Skip Navigation Links
Enerjisa-Toroslar

Baştuğ Metalurji’de Hedef : Liman ve 4 Milyon Ton Kapasite..

Mustafa Baştuğ,aylık olarak yayınlanan “Çelik” Dergisi’ne verdiği röportajda, Baştuğ Metalurji’nin geleceği ile ilgili hedeflerini anlattı.

Baştuğ Metalurji’de Hedef :  Liman ve 4 Milyon Ton Kapasite..

Ekonomi   A+a-

Baştuğ Metalurji  Yönetim Kurulu Başkanı Mustafa Baştuğ, Türkiye genelinde aylık olarak yayınlanan “Çelik” Dergisi’ne verdiği röportajda, Baştuğ Metalurji’nin geleceği ile ilgili hedeflerini anlattı. 
 
Türkiye’de üç kuşaktır çelik üretimi yapan bir aile olarak Türkiye’nin en büyük ilk 500 şirketi arasında kısa bir sürede 46’ncı sırasında yer almayı başaran Baştuğ Metalurji’nin hedeflerini açıklayan
 
Mustafa Baştuğ : “Mustafa Baştuğ:“Bundan Sonraki Stratejimizi, Liman ve
 
Yıllık Kapasitemizi 4 Milyon Ton Seviyesine
 
Çıkaracak Ek Yatırımlar Üzerine Şekillendireceğiz”
Bir başarı ve Türkiye için önemli bir gurur öyküsünün yer aldığı röportaj, okuyucuların büyük ilgisiyle karşılaştı. 
 
Biz de 8. Gün Haber yayın grubu olarak Baştuğ Matularji Yönetim Kurulu Başkanı Mustafa Baştuğ’un Çelik Dergisi’ne verdiği röportajı yayınlamaktan gurur duyuyoruz.
 
 

Baştuğ ailesi olarak, neredeyse yarım asırdır çelik sektöründe hizmet veriyorsunuz. 2008 yılında Yolbulan ailesi ile birlikte kurduğunuz ortaklıkla,haddeciliğinizin yanı sıra, sıvı çelik üretimi ile desektöre katkı sunmaya başladınız. Yaklaşık 3 ay önce
aldığınız kararla firma, yoluna Baştuğ Metalurji olarak devam ediyor. Bu kararınız sonucunda, firmanızınidari yapısında ve birimlerinde ne gibi değişiklikler yaşandı?
 
 Hedeflerimizde de, çatı kadromuzda da bir değişiklik yok. Hedeflerimize yenilerini ekledik. Bir çelik üreticisininbasit ifade edilen zor hedefleri olur; sürdürülebilirlik,
yenilik, sürat gibi… Baştuğ şirketleri özelinde ise, sektörde
öncüsü olduğumuz, ‘çalışanın belli bir frekansla yükselen yaşam kalitesi’ gibi... Yönetimde tek söz sahibiolmak, sadece arzunuzu ve motivasyonunuzu keskinleştiriyor.
 
 Rahatlama yok, daha çok çaba var. Son dönemde Ülkemiz, hak etmediği derecede şiddet, acı ve haksızlığa maruz kaldı. El birliğiyle, yüksek moralle öncebunları aşıp; hedefleri olan muzaffer bir Ülkede, işimizedevam edeceğiz.
 
  Sizi biraz daha yakından tanıyabilir miyiz? Sektörene şekilde adım atınız? İş prensipleriniz nelerdir?
 
  Aile olarak, sektörde ikinci kuşağı temsil ediyoruz.Her biri, farklı alanlarda kendisini yetiştirmiş kardeşlerden oluşmamız, bizim için şans. Kendi adıma, çalışma hayatına erken atılmış ve genç yaşta birçok yerde yöneticilik yapmış olmam da bir şans diye düşünüyorum.
 
 Belki işin karakteri, belki de bulunduğumuz bölge nedeniyle; net çizgileri olan, sade ve cesaretli bir yapımız ve yönetim tarzımız var. Şeffaflıktan, doğruluktan ve mesleğin kendine özgü etiğinden asla taviz vermeyiz. İç ve dış, her iki mecrada da, kurumsal iletişime önem veren bir tarzımız var.
 
 Bütün alamet-i farikamız; yapılması gerekenleri eksiksiz, kusursuz ve kendi yeteneklerimizi de katarak gerçekleştirmek; sektörü ciddiyetle takip etmek, kolay ve
yakın değil, zor ve uzun vadeli hedeflere yönelmek; mekanik kurulumda, paydaşların organizasyonunda, insan kaynakları tedariki ve yönetiminde, kaliteden asla ama asla taviz vermemek; kim ne yapıyor demeden, kimsenin
yapmadığı yeniliklere yönelmektir.
 
