İskenderun Belediyesi CHP’li Meclis Üyesi Avukat Bülent Akbay, 1 Mayıs İşçi Bayramı öncesi yaptığı açıklamada, AK Parti iktidarına yüklendi.
Akbay’ın açıklamasını aynen yayınlıyoruz:
Karanlıktan Aydınlığa Doğru Bir Adım Daha
Nazım Hikmet’in tarifiyle “Ümit Burnu’ndan Alaska’ya, İspanya’dan Çin’e kadar ” yüzlerce ülkede emekçilerle birlik, mücadele ve dayanışma günü olarak kutlanan 1 Mayıs; Türkiye’de geçtiğimiz yılın bugünlerinde TBMM Genel Kurulu'da alınan bir kararla "Emek ve Dayanışma Günü" adıyla tatil ilan edildi. Bu geç kalmış ama önemli bir karardı. AKP bu kararla aklınca 1 Mayıs’ın Taksim Meydanında kutlanmasını engelleyecekti. Ancak geçtiğimiz yıl Taksim’i emekçilere kapatmaya kalkanlar emekçilerin ısrarlı ve cesur direnişiyle karşılaştılar. 1 Mayıs 2009’da yaşananlar artık Taksim Meydanının emekçilere kapatılamayacağını gösteriyordu. Nitekim öyle de oldu. AKP 1 Mayıs 2010’u emekçilere açmak zorunda kaldı. Her ne kadar yine konu “ makul sayıda” katılımcı söylemiyle başladıysa da kısa sürede bu makul olmayan girişimden vazgeçildi. Nihayet 35 yıldır süren yasak kalktı. Karanlıktan aydınlığa doğru bir adım daha yaklaşıldı.
Akp Karanlığı Seviyor
Ancak 10 gün önce toplanan TBMM Genel Kurulu’nda, CHP'nin, 1 Mayıs 1977'de Taksim'de 37 kişinin öldüğü, birçok kişinin de yaralandığı olayların açığa kavuşturulması için verdiği Meclis araştırılması önerisi AKP’nin oylarıyla reddedildi.
Hatırlanacağı gibi 1 Mayıs 1977 yaşananlar, yıllarca Taksim'in işçilere kapatılmasının gerekçesi olarak gösterildi. Taksim Meydanındaki o zaman ki adıyla Marmara Etap Otelinin 5. katından işçilere ateş edilmiş ve kanlı olaylar başlatılmıştı. AKP anlaşılıyor ki 1 Mayıs 1977'nin karanlık noktalarını araştırılmasını istemiyor. Oysa bu olay ülkemizde yaşanan 16 Mart, Sivas, Çorum ve Maraş katliamlarının ve bir dizi kanlı olayların miladı olmuştu. 1 Mayıs 1977’nin failleri ve arkasındaki güç odaklarından hesap sorulmuş olsaydı sivil halka yönelik katliamların önüne geçilebilirdi. AKP milletvekilleri neden bu olayların da karanlık noktalarını aydınlatacak bir öneriyi reddediyor? Bu soru düşündürücüdür ve yanıtsız bırakılmamalıdır.
Her fırsatta demokrasi havariliğine soyunan, bugünlerde gündemi işgal eden anayasa tartışmalarında “özgürlükçü ve demokratik” olmaktan dem vuran, darbelerle ve darbecilerle hesaplaştığını iddia eden AKP, ne yazık ki demokratikleşme önündeki en büyük engellerden birinin sürmesinden yana tavır alıyor. Geçmiş siyasi cinayetlerin ve katliamların aydınlatılmasını istemiyor. 12 Eylül’e giden karanlık eylemlerin açığa çıkarılması önemsemiyor. AKP ısrarla Türkiye’yi 12 Eylül karanlığına sürükleyen katliamlara ve cinayetlere dayanmayı tercih ediyor. 12 Eylül’ün antidemokratik yasaları ve hukukuyla işine gelmedikçe hesaplaşmayı tercih etmiyor. 12 Eylül’ün yasaklarından ve anti demokratik hukukundan besleniyor. 12 Eylül’ün kurumlarına dayanıyor. 12 Eylül’ün şiddetinden yararlanıyor ve aslında bu tutumuyla şiddete, anti demokratik kurumlara ve yasakçı hukuka ortak oluyor. Oysa katliam aydınlatılmadan, 12 Eylül’ün yasakları kaldırılmadan demokrasi inşa edilemez.
Yeni Bir Dönemin İlk Günü; 1 Mayıs 2010
Bütün dünyada bayram havasında geçen 1 Mayıs, ne yazık ki ülkemizde uzun yıllardır gerilimler yaratılarak, kutlamalara gölge düşürülerek ve çeşitli vesileler öne sürülerek engellenmeye çalışıldı. Bu sebeple bir dizi acıyı halkımıza yaşattılar. Artık hepimize yeni acılar yaşatacak olaylar istemiyoruz. 1 Mayıs 2010 tüm Türkiye’de ve Taksim meydanında barış ve kardeşlik havasında şenliklerle kutlanacak. Buna yürekten inanıyorum.
Karanlık odakların yeni oyunlarına fırsat vermemek için 1 Mayıs 1977’de yaşanan katliamın aydınlatılması ve sorumlularının yargılanması şarttır. Bu amaçla sorumluları yargı önüne çıkarmayı hedefleyen bir araştırma komisyonu TBMM’de kurulmalıdır
1 Mayıs ülkemizde yaşanılan toplumsal sorunlara "dur" demek için, haklarımıza, ekmeğimize ve daha da önemlisi geleceğimize sahip çıkmamız için meydanları dolduracağımız bir gündür. Bütün halkımızı, emek dostlarını, özgür ve demokratik bir ülke özlemi içinde olan herkesi 1 Mayıs'a davet ediyorum. İnsanca yaşam ve insanca bir düzen için, her türlü ayrımcılığa karşı eşitlik ve özgürlük için, işsizliğe, taşeronlaştırmaya, yoksulluğa ve emek sömürüsüne karşı yepyeni bir dönemin başlayacağı inancıyla tüm halkımızın 1 Mayıs Bayramını kutluyorum.