Adı Serhat  Gökpınar..
Hatay Mustafa Kemal Üniversitesi Ziraat Fakültesi’nde öğrenimini sürdürüyor.. Küçük yaştan beri engellere karşı mücadele veren müthiş bir yaşam enerjisine sahip.. Öğrenim hayatı boyunca arkadaşları gibi top oynayamadı, arkadaşlarıyla eğlenemedi.. Hep uzaktan seyretti.. Okudu, ilim, bilim ışığında hep okudu ve geleceğe kendini hazırladı..
Müthiş bir azim ve kararlılık örneği..
Acıma duygusunu kabul etmiyor.. Fiziksel engel, hayatı sevmeye engel değil.. Arkadaşlarının kendisini seviyor olması, ailesinin desteğini sonuna kadar hissediyor olması azmini ve kararlılığını kamçılıyor..
O, Serhat Gökpınar..
Aslında biz değil, Geleceğin Ziraat Mühendisi ve engellileri temsilen bir milletvekili olmayı hedef belirleyen Serhat Gökpınar’ın umut dolu, engel tanımayan yaşam öyküsünü kendisinin kaleminden okuyalım..
Unutmayın ! Herkes bir engelli adayıdır..
Bu dünyaya engelli olarak gelmeyi hiç kimse istemez elbette. Hayata 1-0 geride başlıyorsunuz. Ama ne olursa olsun tüm rakiplerinizi alt etmeniz gerekiyor. Hayatın tüm zorluklarına göğüs görmeniz gerekiyor.
Kendinizden söz ettirmeniz gerekiyor. Hayat sizden aynı şartlar altında mücadele etmemizi istiyor, engelsiz diye tabir ettiğimiz insanlarla. Örneğin ben, sözde engelli ama normal bir insandan daha hür ve özgür biri olarak, hiç bir zaman yılmadım, önüme çıkan tüm zorlukları yenebilmek adına mücadele ettim.
Hayat beni böyle bir yaşama bırakmıştı ve mücadele etmem gerekiyordu. Hayatta yapamazsın denilen ne varsa yaptım.  Belki çoğu kişi üniversitede nasıl yaşamını sürdürecek diye düşünmüş olabilir, ama insanlar ne der diye düşünmeden, ufku geniş bir gelecek için mücadeleme devam ettim. Çünkü benim için hayatta ki en önemli şey bilgidir. Cahil olmak hayatta ki en büyük engeldir. Bilgi kaf dağının ardında bile olsa engelime bakmadan, ona ulaşmak için elimden gelen her şeyi yapacağım. Bilgiye bu kadar aç olmak engellilikse evet engelliyim. Geleceğin en önemli mühendislerinden biri olacağıma inancım sonsuz. En büyük hedefim ise Milletvekili olabilmek. Ve bunun için ne gerekiyorsa yapacağım.
Engelli diye bir şey yoktur, sadece aklımızda ki tabular vardır. Onları yıkmamız gerekiyor. Bizde gülebiliyoruz, ağlayabiliyoruz, sevebiliyoruz. Normal insanlardan hiç bir farkımız yok. Sadece önümüze küçücük bir taş koymuşlar ve biz onu azmimizle aşacağız.
Bu ülkede engelli olmak çok zor. Sizi hiç bir engeli olmayan insanlarla aynı sahaya koyuyorlar ve aynı şartlar altında mücadele etmenizi istiyorlar.  Ama şartlar ne olursa olsun biz kazanmak için varız ve asla pes etmeyeceğiz. Düşünebilen, düşündüğünü ifade edebilen insan asla engelli değildir. Asıl engel beyinde biter. Hayata inat mücadeleye devam edeceğiz ve önümüze nasıl bir engel çıkarsa çıksın asla pes etmeyeceğiz. Asıl kaybettiğiniz zaman önünüze çıkan en ufak bir engelde pes ettiğiniz zamandır. Engelliler bu toplumun en önemli ağır taşlarındandır. Önümüze engel olarak çıkan taşlardan bir sanat eseri yaratacağız...