Skip Navigation Links

'Münir Dural'ın ölümünün sorumlusu Başbakandır'

Hatay Milletvekili Mevlüt Dudu TBMM'de Genel Bütçe İle ilgili bir konuşma yaptı.

Politika   A+a-

Hatay Milletvekili Mevlüt Dudu TBMM’de Genel Bütçe İle ilgili bir konuşma yaptı.
 
DUDU “Münir Dural’ın ölümünün sorumlusu Başbakandır”
2012 yılı Genel bütçe görüşmeleri sırasında CHP Grubu adına bir konuşma yapan Hatay Milletvekili Mevlüt Dudu, “AKP Hükümeti bu ülkeyi ve insanlarını düşünse, komşuları ile sorun çıkarmaz, adil olurdu. Suriye’de öldürülen Münir Dural’ın ölümünün sorumlusu da bu hükümettir, Başbakandır. Çünkü onların desteklediği milisler Münir’i katletmişlerdir.” dedi.
Genel bütçe ile ilgili eleştirilerde bulunan Mevlüt Dudu’nun TBMM Genel kurulunda yaptığı konuşmada Suriye meselesinin yanı sıra demokrasi sorununa da değindi. Dudu’nun konuşmasının tam metni şu şekilde; “TBMM, Bütçe görüşmelerinde; 2010 Yılı Merkezi Yönetim, Kesin Hesap Kanunu Tasarısı, 5. Madde için söz almış bulunuyorum. Yüce meclisimizi saygıyla selamlıyorum. Bir bütçe görüşmesi daha, İktidarın görüşleri ve istekleri doğrultusunda sona eriyor. Başbakan’a, Hükümet üyelerine ve iktidar partisine göre ülkemizde hiçbir sorun yok, ekonomiden-sağlığa, eğitimden-üretime her şey çok güzel, her şey tıkır, tıkır işliyor. Ama ne var ki, bu güzel gidişi bir tek kendileri görüyorlar.
Konuştukları zaman “Acaba ben bu ülkede yaşamıyor muyum” diye düşünmekten kendimi alamıyorum. Ben hiçbir yerde Hükümetin bahsettiği güzel gidişten en küçük bir ize dahi rastlamadım. Merak ediyorum, bir tek ben mi göremiyorum.
Madem her şey çok güzel, madem ülkemizde her şey tıkırında, o zaman aklıma takılan bazı soruları cevap bulabilmek için, buradan Başbakan’a ve Hükümet üyelerine sormak istiyorum.
Madem ülkemiz güllük gülistanlık, bu “cari açık” neyin nesi. Nasıl oldu da, 9 yılda 50 yıllık açığın 6 katı olarak gerçekleşti?
Neden “iç borç” 150 milyar liradan, 362 milyar liraya çıktı?
Neden “Dış borç” 148 milyar dolardan, 310 milyar dolara çıktı?
Neden “İşsizlik oranı” yüzde 8 den, 11.2 ye çıktı?
Neden 80 yıllık “Dış Ticaret açığı” 9 yılda 2 katına çıktı?
Neden halkın “Bankalara olan Borcu” 9 yılda 6.5 milyar liradan 180 milyar liraya çıktı?
Neden 5 milyar lira olan “Çiftçi borçları”, 9 yılda 24 milyar liraya çıktı?
Neden 2002 öncesi yüzde 5 olan “Ortalama kalkınma hızı”, yüzde 4.3 e düştü?
Neden Gelişmekte olan 150 ülke arasındaki 49. Sıradaki yerimiz 88’e Geriledi?
Neden 9 yılda karşılıksız çekler ve protestolu senetler 6 katına çıktı?
Neden bu bütçede işçi ve esnaf kelimeleri birer kez kullanılmış?
Neden emekli, memur, işçi, köylü, üretici, sanayici, esnaf kesimleri ile ilgili doğru dürüst bir şey yok?
Neden bu bütçede “Üretime, Yatırıma, İstihdama” yönelik hiçbir şey yok?
Neden 599 lira ile yaşamaya çalışan asgari ücretlilerin durumunu iyileştirecek önlemler yok?
Neden on binlerce öğretmenin atanması ile ilgili bir şey yok?
Madem her şey çok iyi gidiyor, neden 2 yılda bir, torba yasalarla, “Mali aflar” çıkarıp, SSK ve BAĞKUR primlerini affediyorsunuz?
Neden muhalefetten birinin başkanlığında bütçeyi ve harcamaları denetleyecek, bağımsız bir “KESİN HESAP KOMİSYONU” kurmaktan korkuyorsunuz?
Müflis tüccarlar gibisiniz. Atamızın emriyle açılmış olan bütün fabrikaları satan, AKP hükümetinin yeni kaynak yaratmak için satacak bir şeyler daha bulma çabalarını yıl içerisinde göreceğimize inanıyorum.
Sayın Başkan,
Değerli milletvekilleri,
Hükümet üyelerinin ve iktidar partisinin bu sorulara verecek mantıklı cevaplarının olduğuna inanmak istiyorum. Ama mantıklı bir cevaplarının olmadığını da biliyorum. Verecekleri cevapların demagojik laf kalabalığı olacağını da biliyorum.
Çünkü iktidarın, bu ülke ve bu ülkede yaşayan insanlarla ilgili çok fazla düşüncelerinin olduğu kanaatinde değilim.
Eğer Hükümetin ve iktidar partisinin bu ülke ve bu ülkede yaşayan insanlarla ilgili kaygıları olsaydı, bu gün Van depremi sonrası yaşananlar olmazdı.
