Milliyetçi Hareket Partisi İskenderun İlçe Başkanı İbrahim Gül’den, Erzincan Başsavcısı İlhan Cihaner lehine iktidara protesto.
Ülkemizi sekiz yıla yakın bir zamandır idare eden iktidar her alanda olduğu gibi yargıda da kendine hizmet eden kendi emrinde hareket eden bir yargı sistemi yaratma çabası ve gayretiyle akıl almaz işler yapmaktadır. Erzincan Başsavcısı İlhan Cihaner’e yapılanlarda bunun en somut kanıtıdır.
Anayasada bulunan maddelerle yargıçlar ve savcıların anayasal güvence altına alınmıştır. Bu güvence yargıç ve savcılara tanınmış bir ayrıcalık olmayıp, hukuk devleti olmanın, hukukun üstünlüğü ilkesinin gereğidir. Anayasamızda bulunan Hâkim ve Savcılar yasası hükümlerine göre, yargıç ve savcıların görevleriyle ilgili veya görevleri sırasında işledikleri suçlardan dolayı yargılama yapma görevi doğrudan Yargıtay’a aittir.
Hukuksal gerçek ortada iken Erzincan Cumhuriyet Başsavcısı İlhan Cihaner’in evinin, adliyedeki makamının aranması, polis karakoluna götürülmesi ve en nihayetinde de tutuklanması ağır bir hukuk ihlalidir. Anayasanın 138. ve 142. maddelerinde yazılan hâkim ve savcı güvenceleri, toplumun gözü önünde ve diğer yargı mensuplarına da gözdağı verecek bir biçimde çiğnenmiş, kuvvetler ayrılığına dayalı Anayasal demokrasiye, hukuk devleti ilkelerine meydan okunmuştur. Yapılan işlemler çok açık bir “yetki gaspıdır’’. Erzincan Başsavcısına yapılanlar kendilerine yandaş yargı oluşturma çabasında olanların suçüstü olduğu bir operasyon olmuştur.
MHP’si olarak yasaya ve hukuka aykırı ve yanı sıra yargı bağımsızlığına, Anayasa ve Hukuka aykırı olan bu işlemlerin tümüne karşı olduğumuzu bildirir, hepimizin ortak güvencesi olan yargıç ve savcıları hukuka ve yasaya uygun davranmaya davet ediyoruz.
Hukukun herkes için tarafsız, adil ve eksiksiz uygulanması gerekmektedir. Hukukun yandaşı yoktur. Hukuk ayarlanamaz. Onun için siyasi iktidar başta olmak Anayasal tüm kuruluşlara, hukuka sahip çıkma ve toplumdaki kavram kargaşasına son vermek için çok hayati görevler düşmektedir.
Çünkü devlet ve onun adalet kurumu milleti sindirmek için değil, huzur ve güven vermek için vardır. Haksızlığa, hukuksuzluğa uğrayan vatandaşın adaletten başka güvencesi yoktur.