İskenderun Kaymakamı Cengiz Horozoğlu, bölgede turizmin canlanmasına büyük katkı sağlayacak olan yat limanının Doğu Akdeniz’in kapısı olan İskenderun’da daha fazla geç kalınmadan mutlaka yapılması gerektiğini söyledi.
“İskenderun Balıkçı Barınağı’nın bir bölümünün Yat Limanı olarak hazırlanması ve işletilmesi” konusunun tartışıldığı Deniz Ticaret Odası İskenderun Şubesi’nin aylık meclis toplantısında ilk olarak konuşan Meclis Başkanı Farabi Cihan Bozcuk, amaçlarının bölge için hayati önem taşıyan yat limanının yapılmasına yönelik yol haritasını belirlemek olduğunu söyledi.
Yat turizmin tarihsel gelişimini ve Dünya turizmi içerisindeki önemini anlatan Deniz Ticaret Odası İskenderun Şubesi Başkanı Bülent Kavsak ise, şöyle konuştu:
“ Dünya turizmi içerisinde en büyük yükselme trendine sahip olan deniz turizmi pazarı içerisinde yeteri kadar yer alamayan Türkiye, gerekli önlemler alınması ve yatırımlarını yapması durumunda bir numaralı yatçılık bölgesi haline rahatlıkla gelebiliriz. Ülkemizin sahip olduğu değerlere, yat ve yat limanlarının sayısal verilerine, Avrupa ve Dünya’daki gelişmelere bakacak olursak, Türk deniz turizm sektörü de önümüzdeki yıllar için 10 milyar dolar döviz girdisini hedef olarak seçmelidir. İklimsel özelliklerinden dolayı 12 ay kullanıla bilme olanağının bulunması, tarihi ve doğal zenginlikler, temizliği nedeniyle Türk kıyılarına özellikle yatçıların ilgisi yoğunlaşmaktadır. Deniz turizminde sayısal değerlere baktığımızda, tüm Avrupa da 800 bin, Akdeniz çanağında yaklaşık 320 bin kapasiteli yat limanları bulunurken, ülkemizde ise turizm belgeli yaklaşık 10 bin yat yatağı bulunmaktadır. Akdeniz’e kıyısı olan ülkelerde ise Avrupa ülkelerinden kaynaklanan potansiyel için gerekli alt yapı hazırlanmaktadır. İspanya, Fransa, İtalya, Slovenya, Hırvatıstan, Yunanistan, Türkiye Avrupa yatçılarının hedef ülkeleri arasında bulunmaktadır. Rakamlardan da anlaşılacağı gibi ülkemiz bu ülkeler arasında sayısal bakımdan sonuncu olma özelliğini korumaktadır. Ancak yat limanlarımız ve yatlarda üretilen turizm hizmetleri ve yine yat limanları ve yat çekek yerlerinde üretilen bakım onarım hizmetleri ile Akdeniz Çanağı’nın yaratıcılık merkezi olmuştur.”
“HER YAT BİR EV OLARAK DÜŞÜNÜLMELİ”
Deniz Ticaret Odası İskenderun Şubesi Başkanı Bülent Kavsak, İskenderun’un da bir an önce yat limanına kavuşturulması gerektiğinin de altını çizdiği konuşmasını şöyle sürdürdü:
“ Balıkçı barınağının bir kısmının yat limanı olarak tahsis edilmesi, işletilmesi ve yönetilmesi konusu özellikle son birkaç yılda gündemimizden düşmemektedir. Şuana kadar somut sonuç elde edilmemesine rağmen oda olarak konuyla ilgili girişim ve çalışmalarımız sürmektedir. Çünkü yat turizmi sosyo ekonomik ve kültürel açıdan bölgeye pozitif değerler katacaktır. En azından iki yıldızlı marina yapabilirsek literatürlere İskenderun’da da yat bağlama yerinin olduğu yazdırılacaktır. Ayrıca bölgemiz turizm özellikleri açısından da zengin güzelliklere sahiptir. Havaalanının oluşu gelen yabancı misafirlerimiz için ciddi bir avantaj olarak görülmektedir. Her yatı bir ev olarak düşünürsek ve bu yabancı misafirleri en azından üç gün burada konaklatabilirsek bölgeye büyük oranlarda katma değerler katabiliriz. Balıkçılarımızı mağdur etmeden biran önce barınağımızın bir bölümü yat limanı haline getirilmelidir. Bizler üzerimize düşen görevleri en iyi şekilde yerine getireceğiz. Ortaya çıkabilecek imkânları da elbirliğiyle yaratacağız” diye konuştu.
