Skip Navigation Links

Türkiye'nin sanat güneşi İskenderun'dan doğdu

Türkiye'nin elmas çocuğu, Uluslar arası yardım gönüllüsü ve ses sanatçısı Ersin Faikzade Eğitimci-İşadamı Nuri Üysen'in konuğu olarak İskenderun'a gel

Gündem   A+a-

 
Türkiye’nin sanat güneşi İskenderun’dan doğdu
 
 
Türkiye’nin elmas çocuğu, Uluslar arası yardım gönüllüsü ve ses sanatçısı Ersin Faikzade Eğitimci-İşadamı Nuri Üysen’in konuğu olarak İskenderun’a geldi.
Faikzade basın mensuplarıyla Üysen’in makamında bir araya gelerek hayatı hakkında bilgiler verirken, seslendirdiği eserlerle de dinleyenleri kendine hayran geldi.
1982 yılında İzmir’de dünyaya gelen Ersin Faikzade, İranlı baba ve Selanik göçmeni bir annenin oğlu.. Farklı bir sanat serüveni olan Faikzade’nin hayatında annesinin hastalığından dolayı bir takım gelişmeler oldu. Babası 25 yılını hasta olan eşine adamış.. Bu sırada daha iyi bir gelecek açısından babasının kanalıyla ablasıyla birlikte İngiltere’ye giden barışın sesi Ersin Faikzade, Prenses Diana’nın vakfına verildi. Son kez Faikzade’ye burs veren Prenses Diana’nın daha sonra trafik kazasında hayatını kaybetmesinin ardından Faikzade’ye Prenses Diana’nın ailesi sahip çıktı. Kendisine sosyal farkındalıklar hakkında eğitim veren aile, ellerinden gelen yardımı ve şefkati esirgemeyerek Ersin Faikzade’ye tüm olanakları sergilediler. Bu süreçten sonra Kültürler arası İletişim okumak için İngiltere’de üniversiteye giden Ersin Faikzade, çok farklı bir ses tınısının olduğu için eğitimcilerin ‘Eserlerini Türkçe oku’ demeleri üzerine Türkiye’de Avni Anıl ile birlikte olmaya başladı. Tekrar İngiltere’ye döndüğünü ifade eden Faikzade, “Orada Türk müziğini İngilizlerin alt yapısı ile birleştirip ‘Çile Bülbülüm Çile’ adlı eseri seslendirdik. Ben artık konserler verirken, insanlık adına çalışmalar yapmaya da başladım. İngiltere’de bir akıl hastanesinde 12 ay zihinsel engellilere, kanser hastalarına eğitim vermeye başladım. Musiki ile onları terapi yöntemleri yaptık. Onların daha relax ve daha hoşnut yaşamaları için sosyal kültürel hayatlarını ben idame ettirmeye başladım” dedi.
Günümüze bilişim sektörünün imza attığını kaydeden Ersin Faikzade, “Tüm çalışmalarım internette yayınlandığı için çeşitli yerlerden teklifler geldi. NATO ordu generallerinin katıldığı bir törende bana diplomatik sanatçı unvanı verildi. Daha önce bu unvan İtalyan asıllı Luciano Pavarotti’ye verilmişti. Bunu ilk tanıyanda Huzurun elçisi tanımıyla Pakistan oldu.
Benim unvanım dünyanın birçok yerine yayıldı. Benim cismini bile unuttuğum pek çok engelli, yaşlı, yatalak ve şu anda hayatta olmayan insanlarla resimlerim birleştirilerek İngiltere’de bir belgesel haline getirilip yayınlandı. Bana İngiltere’de ‘Türksünüz ve dünyada daha çok tanınıyorsunuz. Sizinle bir çalışma yapalım. Kiminle düet yapmak istersiniz? Dediler. Bende ilk olarak Zeki Müren dedim. O hayatta olmadığı için Ajda Pekkan’ı ve İran asıllı sanatçı Saddar dedim. Ve Ajda Pekkan yerine bana 1 ay sonra Saddar’ın menajeri ulaştı. Bir düet yaptık. Saddar ile birlikte dünyaca ünlü yapımcı Amir Tahyan Londra’da bizim klibimizi çekti ve bu klip ilk defa hiç para harcanmadan dünyanın 2 kıtasında yayınlandı. Bundan sonra İranlılar bana mesaj çekerek ‘Siz bizim milli kahramanımız olan Saddar ile düet yaptınız. Bizim için siz artık idolsünüz’ dediler. Ve İran’da şöhretim Türkiye’den kat be kat arttı. Artık Türkiye’de olmak istiyorum. Ben tamamen sanatımı insanlık adına kullandım” diye konuştu. Ersin Faikzade Nuri Üysen’den de övgü ile bahsederek. “O tam bir baba, onun baba olarak görüyorum. İlk tanıdığım günden beri ilgisini ve şefkatini hiç eksik etmedi. Bence siz İskenderunlular olarak Nuri Üysen gibi bir insana sahip olduğunuz için çok şanslısınız” dedi.
 
 
 
 
 
 
 


Ersin Faikzade ile 8gunhaber
Adınız
:
Mail
:
Mesajınız
:
Bu içeriğe ilk siz yorum yapın!
 
son gelişmeler
öne çıkanlar
deneme bonusu güncel giriş supertotobet