Skip Navigation Links

Kampüs Hayatında İyi Not mu?İyi Bilgi mi?Sosyal Aktivite mi?

Öncelikle bu üç seçenekten ilki olan ‘İYİ NOT’un getirilerini inceleyelim.

Kampüs Hayatında İyi Not mu?İyi Bilgi mi?Sosyal Aktivite mi?

Eğitim   A+a-

İskenderun Teknik Üniversitesi Konservatuar Bölüm Öğretim Elemanı Recep EKİNCİ’NİN yürüttüğü, “Sosyal Etkinliklere Katılım Projesi” kapsamında; “KAMPÜS HAYATINDA; İYİ NOT MU, İYİ BİLGİMİ, SOSYAL AKTİVİTE (ETKİNLİK) Mİ” daha önemli konulu söyleşi, Ders Öğrencilerinden, Gönül GÖÇMEN DALKILIÇ ve Tuba CAN tarafından birlikte hazırlanıp sunulmuştur.
KAMPÜS HAYATINDA
İYİ NOT MU?
İYİ BİLGİ Mİ?
SOSYAL AKTİVİTE (ETKİNLİK) Mİ?
Öncelikle bu üç seçenekten ilki olan ‘İYİ NOT’un getirilerini inceleyelim.
Yüksek notlara sahip olan bir öğrenci okulu iyi dereceyle bitirecek ve iyi bir diplama puanına sahip olacaktır.Elbette bu durumun öğrenciye katkıları olacak ve iyi bir iş bulmada,iyi bir iş kurmada ya da iyi bir konuma atanmada deyim yerindeyse kapının ilk anahtarına sahip olacaktır.Bu nedenle iyi notun önemli olduğu su götürmez bir gerçektir.Ancak iyi not tek başına başarı yolunda yeterli midir?
Evet,bu soruya cevap arıyorsak bizim cevabız; tabiî ki yeterli değildir olacak ve diğer seçenek olan ‘iyi bilgi’nin de gerekliliği ortaya çıkacaktır.Nitekim iyi bilgiye sahip olan bir insanın kötü bir nota sahip olması kadar,bilgi yetersizliği olan birinin iyi bir nota sahip olması da beklenemez bir gerçektir.
Özetle teorik bilgilerin etkin olabilmesi,uygulanabilirlik becerisi ile anlam kazanmaktadır.Başarıya giden yola,bahsettiğimiz bu iki seçenekle ulaşabileceğimizi düşünmek,sosyal aktivitelerin önemini vurgulamamıza engel olacak bir düşünce olur.
Örneğin sosyal aktivitelerden sivil toplum kuruluşlarına üye olarak,iş dünyasında çevre kazanabilir,güzel deneyimler elde edebilir ve özgeçmişimizi zenginleştirebiliriz.Üniversite bünyesinde yapılan seminerlere katılarak tecrübe edinip yeni bilgiler öğrenebilir ve yeni insanlarla tanışabiliriz.Gezi organizasyonlarına katılarak görerek ve eğlenerek öğrenebiliriz.Ayrıca şuan yapmış olduğum gibi sunum yaparak özgüvenimizi arttırabilir ve toplum karşısında bilgimizi daha etkin bir şekilde aktarabiliriz.Tüm bu nedenlerden dolayı, kampüs hayatında iyi not,iyi bilgi ve sosyal aktiviteler üçlü sarmal olarak birbirini tamamlayan zincirin halkası gibidirler.
Her yıl 2 milyon genç üniversiteli olabilmek için sınavlara giriyor. Bu sınavlarda başarılı olabilmek için yıllarca hazırlanıyorlar. Üstelik de aileler çocuklarına imkansızlıklar içinde, bütçe (para) ayırarak fedakarlıklar yapıyorlar. Sınav da başarılı olsunlar diye, herhangi bir iş de yaptırmıyorlar.
Bir öğrenci için en zor iş buymuş gibi üniversiteye girince belli bir süre rehavet başlıyor.
Halbuki üniversiteyi kazanmak rehavetin başlangıcı değil, gerçek hayat mücadelesinin başlangıcını oluşturmaktadır.
Çünkü her yıl mezun olan 650 bin öğrenci iş bulmak için kıyasıya yarışa başlıyor.
Üniversiteye girmek ne denli meşakkatli bir yolsa, mezun olup iş hayatına başlamak o denli daha meşakkatli ve zor bir mücadeledir.
Üniversiteye girebilmenin tek bir belirleyicisi vardır o da yüksek puan almak, kendi yeteneğinize ve becerinize göre iş bulmak için karar merci sizler değil İŞVERENLER ve onları temsil eden mercilerdir.
İşveren bir eleman alacağı zaman, önceliklerini sıralar;
- Mezun olduğu okul
- Eğitim boyunca dahil olduğun araştırmalar
- Staj gördüğü iş yerleri
- Konuşup, yazabildiğin dil sayısı
- Toplumsal etkinliklerde aldığı aktif (etken) faaliyetler
Bunlara benzer şartlar da en iyileri mülakatlarla tespit edilip (sözel ve bedensel davranışlar dikkate alınarak) tercihler yapılır.
İşverenlerin önemsediği en önemli şart güven, özveri, mesai arkadaşları ile uyumdur.
Üniversite hayatında mutlak bir gün diploma (mezun) alırsınız, yeterli mesleki bilgi donanımına kavuşursunuz.
Ancak, devamlılık, güven, özveri, arkadaşlarla uyumlu, empati, toplumsal sorumluluklarda, samimiyeti sonradan kazanamazsınız.
Üniversite hayatında oluşan her davranış, iş hayatın da yaşayabileceğiniz, davranışların veri tabanını oluşturacaktır.
İşe girdiğiniz günden itibaren, diplomanın ve okulda öğrendiğiniz teorik mesleki bilgilerin hükmü biter.
Yerini “O ŞİRKETTİN ÇALIŞMA KÜLTÜRÜ” hükmü (geçer) alır.
- Daima kendinize şu soruyu samimiyetle sorun; ben işveren olsam, kendim gibi birini işe alır mıyım?
- Geçmişte aykü (IQ) sü yüksek olanlar işe alınmada tercih edilirdi.
- Şimdiki dönemde eykü (EQ) kabiliyetliler tercih edilmekte.
- EQ= Sosya etkinlik, sosya zeka anlamına gelir.
 
Adınız
:
Mail
:
Mesajınız
:
Bu içeriğe ilk siz yorum yapın!
ramazan bayrami 
son gelişmeler
öne çıkanlar
deneme bonusu güncel giriş supertotobet