“BÖLGE TURİZMİ İÇİN KATKI VERMEYE HAZIRIZ”
İskenderun Su Ürünleri Kooperatifi Başkanı Nihat Beyazıt ise yaptığı konuşmada balıkçılar olarak yat limanının yapımı için gerekli fedakârlığı yaptıklarını belirterek, “Bu konuda aldığımız genel kurul kararımızı Tarım ve Köy İşleri Bakanlığı’na gönderdik. Balıkçılar olarak kentimiz ve bölgemiz için önemli olan turizm hareketliliğini engellemek gibi düşüncemiz yoktur. Biz her türlü olumlu çalışmaların yanındayız ve katkı vermeye de hazırız. Yeter ki, yapılacak çalışmalardan balıkçılarımız zarar görmesin, mağdur olmasınlar. Çünkü balıkçılar fedakâr ve ekmeğini büyük özverilerle kazanan insanlardır” ifadelerini kullandı.
“YABANCILAR BURAYA GELMEK İÇİN CAN ATIYOR”
Yat turizminden çok fazla pay alınamadığına vurgu yapan İskenderun Kaymakamı Cengiz Horozoğlu ise , şunları söyledi:
“ Deniz kenarında olmanın hakkını hep beraber vermemiz gerekir. Bir yerin turizmden hak ettiği payı alabilmesi için de öncelikle en iyi şekilde muhasebe yapmak, artıları ve eksikleriyle değerlendirmek, ortaya koymak gerekiyor. İskenderun’un turizmde artıları çok fazladır. Tabi sanayi ile içi içe olmak gibi dezavantajlarımız da var. Ancak Dünyanın çeşitli yerlerinde görüldüğü gibi bütün sektörler bizde de kardeşçe yaşayabilir. İskenderun’un turizm de en büyük avantajı deniz kenarında olmasıdır. Denizden yeteri kadar istifade ettiğimiz sürece sektörün büyük bölümünü turizme kazandırmış oluruz. Bunun en önemli unsurlarından bir tanesi de yat turizmi. Bölge olarak yat turizmden çok fazla pay aldığımız söylenemez. Doğuda Akdeniz’in kapısı olan İskenderun ve Hatay ilini bütün olarak düşündüğümüz zaman, Ortadoğu ülkelerine yakınlığı, tarihsel ve kültürel özellikleri nedeniyle önemli ve stratejik bir konuma sahibiz. Bu yüzden kentimize yapılacak yat limanının reklâmını yapmaya dahi ihtiyaç olmayacaktır. Millet buraya gelmek için can atıyor. Herkes böyle bir olanak, böyle bir imkân bekliyor. O imkânı turistlere sağladığımız takdirde en cazip güzergâh deniz olacaktır.”
Yat limanı yapımının pahalı yatırımlar olduğunun altını çizen Horozoğlu, “Pahalı yatırımların gerçekleştirilmesini beklersek çok zaman kaybederiz. Nihai hedefimiz buraya müstakil bir yat limanı yapmaktır. Bu hedefi hep beraber ortaya koymak zorundayız” diyerek, konuşmasını şöyle sürdürdü:
“İskenderun’a yakışır marinanın bu güne kadar yapılmayışı büyük eksikliktir. Zararın neresinden dönersek kardır. Su Ürünleri Kooperatifimizin olumlu yaklaşımı ve destekleri yaptığımız girişimlerimizde pozitif enerji sağlamıştır. Sadece balıkçıların zarar görmemesini istediler. Bizde balıkçılarımızın zarar göreceği bir oluşumun içerisinde olamayacağımızı bildirdik. Artık psikolojik ortam bu iş için hazır. Hiç kimse yat limanı yapılmasın demiyor. Hukuki çalışmalarımız devam ediyor. Balıkçı barınaklarının yönetmenliğinde gerçekleştirilen değişiklik yaptığımız çalışmalara olumlu katkı sağlamıştır. Yazışmalarımız sonucunda Tarım ve Köy İşleri Bakanlığı’ndan gerekli iznimizi aldık. Biz burada fiziki altyapıyı değiştirecek, asıl hedefinden uzaklaştıracak bir şey yapmayacağız. Yapacaklarımız ona farklı boyut kazandıracak, makyaj olacaktır. O bölgeleri düzeltecek, temizleyecek ve güzelleştireceğiz. En azından gelen yabancılar asgariden ihtiyaçlarını giderebilecek, rahat bir ortam bulabileceklerdir. Faydalı bir çalışma olacak ve İskenderun turizminin gelişmesine büyük katkısı olacaktır. Keşke bu işe 10 yıl önce başlanabilseydi. Bu gün daha ileri noktalara gelinmiş olurdu.”