Skip Navigation Links

Göç Paneline Yoğun İlgi

Ayhan Kara Vakfı ve Alevi Kültürünü Araştırma Derneği (AKAD ) Tarafından düzenlenen Suriye’den Arjantin’e Göç “ Yeşeren Umutlar

Göç Paneline Yoğun İlgi

Gündem   A+a-

 
Ayhan Kara Vakfı ve Alevi Kültürünü Araştırma Derneği (AKAD ) Tarafından düzenlenen Suriye’den Arjantin’e Göç “ Yeşeren Umutlar “ konulu panel geçtiğimiz Cuma günü Samandağ Belediyesi  Yeni Çarşı Salonunda gerçekleşti.

Moderatörlüğünü Samandağ AKAD  başkanı Süleyman Okur’un yaptığı panele, konuşmacı olarak Arjantin'den, Şeyh Cebrail Muhsin El Ali ve Dr. Ali İlyas El Süleyman katıldı. Panele, sivil toplum örgütü temsilcileri, din ve kanaat önderleri, Ayhan Kara Vakfı Başkanı Ayhan Kara ve yönetim kurulu üyeleri, Samandağ Belediyesi Basın Yayın Ve Halkla İlişkiler Müdürü Kenan Kahlıoğulları, Samandağ spor Başkanı Yusuf Yatkın ve çok sayıda kişi katıldı. Panelde, Tevfik Usluoğlu’nun hazırladığı slayt gösterimi yer aldı. Ayhan Kara kısa bir selamlama ve teşekkür konuşması yaptı.

