Skip Navigation Links

Ne Mutlu Kadınım Diyebilene!

Alevi Kültür Dernekleri ve Hacı Bektaş Anadolu Kültür Vakfı İskenderun Şubeleri 8 Mart Dünya Kadınlar Günü Münasebetiyle basın açıklaması yaptı

Yaşam   A+a-

 

   Kadınca ölene mezarların bile küstüğü bu coğrafyadan hepinize dolu dolu bir merhaba! Bugün burada toplanmamızın amacı, Alevi Kültür Dernekleri ve Hacı Bektaş Anadolu Kültür Vakfı İskenderun Şubeleri olarak, bir 8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Günü'nde daha kadın dayanışmamızı, ortak ses ve irademizi yükseltmek ve ulaşabildiğimiz her yere sesimizi duyurmaktır. 8 Mart 1957'de Amerika’da, 40.000 dokuma işçisi, daha iyi çalışma koşulları istemiyle bir tekstil fabrikasında greve başladı. Ancak polisin işçilere saldırması ve işçilerin fabrikaya kilitlenmesi, arkasından da çıkan yangında işçilerin fabrika önünde kurulan barikatlardan kaçamaması sonucunda 129 kadın işçi hayatını kaybetti. Kadın katliamı ile sonuçlanan bu direnişi temsilen 8 Mart günü, bütün dünyada ve insan hakları esasında, kadınların siyasi ve sosyal bilincinin geliştirilmesine, ekonomik, siyasi ve sosyal başarılarının taçlandırılmasına ayrılmaktadır. Biz de 8 Marta dair söylemlerimizi, kadın'ın bugününe ve geleceğine yöneltmenin yerinde olacağı inancındayız.

    Kadının cinsel ve sınıfsal sömürüsü tabanında iktidarını yürüten bütün güçlerin egemenliğini biz kadınlar reddediyoruz. Kadına ''KADIN'' demekten dahi imtina eden, kadını cinsiyetsizleştirip ana, bacı, bayan, hanım gibi tanımlamalara maruz bırakan eril zihniyetin, gücümüzden korktuğu için bu yola başvurduğunun farkındayız. Biz sizin ne ananız, ne bacınız, ne de bayanız, Biz KADIN'ız! Toplumsal alanda ikinci sınıf insan muamelesi yaparak, iş hayatından soyutlayarak, siyasi süreçlere katılımımızı engelleyerek, hâkimiyetiyle boğup, sevgisiyle öldürerek kadını sindirmeye çalışan bu düzenin yarattığı canavarlara boyun eğmeyeceğimizi herkes katiyetle bilmelidir. Aşağılanan, ezilen, aklınıza gelebilecek hemen her konuda baskı altında tutulan, şiddet, taciz ve tecavüzlerle istismar edilen, doğuştan itibaren sahip olduğu hakları görmezden gelinen bütün kadınların çığlığı olsun sesimiz. Doğurganlığının kutsallığına inanmak yerine, bunu, kadının erkeğe ve devlete olan görevi haline getiren bu kötü zihniyetlere boyun eğmeyeceğimizi herkes duysun.

    Eril zihniyetin, gerekçesi, kendi keyfince yarattığı namus kavramına dayandırılarak, devlet güvencesi veya güvencesizliği altında katledilen bütün kadınlarımızı anmak ve artık bu katliamların önüne geçmek bizim insanlık, kadınlık görevimizdir.

    İstemesi koşulu ile dünyayı yerinden oynatacak, mevcut bu kötü düzeni yıkacak, gücü, yüce gönüllüğü, zekâsı ve azmi ile yıktığı sistemlerin yerine en güzellerini inşa edebilecek biz kadınlar artık gücümüzün farkına varmalıyız. Hayatımızı yalnızca mutfağa indirgemeye ya da eve hapsetmeye hiç kimsenin hakkı yoktur! Kadına layık olduğu ve hak ettiği değeri vermek, bunu yalnızca söylemlerle sınırlandırdığınız sürece gerçeklik barındırmaz. Eylem görmek isteriz! Haklarımızı gözeten, kadınlığımızı kutsayan ve birlikte gelişmemize önayak olacak her türlü oluşum bizce kabul görür ve desteklenir. Bu yönde hareket eden herkes kadının gücünden beslenerek büyüyecektir.

   Değerli canlar İçinde bulunduğumuz yerel seçim sürecinde siyasi partilerin tüzüklerinde olan kadın kotası ile ilgili ciddiyetlerini ve samimiyetlerini hepimiz görmekteyiz.

    KADIN olmanın haklı gurur ile hepinizi selamlıyor, 8 Mart, özgürlüğe, demokrasiye ve barışa yol olsun diyorum..''Ne Mutlu Kadınım Diyebilene!’’

 


Adınız
:
Mail
:
Mesajınız
:
Bu içeriğe ilk siz yorum yapın!
 
son gelişmeler
öne çıkanlar
deneme bonusu güncel giriş supertotobet