve bu yeni yapının şirketlerin mevcut durumlarını daha iyi görmeleri açısından daha işlevsel bir yapıya kavuşturulması amaçlanmıştır.
Denetçi olabileceklerden SMMM veya YMM’ler 3568 sayılı Kanun ile düzenlenen ve lisanslı, regüle edilmiş bir faaliyet alanıdır. Bağımsız denetleme kuruluşları ise kuruluş ve çalışma esasları ile denetleme elemanlarının nitelikleri Sanayi ve Ticaret Bakanlığı tarafından hazırlanıp Bakanlar Kurulunca yürürlüğe konulacak bir yönetmelik ile düzenlenecektir.
Yeni düzenlemenin anonim şirketler bakımından 3 ayrı tür olarak denetimi düzenlenmiştir. Buna göre; mevcut düzenlemede yer alan ancak uygulama bakımından işler olmayan murakıplık müessesesi yerine şirket yapılarına göre ihtiyaç duyulması halinde uygulanacak olan belirli denetim mekanizmaları oluşturulmuştur.
Bu mekanizmalar; • Bağımsız denetim • İşlem denetçisi • Özel denetçi
SORU16: Yeni TTK ile getirilen işlem denetçisi kavramından ve işlem denetçisinin görevlerinden bahseder misiniz? Yeni TTK’nın 554. maddesinde yer alan düzenlemede, işlem denetçileri; şirketin kuruluşu, sermaye artırımı, azaltılması, birleşme, bölünme, tür değiştirme, menkul kıymet ihracı veya herhangi bir diğer şirket işlem ve kararlarının denetlenmesi konusunda görev alacaktırlar. İşlem denetçisi olabilmek için denetçi olma şartlarını taşımak gerekmektedir. Dolayısıyla ortakları, yeminli mali müşavir veya serbest muhasebeci malî müşavir unvanını taşıyan bağımsız bir denetleme kuruluşu olma koşulu işlem denetçileri için de geçerli olacaktır. Yeni TTK’nın işlem denetçisine getirdiği görevleri şu şekilde sıralayabiliriz;
• Sermaye şirketlerinin kuruluş işlemlerinin denetlenmesi • Şirketlerin sermaye artırımı, azaltılması konusunda alınan kararların denetlenmesi • Birleşme sözleşmesi ve birleşme raporunun denetlenmesi • Bölünme sözleşmesi ve bölünme planının denetlenmesi • Menkul kıymet ihracı veya herhangi bir diğer şirket işlem ve kararlarının denetlenmesi • Diğer işlemlerin denetimi
SORU17: Yeni TTK ile getirilen özel denetçi atanması kavramından ve hangi hallerde özel denetçi atanacağından bahseder misiniz? Özel denetçi atanması, hakim şirket yavru şirket ilişkileri açısından uygulama alanı bulan bir yöntem olup, gerekli görüldüğü hallerde; herhangi bir pay sahibinin şirket merkezinin bulunduğu asliye ticaret mahkemesine başvurması sonucu mahkemenin tayin edeceği bir kişinin şirketler topluluğu ile ilgili inceleme yapmasıdır. Her pay sahibi pay sahipliği haklarını kullanabilmek ve belirli olayların özel bir denetimle açıklığa kavuşturulmasını, gündemde yer almasa bile Genel Kurul’dan isteyebilir. Genel Kurulun istemi onaylaması halinde, her pay sahibinin otuz gün içinde mahkemeye başvurma hakkı vardır. Aşağıdaki hallerde özel denetçi atanmasına karar verilebilir;
• Şirketi denetleyen denetçi şirketin hakim şirketle veya topluluk şirketleriyle ilişkileriyle ilgili olarak sınırlı olumlu görüş veya kaçınma yazısı yazmışsa, • Yönetim Kurulunun aldığı kararların şirketi zarara uğratması ve bunlar dolayısıyla denkleştirme yapılmadığı açıklamışsa, özel denetçi atanması için Mahkemeye başvuru yapılabilecektir.
SORU18: Yeni TTK limited şirketlerde aranan en az iki ortak olması koşulunu bırakıyor mu? Mevcut düzenlemede bir limited şirketinin kurulması için gerekli olan en az iki kişi olma asgari sınırı kaldırılmıştır. Yeni düzenleme ile tek kişilik limited şirketlerin kurulması mümkün hale gelmiştir. Yeni düzenlemeye göre; tek kişilik limited şirket kurulması ya da sonradan ortak sayısının bire inmesi halinde bu
durumunda keyfiyetin 7 gün içinde bağlı bulunduğu ticaret siciline tescil ve ilan edilmesi gerekecektir. Söz konusu düzenlemenin 3. Kişi alacaklıları koruyacağı öngörülmektedir.