Panelin açılış konuşmasını Yapan Süleyman Okur “  Panelimiz başlamadan önce Suriye’de tekirci terör şebekeleri emperyalist barbarlığın eli ile gerçekleştirilen yıkım ve katliam politikaları son bulmuyor. Ne yazık ki, 20 Haziran 201 l’de Cisr’ül Şuğur’da başlayan katliamlar Suriye’de ki her dinden her etnik aidiyetten her unsura ulaşmıştır. Aleviler açısından tam bir soykırım hedefi ile gerçekleştirilen bu yıkım ve ölüm politikaları Lazkiye’den Halep’e, Humus ’tan Şam’a kadar her yerde gerçekleşti. En son Hama’da üç gün önce El-Mecdel köyünde kadın ve çocuklardan oluşan insanlarımız vahşice katledilmiştir. Bu katliamcı zihniyeti lanetliyor bir an önce teröre destek verenlerin desteğini kesmesini bekliyoruz. Bilinmeli ki terör; akrep gibidir, er ya da geç sahibini elbet vuracaktır. Sonuç olarak; direnişçi Hüseyni ruhun, zalimlere karşı dik duran Ehl-i Beyt muhiplerinin nasır olacaklarını; güç varlığına karşı uygarlığın gücünü temsil eden direnişin Zennubia’nın ruhu ile er ya da geç zafere kadir olacaklarını söylemek isterim. Katledilmiş olanların anıları önünde saygıyla eğilir ve vatanları için kendilerini feda eden şehitlerin için bir dakikalık saygı duruşuna davet ediyorum. Sevgili konuklar, değerli misafirler panelimize hoş geldiniz. Öncelikle sizlere 20 saat uçak yolculuğundan sonra kendi soydaşlarını görme, yanlarında olduğunu hissettirme ve sınırlar ötesinden bağları güçlendirme adına Arjantin’den teşrif etmiş ve gelişleri ile müşerref olduğumuz, konuklarımızı sizlere tanıtacağız. Arjantin’de yaşayan soydaşlarımızın kültürel ve inançsal anlamda ihya olmasına katkı sunan, bunun için canla başla yılmadan yorulmadan mücadele eden, bu çalışmalarını uluslararası platforma taşıyan toplum adına bilinçlenme ve öze dönüş adına yapılan her davete binlerce kilometre den icabet eden büyük mücahit ve Arjantin’deki Alevi dostlarımızın inanç ve eğitim Önderi; Şeyh Muhsin Cebrail Ali. Arjantin’i kendilerine ana vatan edinen ve orada kimlik, otorite ve misyon olarak toplum nezdinde kabul gören, toplumu ilgilendiren, biçimlenme ve toplanma adına okyanusları aşarak aramızda bulunan bir diğer konuğumuz da Cemiyet başkanı: Dr. Ali İlyas Süleyman hoş geldiniz. Panelimize başlamadan önce siz sevgili konuklarımıza sınırları aşarak bir çok ülkeden bağlarımızı güçlendirme soydaşlarımızla bir araya gelme ve ortak bir yol haritası belirleme adına yaptığı yüzlerce panele imza atan, toplum adına bilinçlenme anlamında kitaplar ve makaleleri ile bizleri gururlandıran araştırmacı yazar: Tevfîk Usluoğlu’nun bir Sine vizyon sunumu olacak. Ardından, Arjantin’de ki soydaşlarımızla ilk fiziki teması kuran ve onların evlerinde misafir olan ve onları yakından tanıma fırsatı bulan ve bu panelin oluşumunda katkılarını esirgemeyen Ayhan Kara Vakfı başkanı ve Has Turizm yönetim kurulu üyesi: Ayhan Kara’nm selamlama konuşması olacaktır. Sevgili dostlar güç denince aklımızda neler canlanıyor? Ne anlama geliyor bu göç? Göç deyince; terk edilmiş topraklar, tehcir edilmiş evler, terk edilmiş umutlar, yarınlar geliyor zihnimize. Baskı, zulüm ve bitmeyen ölümler, dinmeyen gözyaşları sürükler insanları bir bilinmezliğe. Karanlık, son durağı belli olmayan bir yolculuktur. Göç tabiatını, doğasını, tarihini bilmediğiniz topraklara, rengini, ırkını, dilini, inancını ve kültürünü tanımadığınız insanların arasına yolculuk yapmak, başınıza nelerin geleceğini bilmeden göze almaktır göç. Başımıza daha neler gelebilir ki? Daha da ne kaybederiz ki? Diyerek yaşlı gözlerle, yıpranmış yüzlerle, kaybolmuş umutlarla, emeklemeyi öğrendiğiniz, koklamaya doyamadığınız, kanlarınızla yoğrulmuş toprağa veda edersiniz. Bu son bir veda da olabilir. Çünkü ölüm de kucak açmıştır, işin ucunda ölümde olabilir! Yol aldığınız, kağnı, gemi her ne ise o sizi taşıyan. Beden olarak ta sizi taşısa da, umutlarınızı, hasretinizi ve hayallerinizi asla taşıyamaz. Her yol alışınızda hasretiniz büyür özlemler çığ gibi serpilir damlalar halinde gözlerinizden. Nereye gidiyorsunuz diye sorsa birileri verecek cevabınız yoktur. Değerli dostlar işte böylesine acı ve karanlık bir gücün hikayesini yaşayan insanların torunlarını getirdik huzurunuza. Dedelerinin 90 günde deniz yoluyla ulaştıkları Arjantin den 20 saat uçak seyahatinden sonra aramıza gelmiş bulunmaktalar. Dilerseniz söze Şeyh Muhsin Cebrail Ali ile başlayalım ve bu göçün nedenlerini kendisinden dinleyelim. Ölümü yenip inmişsin bilmediğin, tanımadığın bir sahile. Ardı ardına sahile vuran dalgalar yüreğinizi dağlamaktadır sesleriyle. Ama sol yanınızda, “biz; zulüm gören, ser verip sır vermeyen, her türlü acıya ve zorbalığa tahammül etmiş bir soyun evlatlarıyız” çığlığı vardır. İşte o çığlık sizi hayata bağlamakta ve asla vazgeçmemeniz gerektiğini sizlere hatırlatır. Bilmediğiniz, tanımadığınız topraklara serpiştirirsiniz umutlarınızı gözyaşlarınızla sulayarak. Artık oraya aitsinizdir ve orada son bulacaktır hayatınız! Orada ki düzene ve yaşama ayak uydurmanız, kimliğinizi, kişiliğinizi, inancınızı ve kültürünüzü sahiplenerek devam etmelisiniz. İşte bu manevi değerlerin kaybolması, yok olması hakiki bir ölümdü onlar için. Bunun için ne yapmalı nasıl bir yöntem bulmalı? Güney Amerika’da; Venezüella, Brezilya, Küba, Şili ve Arjantin ağırlıklı Arap ve Arap Alevi göçler almıştır. Kuzey Amerika da; Pensilvanya, Kanada ve Meksika’da da Arap ve Arap Aleviler bulunmaktadır. Avusturalya, Sidney, Melbörn, Yeni Zelanda’da da Arap Alevi soydaşlarımız bulunmaktadır. Bulunduğumuz coğrafyada Suriye, Lübnan, Türkiye, Irak, İran ve Mısırda yaşayan Arap Alevileri mevcuttur. Bunun dışında Avrupa’nın her yerinde ve dünyanın farklı yerlerinde Arap Aleviler yaşamaktadır. Çok şükür ki burada zikrettiğimiz bölgelerde ki Alevilerle iletişim halindeyiz.” Dedi.

 Şeyh Cebrail Muhsin El Ali, Arap Alevilerinin Suriye’den Arjantin’e göçlerini ve yaşadıklarını anlattı. Dr. Ali İlyas El Süleyman, Arjantin’de Arap Alevilerin dernekleşme, sosyal ve kültürel faaliyetlerini ve Anadil üzerinde yaptıkları çalışmaları anlattı. Konuşmaların ardından katılımcılardan gelen sorular yanıtlandı. Katılımcıların panelden son derece memnun oldukları gözlendi.
Samandağ Belediye Başkanı Mithat Nehir , Arjantinli Misafirlerle kahvaltıda bir araya gelerek sohbet etti. Akad Başkanı Süleyman Okur böylesi anlamlı bir etkinliği Samandağ’a kazandırmaktan dolayı mutluluğunu dile getirdi. 
Adınız
:
Mail
:
Mesajınız
:
Bu içeriğe ilk siz yorum yapın!
 
son gelişmeler
öne çıkanlar
deneme bonusu güncel giriş supertotobet