Yıllarca halktan toplanmış olan “Deprem vergileri” amacına uygun olarak kullanılırdı.
Van depremi sonrası toplanan, ayni ve nakdi yardımlar şeffaf bir şekilde yerlerine ulaştırılırdı.
Depremin yarattığı yıkım üzerinden gizli, gizli rant hesapları yapılmazdı.
Değerli Milletvekilleri,
Eğer Hükümet ve İktidar partisi bu ülkeyi ve bu ülkenin insanlarını düşünseydi, ABD’nin çıkarları için taşeronluk yapıp, komşu ülkelerle sorun çıkarmazdı.
Mardinlileri, Şanlıurfalıları, Kilislileri, Adanalıları, Mersin’lileri, Gazianteplileri düşünürdü.
Hatay ve çevre illerin menfaatlerini görmezden gelen AKP hükümeti, Ortadoğu’da ABD’nin yazdığı senaryoyu oynama konusunda çok başarılı.
Bu oyunun son basamağı Suriye idi. Daha önceki yıllarda ESAD ailesi ile yakın olan AKP, şimdi muhaliflerle yakınlaştı. Tüm bu olayların senaryosunu yazan ABD ne derse AKP hükümeti onu yapıyor.
Suriye ile 8 milyar dolar civarında ticaret hacmimiz varken, şu anda ticaret durma noktasına geldi.
Suriye aynı zamanda diğer ülkelerle ülkemiz arasında köprü konumunda idi. Hükümet bu ülkeyi ve insanlarını düşünse idi, bu gün Suriye meselesi nedeniyle, Ürünü elinde kalan, TIR ve kamyonları kapı önüne bağlanan, Hatay ve Hataylıları ve bölge vatandaşlarını düşünürdü.
Bu hükümet bu ülkeyi düşünseydi, İskenderun Körfezinin Dünya enerji merkezi olma iddiasını Lazkiye’ye kaydıracak koşulları desteklemezdi.
Bu hükümet bu ülkeyi düşünse, Adil olurdu. Uzun tutukluluk süreleri ile yargısız infazlar yapmaz, milletin oyuyla seçilmiş olan milletin vekillerini içerde yatırmazdı.
Bu hükümet adil olsa; tarihin en büyük soygunu olan, Deniz Feneri davasında, gerekeni yapardı. Parasız eğitim-öğretim isteyen gençleri yıllarca içerde yatırmazdı.
Bu hükümet ülkeyi ve insanları düşünse doğayı katledecek, enerji santrallerine ve HES’lere akılcı çözümler bulurdu. Bu hükümet bu ülkeyi ve insanlarını düşünseydi, Hopa’da Metin Lokumcu, Suriye’de Münir Dural ölmezdi. Değerli milletvekilleri; Metin Lokumcu için, Başbakan ne dedi; “Beni zerre kadar ilgilendirmiyor”. Anladık ki, partisine oy vermeyen ve ülkenin gidişatını beğenmediğini dile getirenler sayın başbakanı ilgilendirmiyor.
Metin Lokumcu’nun ölümünü protesto eden 22 üniversite öğrencisi 6 ay tutuklu kaldı.
Ne yapmışlar? Terör örgütü kurmuşlar. Suçlamalarla ilgili delil olarak ise; 4 adet plastik sopa, kırık şemsiye, piyasada yasal olarak satılan kitaplar, puşi ve Deniz Gezmiş, Mahir Çayan, İbrahim Kaypakkaya'ya ait fotoğraflar gösterildi. Metin Lokumcu, sizin ısrarla her yere kurmak istediğiniz HES’leri istemediği için sizi ilgilendirmiyor. Peki, Münir DURAL’ı tanıyor musunuz? Münir Dural İskenderunlu. Ekmeğini, Suudi Arabistan’da kazanıyordu. Geçen hafta tatil için geldiği İskenderun’dan, Suudi Arabistan’a karayolu ile dönerken; Suriye’de İdlip şehrinde sizin, yani AKP iktidarının desteklediği Suriye’li isyancılar tarafından katledildi. Peki, bu sizi ilgilendiriyor mu? Buradan açıkça ilan ediyorum; Münir Dural’ın katledilmesinin sorumlusu; ABD taşeronu Başbakandır ve AKP hükümetidir.
Üretime sırt çevirmiş, ithalata kucak açmış, memuru, emekliyi, üreticiyi, işçiyi, köylüyü ve çiftçiyi sadece sömürü aracı görüp hiç değer vermemiş olan AKP hükümetinin; özelleştirme, bedelli askerlik ve 2/B gelirlerinin 1 kerelik getirileri dışında, kalıcı çözümleri olmayan 2012 bütçesi bana göre içler acısıdır. AKP hükümetinin her yeni gün yeni bir vukuatı dışında kalıcı ve halkımızın yüzünü güldürecek projelerini bekliyoruz. Partimizin, AKP hükümetine ve yarattığı sorunlara her zaman için önerileri hazırdır. Yeter ki, istesinler. Hükümetin yaptıkları ve ülkemizde yaşananlarla ilgili bize burada 10 dakika yerine 10 saat söz hakkı verilse, söylenecek söz bitmez. Hepinize saygılar sunuyorum.”
 
 
 
 

Adınız
:
Mail
:
Mesajınız
:
Bu içeriğe ilk siz yorum yapın!
son gelişmeler
öne çıkanlar
deneme bonusu güncel giriş supertotobet