 
 
 
 Uzun bir süredir firmanızın tesis ve ürün yatırımları açısından, ciddi bir yatırım süreci içerisindeolduğunuzu biliyoruz. Hâlihazırda sahip olduğunuz kapasite ve ürettiğiniz ürünlerinize ilişkin bilgi verir misiniz?
 
 Baştuğ, çeyrek asırdır çelik sektöründe hizmet veriyor.Payas’da 1991 yılında haddecilikle başlayan sektörel yaşamı,bugün Osmaniye Organize Sanayi bünyesinde son teknoloji bir entegre tesisle devam ediyor. Firmamızda
100x100 mm’den 200x200 mm’ye kadar kütük, 8 mm’den 63’mm’ye kadar nervürlü inşaat demiri üretmekteyiz. Yıllık sıvı çelik kapasitemiz, 2 milyon ton; inşaat demiri üretim kapasitemiz ise, 1,25 milyon ton seviyesindedir. Dünyada ilk kez kullanılan teleskopik tipli elektrikli arkocağını ve 45 m/sn ile Türkiye’nin en hızlı hadde hattını
kurmak, çok genç ve dinamik bir ekiple tecrübeli bir ekibi entegre etmek, marka iletişiminde cesur argümanlarla herkese ulaşmak, kurum içi iletişime ve sosyal sorumluluk faaliyetlerine çok önem vermek gibi, sıra dışı işlere imza attık.
 
 İSO 500’de bu sene bir basamak yükselerek, 46.sırada yer aldınız. Geçen yıl 12. sırada bulunduğunuz Anadolu 500 listesinde de bu yıl 11. oldunuz. Gerek küresel, gerekse Türk çelik sektörünün zor zamanlar yaşadığı bir dönemde firmanızın başarısının veyatırımlarına yılmadan devam etmesinin altında yatan dinamikler hakkında bilgi verir misiniz?
 
 Ortak kanı olduğu üzere, 500 Büyük Sanayi Kuruluşu araştırması, ülke sanayisinin hiçbir yerde bulunmayan gerçek röntgenidir. Bu açıdan baktığımızda, bu çalışkan ve üretken ailenin bir ferdi olarak, dikkate değer bir sıralamadayer almak; bunu, henüz çok genç bir markayla başarmak, bizim için çok değerli, motive edici ve gururverici. Bizim yılmadan devam etmemizin altında yatannedenler, elbette kurumsal kültüre yansıyan öz kültürümüz; cesaret ve güven veren bir ekip, şirketine güvenen,fedakârlık yapmaktan çekinmeyen bir personel yapısı ve ödün vermediğimiz kurumsal saygınlığımızdır.
 
 Hükûmetin sağladığı avantajlarla, Ar-Ge ve inovasyon konuları, tüm sektörlerde olduğu gibi, çelik sektöründe de önemli bir gündem maddesi hâline geldi. Firmanızın ürün geliştirmeye, çeşitlendirmeye
ve yüksek katma değerli ürün üretmeye yönelik çalışmaları, planları bulunmakta mıdır?
 
 Bugün kullandığımız teknoloji, hâlihazırda yüksek katma değerli ürün vizyonuyla şekillendi. Entegre hâle gelirken, tesis yapılanmasında son teknoloji seçimler
yaparken, ciddi bir Ar-Ge bizi yönlendirdi. Sonrasında da böyle olacak. Bundan sonra stratejimiz, öncelikle liman konusu ve yıllık kapasitemizi 4 milyon ton seviyesine çıkaracak ek yatırımlar üzerine şekillenecek.
 
 Vizyonunuzu, “2017 yılında Avrupa’nın öncü demir çelik üreticileri arasında yer almak” olarak belirlemiş bulunuyorsunuz. Söz konusu vizyonugerçekleştirmek amacıyla, nasıl bir yol izliyorsunuz,neler planlıyorsunuz?
 
 Öncelikle, tam anlamıyla bir “Aile Şirketi” olduk. Bu yeni durumun dizaynı ve geleceğiyle ilgileniyoruz. Aile şirketinin, kuşaktan kuşağa sorunsuz olarak devri için,aile anayasasının dizaynı, hissedarlar sözleşmesi, konuyla ilgili uzman çözüm ortaklarının tedarik ve karar süreci gibi, yoğun ve tempolu bir süreç bizleri bekliyor.
 