SORU19: Tek ortaklı limited şirket hangi amaca hizmet edecektir? Tek ortaklı limited şirket yapısı ile şirketin pratikte daha işler bir hale kavuşması sağlanmaktadır. Mevcut düzenlemede ortaklardan birinin ayrılması durumunda yalnız kalan ortak en kısa zamanda ya yeni bir ortak bulacak ya da mevcut ortaklık türünü değiştirip adi şirket yapısı altında ticari hayatına devam edecektir. Ancak bu durum şirketle ticari ilişkide bulunan üçüncü kişilerin hukuk güvenliğini tehlikeye sokabilmesi ve şirketle fiili anlamda hiçbir ilgisi olmayan ve genellikle asıl ortağın aile üyelerinden biri olan kişilerin görünüşte ortak yapılması sorunları yeni TTK’da öngörülen bu değişiklik ile çözüme kavuşturulmuş olacaktır. SORU20: Limited şirket asgari sermayesinde değişiklik olmuş mudur? Evet, bu konuda Yeni TTK’nın değişiklik getirdiğinden bahsedebiliriz. Yeni TTK’da limited şirket için aranan asgari sermaye 5.000 TL’den 10.000 TL’ye çıkarılmıştır. Mevcut düzenlemede yer alan sermayenin taksitle ödenmesine ilişkin hüküm ve buna bağlı olarak temerrüt hükümleri ortadan kaldırılmıştır. Bu sayede söz konusu payın bir defada ödenmesi öngörülmüştür. Öte yandan, esas sermaye payının nama yazılı senede bağlanması da mümkün hale gelmektedir.
SORU21: Limited şirketlerin şirket esas sözleşmesinde bulunması gereken kayıtlarla ilgili olarak yeni ttk herhangi bir değişiklik getiriyor mu? Neden? Yeni TTK’da şirket sözleşmesinde bulunması gereken kayıtlar bakımından ikili bir ayrım mevcuttur. Buna göre esas sözleşmede, zorunlu kayıtlar ve şirket sözleşmesinde öngörülmeleri şartıyla bağlayıcı olan kayıtlar başlıkları altında ikili bir düzenleme yapılmıştır. Yeni TTK’nın 577. maddesinde düzenlenen bu ikinci ayrımın yeni düzenlendiğini ve yeni bir sistemin öngörülerek yapıldığından bahsedebiliriz. Bu yeni sistemde, şirket sözleşmelerinin bilinçli bir şekilde hazırlanması gereğini ortaya çıkarmaktadır. Söz konusu maddenin içeriğinden anlaşılacağı üzere;
• Esas sermaye paylarının devrinin sınırlandırılmasına ilişkin kanuni düzenlemeden ayrılan hükümler, • Ortaklara veya şirkete esas sermaye payları ile ilgili olarak önerilme, önalım ve alım hakları tanınması, • Kanunda veya şirket sözleşmesindeki yükümlülüklerinin hiç ya da zamanında yerine getirilmemesi halinde sözleşme cezası hükümleri, • Genel Kurulda, karar almaya, oy hakkına ve oy hakkının hesaplanmasına ilişkin kanuni düzenlemeden ayrılan hükümler, • Şirket yönetiminin üçüncü bir kişiye bırakılmasına ilişkin yetki hükümleri, • Ortağın şirketten çıkarılması hakkında özel sebepler. Yeni TTK’nın söz konusu maddesinde sınırlı sayıda sayılan bu hükümlerin esas sözleşmede öngörülmesi halinde bağlayıcı olacağı kabul edilmektedir. SORU22: Limited şirketler açısından müdürlerin sorumlulukları ile ilgili olarak ne tür değişiklikler getirilmiştir? Limited şirketin idaresinde görev alacak müdürlerin hukuki ve cezai sorumlulukları ile ilgili olarak Yeni TTK’nın anonim şirketler ile ilgili bölümüne atıf yapıldığı görülmektedir. Hükme göre; limited şirket müdürleri ile anonim şirketlerin Yönetim Kurulu üyelerine hukuki ve cezai sorumluluk bahsinde aynı hükümlerin uygulanacağı öngörülmüştür. Ayrıca mevcut kanunda olmayan yeni bir hükümle müdürlerin devredilmez ve vazgeçilmez görevleri sınırlı sayıda sayılmış ve bu sayede müdürlerin yetki sınırları açıkça ortaya konmuştur.
Yazımız biraz uzun oldu ama konuyla ilgisi olan arkadaşlara çok yararı olacaktır,özellikle tacirlerin,şirket ortaklarının,muhasebecilerin ve avukatların başuçlarından ayırmayacakları bir kaynak niteliğinde olan bu yazının okuyan herkese yararlı olması dileklerimle , hoşçakalın…
 
 
 
 
 
 
 
 
 


Diğer tüm yazıları için buraya tıklayın!
Adınız
:
Mail
:
Mesajınız
:
Bu içeriğe ilk siz yorum yapın!
yazar'ın diğer yazıları
makale kategorileri
öne çıkanlar