CHP İskenderun Kadın Kolları, gece-gündüz demeden faaliyetleri sürdürüyor ve partinin en iyi seviyelere gelmesi için çalışıyor.
Kadın Kolları Başkanı Yıldız Bor önderliğinde birlik ve beraberliğin en güzel örneklerini sergileyen CHP İskenderun kadınları, daha iyi şartlarda çalışma yapabilmek için bir çay partisi düzenledi.
Çay partisinin açış konuşmasını yapan CHP İskenderun Kadın Kolları Başkanı Yıldız Bor,
“Kadın; önce insan, anne, eş, evlat, kardeştir. Kadın; evinde, işinde, siyasette sendikada, sivil toplum örgütlerinde, aklınıza gelen her alanda gerçek bir emekçidir. Kadın, mücadelenin gerçek anlamıdır. Değişen dünyada ve yeni toplumsal koşullarda yeni haklar elde edebilmek için kadın, sürekli bir çaba içerisindedir. Haklarını ararken toplum değer yargılarıyla uğraşan, diğer yandan ise arkasından gelecek olan kadınların özünü açabilmek adına, sürekli bir mücadele içerisinde olandır. Türkiye’de 1950’lerde başlayan 1980 sonrası iktidarların dini siyasete alet etme çabaları hız kazanmış, sonunda kadını geri plana itme uygulamaları etkinleşmiştir. Geçen onca zamana, verilen onca mücadeleye rağmen 21. yüzyılda hala töre cinayetlerinden, berdelden, kadına şiddetten ve çocuk yaşlarda evlendirilmekten bahsediyoruz. Bizler, hepimiz birer Zümrüt-ü Anka’yız. Bizler, yok edilemeyiz. Bizler, bu ülkenin geleceği için acılarla yanarız. Ama günü geldiğinde kendi külümüzden doğmayı da biliriz. Bu ülkedeki en son CHP’li kadın gözlerini yumana kadar, bu ülkenin bekçisidir ve geleceğidir. Gün, birlikte güç olma günüdür. Bu ülkenin üzerindeki kara bulutları dağıtmak için bir olalım, iyi olalım, diri olalım”
CHP Hatay Milletvekili Avukat Mevlüt Dudu’nun eşi Avukat Suzan Şahin Dudu, her zamanki duyarlılığı ile bu kez de CHP’li kadınları yalnız bırakmayarak, her zaman yanlarında olduğu vurgusu yaptı.
Avukat Suzan Şahin Dudu konuşmasında şöyle dedi: “Binlerce yıldan bu yana ataerkil sosyal yapıdan dolayı ezilen, yok sayılan biz kadınlar, 21. Yüzyılı yaşadığımız bilim çağında bile hala toplumun en zayıf kesimini oluşturuyoruz. Bulunduğumuz durumun farkında olan bizler, bu güne kadar sadece şikâyet edinmekle yetindik. Toplumun diğer yarısını oluşturan erkekleri, bizleri ezmekle suçladık. Yaşadığımız siyasal rejimleri sorumlu tuttuk. Ama şunu hiç düşünmedik, ‘Biz neden bu durumdayız? Eşitlik içi ne yaptık? Kadınların sosyal yaşamda hak ettiği yere gelmesi için ne yaptık?’ Ama artık gün, kadınların gerçek gücünü gösterme, toplumun her alanında var olma günüdür. Kadın kendi gücünün farkına varmalıdır. Toplumun yarısını oluşturan gerçek bizler gerçek gücümüzü ve etkinliğimizi göstermek zorundayız. Bizler eşit, sosyal ve siyasal hakları mücadele ederek kazanmadıkça, gerçek gücümüzü göstermedikçe, ülkemizde ve dünyada barış ve demokrasi gerçekleşemez. Bu gün yaşadığımız bu güzel toplantımızın insanlık ve demokrasi için çıkacağımız uzun yolun ilk adımı olmasını diliyorum. Yolumuz açık olsun”