 Bu bayrak yarışında, kendi kuşağınızın ne kadar hızlı yol aldığı önemli olmakla birlikte; bayrağın bir sonraki nesle devrini, sorunsuz bir şekilde gerçekleştirmek, önceliğimiz olacak. Şansımız odur ki; her iki deneyimi de yaşadık. Hem bir aile şirketi olarak, Baştuğ Çelik, hemde profesyonel yöneticilerden oluşan bir Baştuğ Metalurji deneyimi, süreci kolaylaştıracaktır.
 
 Yönetimde bugüne kadar gösterdiğimiz egosuz, yaratıcıtavrı devam ettirdiğimizde, günlük, aylık değil, 5-10yıllık iş listeleri kurguladığımızda, başarılı olacağımız yönünde kuşkum kalmıyor. Sadece “Lider” tanımını dahada etkin değiştirmemiz gerektiriyor. Lider olmadan önce başarı denen şey, kendinizi yetiştirmekten ibarettir. Lider olunca ise, başarı, başkalarını yetiştirmek oluyor.
 
 Uzun yıllardır Osmaniye Organize Sanayi Bölgesi’nde faaliyetlerinizi sürdürüyorsunuz. Sektörde organize sanayi bölgelerinin idari reforma gitmesi gerektiği yönünde görüşler bulunuyor. Organize sanayi bölgelerinin daha etkin bir şekilde hizmet vermeleri için sizce neler yapılmalı?
 
 Bizim bölgemiz özelinde cevaplamam gerekirse; Sayın Valimizin başkanlığında ve kurucu heyetin tecrübeli vizyonuyla, son derece sorunsuz ve hızlı yürümesi gereken bir gündemimiz var. Osmaniye Organize Sanayi Bölgesi’nin denize ulaşımının kolaylaşması, neredeyse biten duble yol güzergâhlarının düzenlenmesi ve altyapı çalışmalarının sonlandırılması gibi... Bu öncelikli sorunlar halledilmeden, yönetimsel bir reformu düşünmenin zamanının gelmediğini düşünüyorum.
 
 
 
 
                    
 
  İnternet sitenizde, çeliğin, çalışanlarınız için ne ifade ettiğine yönelik görüşlerine, çalışanlarınızın isimleri ile yer vermişsiniz. Bir çalışanınız, “Alınterimin ışıltısıdır”; bir diğeri, “Güvendir, dostluktur,bir ve sıkı olmaktır” demiş. Çalışanlarınızın işle bütünleştiklerini gösteren, daha pek çok tanımlama yer alıyor. İnsan kaynakları politikanıza ilişkin neler söylemek istersiniz? Kurum kültürü ve bilincinin oluşması, yerleşmesi için neler yapıyorsunuz?
 
 
  Sadece vakit ayırıyoruz. İnsan kaynaklarının gelişimi,mutluluğu, sağlıklı işleyişi için çalışan, bize öneri ve raporlama yapan bir ekibimiz var. Duvarlarımızda yazdığı
gibi, “Çalışanlarımız bizim hazinemiz”. Çünkü ne üretirsek üretelim, insan hâlâ vazgeçilmezimiz. Baştuğ, markası üzerinden çalışanlarıyla sık iletişim kuran bir firmadır. Onlarla konuşuyor ve onları dinliyoruz. Uzmanlıklarına saygı duyuyoruz. Kurumsal iletişimimizde, onlarla gurur duyduğumuzu ifade etmekten kaçınmıyoruz. Sonuçta elimizde, gelecek için çalışan, üreten ve düşünen bir insan topluluğunun duyarlılığı kalıyor. O ifadeler, otopluluğun ifadeleri...
 
 Türk ve Dünya çelik sektörünün en önemli sorunları ve sizin bu sorunlara ilişkin çözüm önerileriniz nelerdir?
 
  Sektörümüzün en temel sorunu arz ve talep arasındaki dengesizliktir. Bu konu, Eylül ayında yapılan G20 zirvesinde bile gündeme geldi. Konuya çözüm bulunmasının yolu, öncelikle Çin çelik sektörünün rehabilitasyonundan
geçmektedir.
 
   Yerel anlamda baktığımızda, Türkiye’de çelik sektörünün kapasite fazlası probleminden çok, "çeşit azlığı" problemi mevcuttur. Üretim, büyük oranda inşaat
endüstrisine yöneliktir. Bu konuda son 10 yılda olumlu gelişmeler yaşanmış ve yassı üretimi yaygınlaşmıştır. Ancak gelişmiş ülkelerin, özellikle sanayiye yönelik çelik üretimlerine baktığımızda, daha önümüzde çok yol olduğunu
söylemek gerekir 
 

 

Adınız
:
Mail
:
Mesajınız
:
Bu içeriğe ilk siz yorum yapın!
son gelişmeler
öne çıkanlar