Skip Navigation Links

Suriye’ye Askeri Müdahale!

Prof.Dr. Celalettin Yavuz’dan “Suriye’ye Askeri Müdahale!” konusunda basın açıklaması.

Gündem   A+a-

 

 Özellikle 27 Ağustos 2013 itibariyle dünya medyasında ABD’nin en geç 2 gün içerisinde Suriye’ye askeri müdahalede bulunacağını yazdı. Muhtemelen de 21 Ağustos’ta Şam’daki Doğu Guta semtinde kitle halindeki ölümlerin, Esad rejimi tarafından kimyasal silah kullanılarak gerçekleştirildiği ileri sürülmektedir. Askeri müdahalenin gerekçesinin de Esad’ı devirmek değil, füzelerle Esad rejimini cezalandırmak olacağı yazılıyor.

 Öte yandan bu katliamı Esad rejiminin yapmış olması kuvvetle muhtemelse de kesin değil. Mayıs 2013’te Adana’da yakalanan el-Nusra örgütü elemanlarında 2 kg Sarin gazı ele geçirildi. Keza PYD-PKK’nın da önemli miktarda kimyasal silaha sahip olduğu biliniyor.

 ABD Başkanı Obama, “Katliamı Esad rejiminin yaptığı kanıtlanmadıkça ABD’yi maceraya sürüklemeyeceğini” ifade etti. ABD Savunma Bakanı Hagel de, analizle müdahaleyi gerektirecek bir sonuç çıkması ve Başkan’ın emir vermesi halinde Suriye’ye uluslararası ortaklarla birlikte hareket edileceğini” söyledi.

 Şayet fail Esad rejimiyse, askeri müdahalenin yapılacağı anlaşıldı. BM Güvenlik Konseyi kararıyla veya Konsey kararı olmaksızın olsun, bu konuda yakın geçmişte yaşanan 2 önemli örnek mevcuttur. İlki 1999’da Kosova’ya NATO tarafından yapılan hava harekâtıdır. İkincisi ise 2011’de Libya’ya denizden askeri gemilerle abluka uygulanması ve uçuşa yasak saha ilanıdır. İlkinde BM Güvenlik Konseyi kararı yok iken, ikincisinde vardır.

 Suriye’ye askeri müdahale öncesi uyarı yapılabilir. Esad’a kimyasal silahların tamamını BM ilgililerine teslim etme gibi şartlar ileri sürülebilir.

 Esad’ın şartları reddetmesi halinde, Libya benzeri bir uygulamayla limanlar dünyadan tecrit edilerek, Suriye’yi zayıflatmak gerekecektir. Keza uçuşa yasak saha ilanıyla Suriye uçak ve helikopterlerinin kullanımını önlemek. Bu arada komşu ülkelere “İnsani Yardım Koridorları” ve hatta kitle halindeki mülteci akınlarına karşı tampon bölgeler de tesis edilebilir.

 Abluka uygulayan askeri gemiler Suriye’nin sahilde konuşlu satıhtan gemilere atılan güdümlü mermilerinin tehdidi altındadır. Uçuşa yasaklı sahaya müdahale edecek koalisyon güçlerinin uçakları da 2007’den itibaren yenilenen Rus yapımı SAM füzelerinin tehdidine açıktır. Gemilere atılacak güdümlü mermileri eski nesil ve saptırılıp, savunulması nispeten kolay sistemlerdir. SAM’ları ise özel kuvvetlerle üslerinde etkisiz hale getirmek gerekebilir.

 İlk aşamada ve olası bir askeri müdahalede bölgede kullanılabilecek hava üsleri Kıbrıs’taki İngiliz üsleri (Dikelya ve Agrotori), Türkiye (İncirlik, Malatya gibi) ve İsrail’de mevcuttur.

 Suriye’ye askeri müdahale halinde bölge ülkelerinden İsrail ve Türkiye tehdide en yakın ülkelerdir. Esad’ın kimyasal silah başlıklı füzeleri ise Patriot füzeleri tarafından önlenemez. Zira bu sistemler yakın-orta mesafe menzilli olup, sadece bulunduğu bölgenin hava ve füze savunmasını sağlayabilir. Oysa Suriye sınır bölgesinin Patriotlarla kaplaması eksiktir.

 Aklıselimin hâkim gelerek, Suriye’de Esad rejiminin BM ile işbirliğine girmesi arzu edilmektedir. Türkiye ise yeni bir halinde yeni bir Meclis tezkeresine ihtiyaç duyacaktır. Olası askeri müdahalede doğrudan savaşmak yerine, insani yardım ve lojistik destek gibi hususlarda katkı yapmak düşünülmelidir. Zira müdahaleye istekli Suriyeliler bile yakınları öldükten sonra en yakın ülkeyi (Türkiye) günah keçisi ilan eder!

 

Adınız
:
Mail
:
Mesajınız
:
Bu içeriğe ilk siz yorum yapın!
 
son gelişmeler
öne çıkanlar
deneme bonusu güncel giriş supertotobet