“On üç yıllık baskı döneminden sonra yapılan genel seçimle halkımız demokratik yolla bu dönemi kapatmış ve AKP iktidarına son vermiştir. Çıkan sonuca ilk elden yapılabilecek değerlendirme; halkımız tek adam rejimiyle simgelenen başkanlık sistemine karşı çıkıp, Tayyip Erdoğan'ı veto etmiştir. Türkiye'nin kaderini tek başına AKP'nin belirleme çabasına çok kritik bir zamanda engel koymuştur.

Bu seçimde partimizin en büyük başarısı, anti demokratik yollarla yürümeyi alışkanlık edinen AKP rejimine karşı sürekli demokratik kanalları zorlayarak yürümesi ve yine demokratik yollarla AKP rejiminin bitmesinin yollarını döşemesidir. Bu başarıyı muhalefetteki diğer partilerle paylaşmaktan da büyük sevinç duyuyoruz. Bu seçimdeki kriter oy oranları değil AKP iktidarı ve zihniyetinin aldığı darbedir. Artık Türkiye dünden daha özgür, CHP dünden daha güçlüdür.

Ortaya çıkan sonuç, bir koalisyon hükümetine işaret ediyor. Ancak bu, sıradan bir koalisyon hükümeti dönemi olarak algılanmamalıdır. Şu anda muhalefetteki partiler rollerinin bilincinde davranırlarsa önlerinde Türkiye'yi demokratikleştirme görevi olduğunu göreceklerdir. Koalisyon ya da dışarıdan desteklenecek bir azınlık hükümetinde anlaşarak Türkiye'nin normalleşmesini sağlayacak, ağır tahribatlar yaratan uygulamalara derhal son verecek, dış politikada güven artırıcı kararlar alacak ve yolsuzlukla mücadelede güçlü hamleler yapabilecek bir dönemi başlatabilir. Ayrıca seçim barajını kaldırarak ve RTÜK'e müdahale ederek eşit propagandayı ve demokratik seçimleri güvence altına alabilir. Bu önlemler alınırsa Türkiye'nin demokratikleşmesi ve toplumsal barışın ve güvenin yeniden tesisi için muazzam bir adım atılmış olur. Böyle bir rahatlamadan sonra, uygun koşullarda yola devam edilebileceği gibi, bir erken seçime gitmekte de sakınca olmaz. Her koşulda eşit yurttaşlık, eşit siyasi mücadele olanağı ve demokratikleşmeye dair adımlar temel ve acil görevler olarak anlaşılmalıdır.

Son söz olarak, halktan kopuk bazı elitist çevrelerin, süreç boyunca halkımızı siyasi tercihlerinden dolayı aşağılaması ve onlara cahil muamelesi yapması bu sonuçlarla yüzlerine bir tokat gibi inmiştir. Halkımız sağduyusunu göstermiş ve harika bir zamanlamayla baskı rejimine tam zamanında dur demeyi bilmiştir. Kazanılan bir demokrasi zaferidir ve en büyük kahramanı kuşkusuz halkımızdır. Kutlu olsun.

Hatay'daki seçim mücadelesi listelerin açıklanmasından itibaren fırtınalı bir ortamda seyretti. Partimiz 55 ilde adayların %85'ini ön seçimle belirledi. İsterdik ki; Hatay’da bu illerden biri olsun ama gerek üye bileşimi gerekse etnik ve demografik yapının değerlendirilmesiyle atama yöntemi tercih edildi. Liste tartışma yaratsa da doğru olan; partinin etrafında kenetlenmekti. Partinin etrafında kenetlenen ve uzun yol arkadaşlığını pratik olarak bir kez daha gösteren tüm dostlarımıza teşekkürlerimi sunuyorum. Yaptığı çalışma ve gösterdiği çaba ile vekilliği sonuna kadar hak ettiğini düşündüğüm Sayın Riyat Kırmızıoğlu'nu tebrik ediyorum. O, gönüllerde kazanmıştır. Saygılarımla.”

Elk. Müh. Nazım Culha

Arsuz Belediye Başkanı