Sıcak ve samimi bir sohbet ortamında geçen ziyarette yine aynı samimiyet ve sıcaklıkta Gökhan Gökpınar’ın sorularını yanıtlayan Kamil Turan, “Siz hayatınızda halkın içerisindeyseniz, halkınıza güvenmeyi öğreneceksiniz. Önseçim olsun ya da olmasın merkez ataması olsun ya da olmasın, tabanda, halkta, örgütte karşılığı olan halka güven veren örgütünü tanıyan adaylarla en yüksek başarı elde edilebilir. Belirleme yönteminin ne olduğu çok önemli değildir. Biz de yola böyle çıktık.” dedi.

Cumhuriyet Halk Partisi’nin etnik yapılara kör olması gerektiğini belirten Hatay Milletvekili Aday Adayı Kamil Turan, iş ve sosyal yaşamda halka ulaşmış kişilerin etnik kökeninin hiçbir önemi olmadığına dikkat çekerken, halkta karşılığı olan herkesin yine halk tarafından gerekli değer verilerek bir yere getirileceği gerçeğine dikkat çekerek şöyle konuştu:  “Ben Alevi, Sünni ayrımına katılmıyorum. Bizim partimiz etnik yapılara kör olması gerekir. Siz hayatınızda halkın içerisindeyseniz, halkınıza güvenmeyi öğreneceksiniz. İş hayatınızda, sosyal hayatınızda yaptığınız çalışmalarla halkımıza ulaşmışsanız hangi bölgeden olursa olsun, hangi etnik kökenden insan olursa olsun sizi yok saymazlar, size mutlaka hak ettiğiniz değeri verirler. Ben de hayatımda hep böyle oldum. Benim ailemin yapısı diğer bölgelere girmeme hiç engellemedi. Arsuz'da çok güzel dostluklarım var. Bunu bir ayrım olarak addetmek hem Cumhuriyet Halk Partisine yakışmaz, hem de halka güvenmemek anlamına gelir. Ben böyle bir şeyi kabul etmiyorum ama bölgesel olarak bir takım ayrımlarında olması gerekir zaten. Biz öncelikle Hatay Milletvekiliyiz inşallah bölgemizden iki, üç tane daha milletvekili olur. Arsuz, Dörtyol, İskenderun, Belen şeklinde, sizin tabirinizle dağın bu tarafından iki, üç tane daha arkadaşımız olur inşallah.”

Halkın milletvekillerinden beklentilerine de değinen Kamil Turan, partinin çeşitli kademelerine ulaşamayan vatandaşın ancak son çare olarak milletvekiline ulaşmak zaruretini doğuracağına dikkat çekerek, ulaşılabilir, çözüm odaklı bir milletvekili olmak gayretinde olacağına vurgu yaptı ve şöyle konuştu:  “Hatay'ın tamamını gezdim ama kendi bölgemde Arsuz'da, Belen'de, İskenderun'da daha çok zaman geçirdim halkla daha çok bir arada oldum. Halkın istediği şudur, ulaşabileceği milletvekili istiyor.  Ulaşabileceği derken bir milletvekiline niye ulaşır? Demek ki partisinin diğer kanallarına ulaşamamış.  İlçe başkanına, mahalle sorumlusuna ya da yöneticisine ulaşabiliyorsa, milletvekiline ulaşması çok gerekmez. Ama o yapılara ulaşamamış milletvekiline de ulaşamazsa sorununu kime anlatacak?  Biz aslında daha çok demokrasi daha çok yerel hareketle uğraşıyoruz. Biz bu demokrasiyi merkeze doğru almaya çalışıyoruz. Sıkıntı biraz buradan kaynaklı, dolayısıyla milletvekiline ulaşmak istiyorlar. Bize teveccüh göstermelerinin nedeni zaten yanımızda bize ulaşabilmişler. Benim telefonum 24 saat açıktır. Sıkıntısı olan beni gece bile arayabilir.  Siyasette olmama gerek yok. Halkında istediği budur zaten. Güvenebileceği,çalışmasına güvenebileceği, aradığı zaman ulaşabileceği, sıkıntısında, olası bir sıkıntısında ulaşabileceği birey olması, birde tabi Cumhuriyet Halk Partisini iktidara taşıyacak kadro istiyor Cumhuriyet Halk Partililer. o da nedir ; üretecek, kendi değerlerinden ödün vermeden çalışacak, halkın içinden, dinleyecek, halka güven uyandırabilecek,  oy almadığımız seçmenlere de gidebilecek, bunun için yılmadan çalışabilecek bir yapı.bu yapı nerde kendisini gösterirse halk da ona doğru yönelir.”