Tufan Şirketler Grubu Yönetim Kurulu Başkanı Osman Tufan, 16 Nisan’da yapılacak referandum sürecinde, ekonomide beklentilerden kaynaklanan bir daralma yaşandığını belirterek, sonuç ne olursa olsun 16 Nisan’dan sonra güven ve istikrar ortamının oluşacağına olan inancını ifade etti.

Referandum sürecinde ayrışmadan ve birlik ve beraberliği bozmadan güçlü bir Türkiye için çalışmanın önemine vurgu yapan Osman Tufan, ülkenin birlik ve bütünlüğü ile kardeşliğinin her zaman daha ön planda tutulması gerektiğine dikkat çekti. 

Türkiye’nin üretimden gelen gücü ve ihracat potansiyeliyle büyümeyi sürdüreceğine olan inancını yineleyen Tufan şöyle konuştu:  “Öncelikle Referandumun ülkemize ve milletimize hayırlı olmasını diliyorum. Referandum süreciyle ilgili ekonomide bir beklentilerden kaynaklanan daralma oluşmuştur. Referandum sonucu ne olursa olsun "Evet" de çıksa "Hayır" da çıksa ayrıştırmadan, birlik ve beraberliğimizi bozmamamız gerekiyor. Daralan ekonominin daha da önünün açılacağına inanıyorum.  

Çünkü bizim milletimizin milli birliği, beraberliği ve kardeşliği en ön plandadır. Bununda kimsenin bozmasına fırsat vermeyeceğine inanıyorum. Zaten var olan sürecin hızlı bir şekilde geçeceğini ve sıkıntı olacağını düşünmüyorum. Tek hedefimiz var üretmek, ekonominin canlanması ve ekonomiye yön verecek detayların daha da netleşmesi. Göründüğü kadarıyla Türkiye’mizin önü açık üretmeye, ihraç etmeye, satış yapmaya devam edeceğiz. Referandumu çok farklı görmüyorum sadece süreçte zaman kaybı olarak görüyorum. İnşallah bu referandumda alınacak sonuçta Ülkemiz açısından hayırlara vesile olacaktır. Allah bizim birliğimizi ve dirliğimizi bozmasın.”

İşdünyasının referandumdan çok, geleceğe yönelik hedeflere odaklanması gerektiğine vurgu yapan Tufan Şirketler Grubu Yönetim Kurulu Başkanı Osman Tufan, huzur, güven ortamı ile istikrar beklentisinin işdünyasının birinci önceliği olduğuna dikkat çekerek şöyle konuştu: 

Referandumla ilgili oylanacak  maddelerin hepsi  Türkiye'nin şu anki ortamının önümüzdeki sürece yayılmasıyla ilgilidir. İdari yapının buna hareket etmesi veya buna uyum sağlaması gerekiyordu. Bizim iş dünyasındaki beklentimiz en önemlisi, bu referandum sürecinde veya sonucunda kafalarımızın bunlarla meşgul olmaması iş adamlarımızın, saniyecilerimizin istediği ekonomimizin daha iyiye gitmesi için istikrarın kardeşçe gitmesi taraftarıyız. Biz ne kadar çok üretirsek, fabrikalarımız ne kadar çok çalışırsa istihdam olacaktır. İstihdamın olduğu yerde işsizlik azalacaktır. Mutluluklar birbirini takip edecektir. Herkesin bu durumda özellikle fabrikalarımızın devam etmesi için, ekonominin canlanması için çalışmaya, üretmeye devam etmemiz gerekiyor. Birlik ve beraberlik içinde atlatmamız gerektiğine inanıyorum.”