![]()
669" height="325" align="top" src="/userfiles/image/VANANTAKYA%20B.jpg" alt="" />
Ataması Van’a çıkan öğretmen eşinin yanına 2 ay önce giden Bahar Sultanoğlu ve oğlu Doruk, oturdukları 4 katlı binanın çökmesi üzerine, enkaz altında kalarak can verdiler.
Van'da meydana gelen 7,2 şiddetindeki depremde dört aylık oğlu Doruk ile birlikte enkaz altında kalarak hayatını kaybeden Bahar Sultanoğlu (27) Hatay’ın Merkez İlçesi Antakya’ya bağlı Sinanlı Köyü’nde toprağa verildi.
Deprem esnasında okuldaki Veli Toplantısı’nda olan Öğretmen eşi Mehmet Sultanoğlu’nun (30) “Keşke toplantıya gitmeyip ben de ölseydim. Şimdi ben onlarsız ne yaparım” feryatları yürekleri dağladı.
6 yıl atama bekledim
Cenaze boyunca ayakta durmakta güçlük çeken Bahar Sultanoğlu’nun eşi ve akrabaları, cenaze boyunca gözyaşı döktüler. Acılı eş Sultanoğlu 2 yıllık eşinin ve 4 aylık çocuğunun mezarına attığı bir avuç toprakla onları sonsuzluğa uğurladı.
Ataması yeni yapılan öğretmen Sultanoğlu, eşi ve çocuğunu Van’a götürdüğüne pişman olduğunu belirterek, “Keşke atanmasaydım, onarlıda yanıma almasaydım. Onların hasretine dayanamam diye yanıma almıştım. 6 yıl atama bekledim ama olmadı. Keşke hiç atamam olmasaydı” diyerek kaderine ağladı.
‘İhmalin sorumluları bulunsun’
Başsağlığına gelen Hatay Vali Yardımcısı Orhan Mardinli’ye dert yanan acılı eş Sultanoğlu, depremde eşinin ölümüne neden olanın bina sahibi olduğunu belirterek, “Bina sahibi dükkânları oto galeri yapmak için binanın birkaç kolonunu yıktırmış. Bizler bunu depremden sonra öğrendik. Oysaki ben eşimi ve çocuğumu daha güzel bir evde yaşatmak için o evi tutmuştum. Devletimizin bu ihmalin hesabını sormasını istiyoruz” sorumluların bulunmasını istedi.
‘Keşke bende ölseydim’
Cenaze boyunca gözyaşları dinmeyen Mehmet Sultanoğlu, “Depremin olduğu gün veli toplantısı vardı. Ancak hasta olduğun için toplantıya gitmeyecektim. Ancak eşim, velilerle yapılan ilk toplantı olduğu için onlarla tanışmam için gitmem gerektiğini söyledi. Bunun üzerine bende toplantıya gittim. Toplantı esnasında deprem oldu, ancak eşim ve çocuğumun olduğu binanın yıkılmış olmasına ihtimal bile vermiyordum. Eşim ve çocuğumu görmek için eve gittiğimde gördüğüm manzara karşısında şok oldum. Ne yapacağımı bilmiyordum. Ellerimle kazıyarak eşimi ve çocuğu arayamaya başladım ama nafile elimden bir şey gelmedi. Keşke eşimi dinlemeyip evde kalsaydım. Bende onlarla beraber ölürdüm. Şimdi ben onlarsız ne yapacağımı bilmiyorum” dedi.
Evde akrabaları ve komşularından helallik alınmasının ardından anne ve oğlu, kılınan cenaze namazının ardından yan yana toprağa verildi.